Akşam oldu
Güneşe sırtını döndü şehir
Batısının gölgesi şehrin
Üstünü örttü bütün gölgelerin
İnsanlar kovana dönen arılar
Arabalar parıl parıl akan nehir
Gidişin denk gelmeseydi keşke
Böyle tatlı bir yağmura...
Hüzünlü bir neşe duymak isterdim
Senden sonra da ben
Bütün yağmurlarda
En tatlısından
Ne zaman büyüdüm ben,
Ve ne için büyüdüm?
Kimler soydu üstümden
Nur topu elbisemi?
Doğruyu mu söylüyor
Yetiştiğim aynalar?
Çocuklar...
Ey çocuklar...
Güvercinler gibi açın kollarınızı
Sarın beni meltemler gibi
Ben öğretmenim çocuklar
Gül donatmak istiyorum yollarınızı
İki koca ciğere
Bir lokma nefesi
Gırtlakta boğana
Lanet olsun
İki karış kala
Memleketin saf kan öküzleri
Köyde çift sürecek yerde
Şehirde toplanmışlar
Kora soksan kızarmaz da yüzleri
Besili vücut ve altın gemleriyle
Cehalet deviyle çok savaştım, çok
Bu yolda önümde koştu öğretmen
Kimi düştü, kimi kaçtı, kimi yok
Elde kalemle ne hoştu öğretmen
Kalem saban oldu, Türkiyem tarla
Sarı çiçek,
Celp eyledin baharı, açışınla cihana
Od düşürdün nice aşk-ı nihana
Sarı çiçek,
Geçen kıştan buz tutan gönüllere
İçten çürüyen ağaç
Titredikçe içi
Garip bir haz duyuyordu
İçten çürüyen ağaç
Büyüdükçe içindeki boşluk
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!