seni aradı gözlerim,
denizin dibine de baktım,
gökyüzünün içine de...
en ince ayrıntısına, kör noktasına kadar,
her bir şeyi bir bir gördüm de,
bir sen yoktun ortalarda...
Sonra dedim ki,
Sen, çayımın hem demi hem şekerisin,
Şiirlerimin en anlamlı sözlerisin,
Gönlüme ne de güzel yakıştın,
Keyfimin kâhyası, ruhumun efendisisin,
Sen, içimi serinletip, yaz günü yağan kar tanesisin.
Sözün bittiği an bu olsa gerek,
Kelimeler aniden boğazımda düğümlendi,
Cümleler başlamadan bitti, aklım başımdan gitti,
Bir bardak su içeyim dedim, aklıma geldin,
Seni düşünmekten ekmekten aştan kesildim,
Başıma ağrılar girdi, hep böyle olur,
ŞİİR: Muhip Erdener SOYDAN (babam)
Doğum tarihi: 29 Ekim 1943
Ölüm tarihi : 15 Ekim 1986
Neden şarkılarda hep,
Söyleyemediklerimi yazmak,
Yazamadıklarımı söylemek isterdim sana.
Ne gökyüzü..
Ne yeryüzü taşırdı
Yazmak ve söylemek istediklerimi.
Gökyüzü kağıt,
Bir elimde sigaram, yanında demli çayım
En çok da gözlerinin yakışına hastayım
Yaratan esirgesin, kötü haset gözlerden
Eline iğne batsa, o saniye yastayım
Kar taneleri beyaz, sen beyazdan daha saf
Seni uzaktan sevmek,
Tatlı suyla tuzlu suyun birbirlerine karışmaması kadar gizemli, şaşırtıcı,
Akdeniz ile Atlantik Okyanusunun Cebel-i Tarık boğazında buluşması gibi,
Çokça da akıllara durgunluk verici muhteşem bir olay,
Seni uzaktan değil de yakından sevmeyi istemez miydim sanıyorsun?
Yok da, olmaz da, farzı muhal,
Kaf Dağı’nın ardındaki sarayda yaşasaydım,
Bir elim yağda, bir elim balda olsaydı,
Dünya mutfakları masamda,
Yok, yok, kuş sütü de var,
Yediğim önümde, yemediğim ardımda,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!