Tuna Kafkas Adlı Antoloji.com Üyesinin Şair ...

  • Biz laik değiliz

    Yusuf Tuna

    09.11.2025 - 10:02

    /ah t\aksim,
    ki henüz yeni yeni başlamıştım yazmaya seni ki,
    çukurovada depremler oldu ve,
    bu katastrofik ötesi deprem tarihe geçerken,
    elahe themis;
    babasından mezuniyet hediyesi
    maurice/m/lacroix kol saatli büyüğünün
    cübbe töreninden üç sene sonra,
    avukatlık cübbesini giyiyordu…,
    zalim ...

  • Derin Sevdam

    Zübeyde Kadı

    09.11.2025 - 09:52

    I
    heyhat,
    bu bir girdap;
    kalbimin kuytusundan beni kendine çeken,
    kederli dağın, gönül uçurumu…

    ah
    eyv/ah,
    avcıdan habersiz
    ırmağa inişi karacanın
    ve eğilip berrak suya,
    kana kana içmesi kendi kanını,
    vurulunca kalbinden…;
    ki büyü/d/l/ü suda
    kana bulanık halkalar iç içe,
    iç içe,
    ha ...

  • Son

    Hüseyin Acun

    09.11.2025 - 05:05

    ve uyandım;
    kara boşlukta dönen,
    rengi bozulmaya yüz tutmuş,
    meymenetsiz bir dünya…,

    sabah etmiş ortalığı düşüm dedim…;
    yüzünü buruşturdu düş ve
    sabırsızlıkla bekledim geceyi,
    aklımda hep o nar ağacı,
    dalları yüreğime batan…,

  • Gölgesiz Veda

    Veysel Sari

    09.11.2025 - 04:28

    ki acaba dost açmış mıdır umuduyla baktığım,
    elektronik mektup zarfları,
    dilsiz ve lisansız durmayın öyle gücenik,
    inanıyorum ki;
    hasretle yüreğim her sızladıkça,
    bir göğüs kafesi gibi açılacaksınız,
    bugün yarın sımsıcak…,
    değil mi ki,
    yalnızca sonsuza susuzdur bu,
    lebkuchen aşk…,
    ah ...

  • dünyanın;
    çizgili pijamasının
    beli sıkmıştı ki,
    gevşek bir don lastiği ile değiştirip,
    ayırmıştı gövdesini ikiye;
    /kuzey,
    güney,
    savaş,
    sıcak,
    soğuk,
    erkek,
    kadın,
    aşk/

    dünya öyle kurallı ve tertipliydi ki,
    yoktu tahammülü hiç dağınıklığa,
    her şeyi planladı, kurguladı;
    ölçtü/biçti/ ...

  • ki azizim,
    kıtlıktan çıkmışçasına,
    kalbinin kemiklerini sıyırıyorum gıyabında,
    sırdaşlığın manasına söyle,
    açsın yüzünün peçesini ki,
    onu,
    öz/lü/yo/rum,
    sekerât halindeyken,
    hayatı yeniden sevdiren,
    ölümsüzlüğe öykündüren dost…,
    sefil bir divâne gibi,
    kıymetsizliğime katık edip
    ...

  • Bir Dakika

    Nazım Hikmet Ran

    09.11.2025 - 02:46

    üzerine yağmur çiseleyen
    bir eski zaman bedestenindeydim,
    idrakime iyi gelecek şifalı bitkiler,
    eczalar arıyordum aktar aktar;
    sen garibin sırtındaki mintan ile
    yoksulun sofrasındaki çorbanın
    buğusu kadar azizsin hekimim;

    ve aşk, bacak kadar çocuksun
    hep/hep oyuncaksız,
    gurebanın do ...

  • Bir Doğum Günü

    Melih Baki

    09.11.2025 - 02:44

    ve belki de panayırda kaybolmuş bir çocuktum,
    tuzlu kocaman gözlerimle ve,
    atlı karınca döndükçe,
    hareleri oyuncak çemberiydi ne malum,

    ve belki mutlu çocuk yüzleri biriktiriyordum,
    yüzümü yasladığım parlak bir yıldızın yanağında;
    zaman, pastasını bir kez daha keserken…,

    derken gök;
    mate ...

  • Sözler faydasız

    Mehmet Uyar

    09.11.2025 - 02:25

    kalbinin kirpiklerini yolla bana sevgili,
    diyorumya ya hû yoksun...,
    necip halkım aşk dilenir allahtan,
    ki sen içime saplanan oksun...,
    ve astım saatleri kum saatine
    siyah bir urgan gibi ve
    yüreğimi batırıp çıkardım bugün
    hasrete, sisler içinde…,
    renksiz o saydam cama
    içimden fısıldad ...

  • Sylvie

    Birdizi Karakteri

    09.11.2025 - 02:20

    köpüklerin ufaladığı her gün,
    biraz daha, biraz daha, biraz daha
    hayat kumbarasına yılları atar,
    sen ve ben darda kalmış
    iki fukara yoksulsak yoksuluz,
    ama unutma;
    her uçurum bir ovaya sevdalıdır,

  • ve belki de panayırda kaybolmuş bir çocuktum,
    tuzlu kocaman gözlerimle ve,
    atlı karınca döndükçe,
    hareleri oyuncak çemberiydi ne malum,

    ve belki mutlu çocuk yüzleri biriktiriyordum,
    yüzümü yasladığım parlak bir yıldızın yanağında;
    zaman, pastasını bir kez daha keserken…,

    derken gök;
    mate ...

  • ki yazgıları ortak ve bir noktaya bakan gözlerde,
    hani; karları erimeye yüz tutmuş bir korunun,
    ağaç dalları arasından süzülen
    o solgun gün ışığı hüzmesi altındaki,
    kamaşıklıkla,
    kırk yamalı paltosuna bürünmüş ve,
    yuva sıcaklığından geçmiş bir evsizin,
    bağrı yufkalığınca,
    üşümek ister di ...

  • hiç mi seçilmezsin sen gecenin derin ve
    çivit mavisi karanlığına asılmış,
    kandiller arasından; hiç aşk…,
    hep mi utangaç ve
    keşfedilme dertlisi ve saklısın,

    sürekli sende olan gözlerime bir bak,
    çık ortaya,
    ki hırka…, ceket…, parka…
    tam üç perdeyle örtülüsün,
    kendine bürünüksen de sar ...

  • heyhat,
    bu bir girdap;
    kalbimin kuytusundan beni kendine çeken,
    kederli dağın, gönül uçurumu…

    ah
    eyv/ah,
    avcıdan habersiz
    ırmağa inişi karacanın
    ve eğilip berrak suya,
    kana kana içmesi kendi kanını,
    vurulunca kalbinden…;
    ki büyü/d/l/ü suda
    kana bulanık halkalar iç içe,
    iç içe,
    halka ...

  • e/y\n/ sevgili\aşk…,
    biz;
    kadim yadigâr, tuna ve nil…
    t\aksim görmüş bulutların altında,
    hürriyetleri ellerinde,
    avuç avuca muhibbânız biz;
    aydınlık kuytumuzda
    ikimiz biz…
    ki ezelden ebede birbirine akan
    ve ummanına hasret çeken her demde
    biz ikimiz,
    senlik ve benliksiz,
    \ah\

  • bu karda kışta tabanları ılıcak
    ayakkabılarıma şükran borçluyum,
    boğazımı saran kabanımın düğmeli yakası,
    çenemi ısıttığın için minettarım sana,
    eyvallah namazım,
    birkaç huzurlu nefes veren bir miktar virdim,
    vefalı yâren sohbetin için sana da,
    sana da teşekkür ederim,
    arkadaş aşk…,

    ...

  • dünyanın işini mahşere bırakmadan,
    ve ölüm gelmeden yaşamak gerek hayatı,
    güzellikler, iyilikler, sevgiler ve,
    ve aşk ile…,

    kavuşuruz belki de,
    fanilere pîr olunan yaşlarda,
    belli mi olur,
    umutlar solmasın,
    ki ölüm için henüz pek erken…,

    sen;
    en çok kendine kıyabilensin,
    uçurumla ...

  • şu sahtekâr ve sefil dünyada,
    ne gönlümde gam ne de gözümde nem var,
    değil mi ki iç sesleri duyan bir yâr var,

    mavi bilyedeki tüm paralel ve meridyenlerin
    huzuru kesişiyor içimde,
    okyanuslar ve kıtalar aşıyorum,
    göz açıp kapayıncaya dek,
    fora yelkenlerim, kâşif; aşk…,

    geçen kimi bir ...

  • erciyesten elbistanın gökyüzüne,
    kavisli bir kuşak atan ebemkuşağının,
    mordan başlayıp diğer renklerini
    üstten seyrederek sevinmek,
    muhabbete vesile sayıla dursun,
    dünyanın dışına çıkabilen yegâne renktir aşk;

    hastaydım adam akıllı,
    ve uykusuz kalmıştım günlerdir,
    solgun yüzünüzdens ...

  • Yansıma

    Gürkan Aydın 2

    09.11.2025 - 00:09

    kanıyorum heceleyerek adını,
    süklüm püklüm saklanıyor yalandan tebessüm
    yüzümün gergefine,
    rengi turuncuya çalan gül nakışlı
    ilk muhabbet ikramını,
    kitliyorum birbirine kirpiklerimde sımsıkı...,
    hem kaçamak bir gülüşüm,
    ve hem ağlıyor yastığımda bir külçe,
    kesik kesik ve yutkunarak
    hıç/kır ...

  • Olur gardaş

    Adem Eminoğlu

    09.11.2025 - 00:01

    oruç sevenlerin sahurunda,
    yüz seksen derecelik görüş açılı
    bir lojmanın minimalist balkonundan,
    imsak ahirinde;
    vaktin o derin mavi karanlığı içinde,
    sakıncalı ve kuduz köpekler kadar tehlikeli
    uyku bölünmüşlüğüyle dinlenen,
    gaflet mahmurlarının cılız ve
    gelişigüzel makamlı seslerine ...

  • İbrahim

    Asaf Halet Çelebi

    08.11.2025 - 23:59

    sonsuzluğu sevmek benim dinim imanım,
    ve benim, sonsuzluğadır ayak ucuna bakan
    nazar berkademim…,
    sonsuzlukta yol almaktır ciğerimin yarası
    ki duasıdır kalbimin,
    vakit tamam dendiğinde,
    o mübarek menzile
    yürümek erenlerce;
    lâhavlevelâkuvveteillâbillah azığıyla,
    ki bu konma göçmenin aye ...

  • bir çocuk gün/ah/sızlığı sığıyor
    su sızmaz aramıza,
    talan, dolan ve takladan,
    var git ve bir daha hiçlikle dahi gelme huzura,
    ve sayfamızı arala...,
    anla;

    ki bilirsin,
    masal bu ya…;
    rapunzelin saçlarını kestiler mülevvesler,
    ah evet bir donquichetteyi sevdiyse gönül,
    suç deli dumru ...

  • ah şimdi;
    herkes kendi yükünü taşısın,
    sonunda bölüştük kederi…,
    turuncu gülüm, turuncu gülüm, turuncu gülüm;
    nefe/ss/iz kalmış bir saat kapaklanıyor,
    acele vedamıza…,

    gözlerimden gemiler devriliyor
    kırmızı sulara,
    sarıl sarıl sarıl/ma vakti geldi ve
    bu tasalı musafahasızlığa,
    bakma ağ ...

Toplam 527 mesaj bulundu