Çakılı yerinden etmeye değmez
Bir zat ki zahiri Şirin'e benzer
Asilce edalar döker boşuna
Her hali soysuzun birine benzer
On dört asır evvel bindik
Nur gemiye nur limandan
İndirme bizi Allah'ım
Mahrum bırakma imandan
Şimdi mevsim, iş zamanı
Durmamak, didinmek, koşmak gerek
Bir yerine iki çarpmadan geçen ânı
Ziyan bilmeli ömrüne yürek
Baharda toprağa tohum atmalı
Bir ağaç dibi bulamadın mı anne
Bizim oralarda
Gömmek için
Benim göbeğimi
Ki
Çocuk geldim
Bakıp durma her güzele
Ver gönlünü BİR güzele
Sevmek için gönül yetmez
Vermelisin ser güzele
İki kapak arası sayfalarca mucize
En büyük mucize, kitap kılınmış bize
Satır satır malumat, hakikat dize dize
Kitaplarda rastlanır cennete giden ize
Ruhuma kelepçe vuran her keder
Atadan dededen öküz olanlar
Sözden değil, sade kamçıdan anlar
Kurum satmaz şehrin caddelerinde
Öküzler çift sürerdi bir zamanlar
Onları resmeder koca dergiler
Upuzun bir yolun
Herhangi bir yeri
Bir durak olabilirdi
Konuşmak için
Koskoca yeryüzünün
Kasa derler, para dolu bir kutu
Tapıyor ona, önüne koymuş putu
Karun gibi havalarda yaşıyor
Görebilmez önündeki tabutu
Her kapıyı açar sanır parayla
Kaparım ışıkları
Koca bir günden sonra
Dalar dalmaz uykuya
Yanar bütün ışıklar
Ve oynamaya başlar
Abuk subuk filmler
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!