HAKKARİ ARKADAŞLIĞI
İnsanlar arasındaki sevgi ve arkadaşlık bağları,birbirinden ayrıldıktan sonra genellikle zayıflayıp kopmaya mahkum olur.Ya da biz insanlar öyle hisseder,öyle düşünürüz ve düşüncelerimizi türkülere,şiirlere yansıtırız.Bakarsınız bir atasözü olarak çıkar karşımıza: “Gözden ırak olan,gönülden de ırak olur “ diye.Iraklıkla dostluğun, arkadaşlığın biteceğin ifade eder.Büyük halk ozanı Karacaoğlan, “Yiğit sevdiğinden soğur,sorulmayı sorulmayı” beyiti ile sevgi ve arkadaşlık bağlarının ilerleyen yıllar içinde sönüp,yok olup gideceğin üzülerek,yüreği burkularak ifade etmiyor mu?
Dostluk ve arkadaşlık; bu kavramları ilk defa bilmem kaçıncı defa dinlediğim, büyüklerimin askerlik hatıralarını dinlerken duymuştum.Askerlik arkadaşlığının bir başka olduğunu söylerlerdi... Elbette asker arkadaşlığı bir başkadır.Onlar bir de “Hakkari arkadaşlığı” kavramını bilselerdi,bilmem nasıl anlatırlardı bu arkadaşlığı,bizim aldığımız hazzın kaç katını alırlardı...
Ay güzelmiş,
Sevdiğim ondan güzel.
Birbirinden habersiz
Bu iki güzel;
Apaydınlık bir gece
Göz göze gelivermiş,
Herbirhüner bir parmakta,
Buluşmuyor AdnanHocam.
Ayrılıkbadebardakta,
Kavuşmuyor Udnun Hocam.
Bir solukta okuduğum, 96 sayfadan ibaret 89 adet şiiri içinde barındıran bir şiir kitabı var elimde. Adı, Mürekkep.
Mürekkep’ in şairi Ulviye SAVTUR, kitabın üçüncü sayfasından edindiğim izlenime göre akranım olsa gerek, (kendisini tanımıyorum) . Sadece Ankaralı olduğunu öğreniyorum. Kitabın ön kapağında; kuş teleğinden bir divit ve siyah zemin üzerine dökülmüş ve yayılmış birkaç damla mürekkep, arka kapağında ise modern görünümlü bir hanım resmi (siyah-beyaz ve gri renklerden ibaret) var. Şairin kendi resmi olsa gerek... Mükemmel bir kapak. Sadece siyah ve beyaz değil aynı zamanda gri renge de bu kapağın oluşumunda görev verilmesi, kapağı hazırlayan kişinin de şair hanım kadar çok hoşgörülü, çok duygulu bir insan olduğunu ele vermektedir.
Bu ön ve arka kapak arasındaki mesafede o kadar büyük bir duygu denizi var ki; duru, temiz ve berrak. Birazcık yüzme bilen (şiir bilen, şiir seven) girmeye görsün bu denize, bir daha çıkaramazsınız...
İşte bu duygu denizinde dolaşırken şairin her şiirinin birbirinden duygulu olduğunu göreceksiniz. Her şiirde sevgi, aşk, hasret, özlem, çile, dilek, gurur, sadakat ve ait olmanın varlığını göreceksiniz. Ama hiç kin ve nefret göremeyeceksiniz. Buradan şairin yaşam tarzında ve de lügatinde kin ve nefret kelimelerinin bulunmadığı, bu kelimelere yer verilmediğini söyleyebiliriz.
Elimdeki mürekkebi kurumamış hala mürekkebi ıslak şiir kitabının içerisindeki dizeler arasında dolaşırken birden yıllardır aşk, sevgi, hasret ve özlemlerini doyasıya haykıramayan, özgürce dile getiremeyen hanım şairlerimizin kulakları çınlasın. Onların adına bir görevi yerine getirmiş Uviye hanım. Onların yerine haykırmış.
İşte gönlündeki aslana yönlendirdiği bu haykırışlardan bir demet;
“Gönlümün Veli’sine;
Veli’nin Ağbisine'
Gönülden uzakta gözden ayrıyız.
Aklımın bir köşesinde
Takılı
Takılı kaldı adın...
Ey güzeller güzeli
Endamı güzel kadın,
Neydi,
Okumadan geçen günün,
Gün degildir ögretmenim.
Ciliz ve soluksa gülün,
Gül degildir ögretmenim.
On ayla
On ayla yar onayla
On ay olmaz onayla.
Kalpden aşkları silmenin,
Fermanı olmaz onayla.
Vatan Milleti sevmenin.
Otuz yıldan sonra şöyle topluca
İçtima düzeni aldınız mı siz?
Şöyle sıra olup bir uçtan uca
İsimleri tek tek saydınız mı siz?



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!