Sevgi Sevgi Adlı Üyenin Nedir Yazıları - Anto ...

  • arkadaş

    02.01.2008 - 00:50

    Arkadaşlar melekler gibidir, bizi ayağa kaldırırlar kanatlarımız uçmayı unutunca.

  • kuyruk acısı

    29.12.2007 - 19:28

    Çok eskiden köyün birin de bir yaşlı evliya ve fukara oğlu yaşarmış bu köyün
    hemen karşısın da da çok ama çok yüksek bir de dağ varmış ve bu dağın tam
    tepesin de için de bir yılan bulunan bir kuyu var imiş ne zaman bu yaşlı
    evliyanın başı derde girse bu yılanın yanına gider ve yılan da ona bir altın
    lira verirmiş gel zaman git zaman artık yaşlı adam oraya çıkamaz hale gelmiş
    ve bir gün oğlunu yanına çağırmış ve demiş ki bak oğlum o dağın tepesin de
    bir kuyu var oraya git kuyudan bir yılan çıkacak benim oğlum olduğunu söyle
    ve sana vereceği emaneti al ve bana getir demiş oğlu da tamam baba deyip
    koyulmuş yola kuyunun başına gelince yılan çıkmış oğlan anlatmış her şeyi
    yılan da uyuya inmiş ve bir altın vererek bunu babana götür demiş oğlan da
    için den söyle düşünmüş eğer ben bu yılanı öldürürsem kuyudaki bütün
    altınları alır ve çok zengin olurum demiş ve yerden aldığı bir taşı yılana
    fırlatmış taş yılanın kuyruğuna gelmiş ve can havliyle oğlanı ısırmış derken
    epey zaman sonra oğlan zehirlenerek ölmüş adam iyileşmiş ve doğru yılanın
    yanına gitmiş her şeyden haberi olan adam başlamış yılana anlatmaya işte
    öyleydi böyleydi o cahildi falan
    filan demeye ve demiş ki gel tekrar eskisi gibi dost olalım. yılan şöyle
    cevap vermiş 'yooooookkkkkk olmazzzzzzzzz bende bu kuyruk acısı sende de bu
    evlat acısı varken biz artık dost olamayız'

  • dün bugün yarın

    21.11.2007 - 23:17

    Dün, Bugün,Yarın
    ]
    ] Çok zaman önceydi.O kadar zaman önceydi ki zaman diye bir şey yoktu.
    ] İnsanlar güneş doğup batıncaya kadar yaşıyorlardı hayatı.
    ] Bir daha hiç olmayacakmış gibi dolu ve anlamlı.
    ] Derken zaman diye üç parçalı bir şey icat etti insan.
    ] Bir parçasına dün dedi, diğer parçasına bugün, öteki parçasına da yarın.
    ] Sonra fesat karıştı zamana ve insan bugünü unuttu.
    ] Dünü düşünüp pişman oldu, yarını düşünüp telaşlandı;
    ] ama işin ilginç tarafı tüm telaş ve pişmanlıkları güneş doğup batıncaya
    ] kadar yaşadı.
    ] Farkında olmadan rezil etti bu gününü.
    ] Oysa yarın, bugüne dün diyor, dünde bu gün için yarın diyordu.
    ] Bir türlü beceremedi.Bir eliyle yarına, diğer eliyle düne yapıştı.
    ] Bu günü eline yüzüne bulaştırdı...Mutsuz oldu insan.
    ] Ve ne gariptir ki yarının telaşı da, dünün pişmanlığını da hep bugün yaşadı;
    ]
    ] ama bugünü hiç yaşayamadı.Ne yarın ne de dün! *
    ]
    ] Can Dündar

  • yazmak

    07.11.2007 - 19:16

    'Kalemle kuyu kazmak,sonra da içine düşmektir yazmak,diğerlerinin de peşinden düşeceğini umarak....

    Bencillikle beslenen bir bilgilenme halidir.'

    - theottomanempire -

  • hayat ne garip

    28.10.2007 - 22:47

    Bugünlerde... Mallarimiz artti, keyfimiz azaldi. Daha büyük evlerde kaliyoruz ama daha küçük ailelerde yasiyoruz. Konforumuz artti ama zamanimiz daraldi. Diplomamiz bol ama sagduyumuz az. Uzmanliklar artti ama sorunlar çogaldi. Ilaçlar çogaldi, hastaliklar artti. Sorumsuzca para harciyoruz ama az gülüyoruz. Trafikte çok hizliyiz ama çabuk parliyoruz. Aksam geç yatiyor, sabah yorgun kalkiyoruz. Az kitap okuyor, çok televizyon seyrediyoruz. Varligimizi arttirdik ama degerlerimizi yitirdik. Çok konusuyor ama az gönül veriyoruz ve bol yalan söylüyoruz. Para kazanmayi ögrendik ama yuva kurmayi beceremedik. Hayata yillar ekledik, yillara hayat katamadik. Aya kadar gidip dönmeyi biliyoruz ama komsumuza geçmek için karsiya geçmiyoruz. Uzaya ulastik ama ruhun derinliklerine inemiyoruz. Havayi temizledik ama ruhlari kirlettik.Atomu parçaladik, önyargilarimizi yikamadik. Çok yaziyor ama az gelisiyoruz. Daha çok plan yapiyoruz ama daha az sonuç aliyoruz. Acele etmeyi ögrendik ama sabirli olmayi asla... Gelirimiz artti, karakterimiz zayifladi. Tanidiklar çogaldi, dostlar eksildi. Çabalar artti ama mutluluklar azaldi. Bilgisayar aglari kuruyoruz, bilgi otoyollari insa ediyoruz ama kendi aramizdaki iletisimde zorlaniyoruz. 'Dünya Barisi' der, silahlaniriz! Daha mutlu olmak için 'somurtarak' çalisiriz. Yani bugünlerde... Eve çift maasin girdigi ama çiftlerin bosandigi... Güzel evlerin yuva olamadigi... Kisa seyahatlarin, kagit mendil gibi iliskilerin... Yika çik gönüllerin, tek geceliklerin... Kilo dertlerinin ve her derde deva vitaminlerin... Vitrinlerin dolu ama gönüllerin bos oldugu... Günlerde yasiyoruz

  • okyanus

    28.10.2007 - 22:32

    SU, kendine sırdaş arıyordu]Önce buluta verdi sırrını.]Ağır geldi sır buluta.]Sağanak sağanak döktü suyun tüm sırlarını.]Sonra göle gitti su.]Ona anlattı derdini.]Bu arada bulut suyun sırrını yağmur yapıp,]dolu yapıp, kar yapıp savurduğu için,]zaman zaman taşıyordu göl ve suyun sırrı iyice açığa]çıkıyordu.*]]Sonra nehre verdi su sırrını.]Nehir aldı suyun sırrını çekti gitti.]Dereye verdi.]Dere biraz daha yavaş olsada nehirden,]oda götürdü suyun sırrını bir başka bilinmeze..]Çağlayanlar, şelaleler,akarsular..]Hepsi kayboluyordu bir anda.]Sonra bir gün su takip etti dereyi.]Dereye, okyanusa kavuşunca farketti su,]bütün sırlarının akarsularla,]çağlayanlarla, ırmaklarla...]okyanusa taşındığını.*]]Karar verdi su.]Sırrını okyanusa verecekti.]Öyle de yaptı zaten.]Tüm sırlarını okyanusa verdi.]Artık suyun sırrını okyanustan başkası bilmiyordu.]Ne taştı okyanus,]ne bir başkasına taşıdı suyun sırrını,]ne de kurudu....]]Geçen karşılaştık suyla.]Bir bardaktaydı.]Suskundu.]Çok uğraştım konuşturamadım.]Ben, tam giderken 'Dur! ' dedi su.]Durdum! ]]Okyanus yürekli dostlar bulmadan sakın konuşma! ]Taşıyamazlar, kaldıramazlar senin yükünü, canını]yakarlar,]utandırırlar....' dedi.

  • Tebessüm

    15.10.2007 - 22:24

    Küçük kız, hüzünlü bir yabancıya gülümsedi. Bu gülümseme adamın kendisini daha iyi hissetmesine sebep oldu. Bu hava
    içinde yakın geçmişte kendisine yardım eden bir dosta teşekkür etmediğini hatırladı. Hemen bir not yazdı,
    yolladı. Arkadaşı bu teşekkürden o kadar keyiflendi ki, her öğlen yemek yediği lokantada garson kıza yüklü bir bahşiş
    bıraktı. Garson kız ilk defa böyle bir bahşiş alıyordu.

    Aksam eve giderken, kazandığı paranın bir parçasını her zaman köşe basında oturan fakir adamın şapkasına bıraktı.
    Adam öyle ama öyle minnettar oldu ki. İki gündür boğazından aşağı lokma geçmemişti. Karnını ilk defa doyurduktan sonra,
    bir apartman bodrumundaki tek odasının yolunu ıslık çalarak tuttu. Öyle neşeliydi ki, bir saçak altında titresen köpek
    yavrusunu görünce, kucağına alıverdi. Küçük köpek gecenin soğuğundan kurtulduğu için mutluydu. Sıcak odada sabaha
    kadar koşuşturdu. Gece yarısından sonra apartmanı dumanlar sardı. Bir yangın başlıyordu. Dumanı koklayan köpek öyle
    bir havlamaya başladı ki, önce fakir adam uyandı, sonra bütün apartman halkı. Anneler, babalar dumandan boğulmak
    üzere olan yavrularını kucaklayıp, ölümden kurtardılar.

    Bütün bunların hepsi, beş kuruşluk bile maliyeti olmayan bir TEBESSÜMÜN sonucuydu.

  • can yücel

    07.10.2007 - 22:34

    Benimle ölür müsün sevgilim?

    Ömrünün sonbaharını bana ada

    Birlikte gidelim bu sevgisiz cihandan

    Birlikte uçalım gökyüzüne

    Uyuyalım ebediyen yan yana

    Göz-göze diz-dize…

    Benden önce gitme küserim

    Koca yatağımda beni tek koyma

    Ağlattırma çaresizlik içinde

    Koca kenti üstüme yıkma

    Kimsesizler gibi beni bir başıma bırakma

    Alışmalıyım sensizliğe şimdiden

    Ara ara sensiz kalmalıyım

    Bazen rüzgârın uğultusu

    Bazen denizin maviliği

    Altında düşünmeliyim bu fikri kabullenene kadar

    Düşündüm-taşındım sonunda

    Bir karara vardım

    Benimle ölür müsün sevgilim?

    Caner Yücel

  • orhan veli

    07.10.2007 - 22:30

    Sokakta giderken, kendi kendime

    Gülümsediğimin farkına vardığım zaman

    Beni deli zannedeceklerini düşünüp

    Gülümsüyorum.

    Orhan Veli

  • orhan veli

    07.10.2007 - 22:29

    Ağlasam sesimi duyar mısınız,

    Mısralarımda.

    Dokunabilir misiniz,

    Göz yaşlarıma, ellerinizle?

    Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,

    Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu

    Bu derde düşmeden önce.

    Bir yer var, biliyorum.

    Her şeyi söylemek mümkün,

    Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;

    Anlatamıyorum...

  • ahmet telli

    07.10.2007 - 22:27

    GİDERSEN YIKILIR BU KENT

    Gidersen yıkılır bu kent, kuşlar da gider

    bir nehir gibi susarım yüzünün deltasında

    Yanlış adreslerdeydik, kimliksizdik belki

    sarışın bir şaşkınlık olurdu bütün ışıklar

    Biz mi yalnızdık, durmadan yağmur yağardı

    üşür müydük nar çiçekleri ürperirken

    Gidersen kim sular fesleğenleri

    kuşlar nereye sığınır akşam olunca

    Sessizliğini dinliyorum şimdi ve soluğunu

    sustuğun yerde birşeyler kırılıyor

    bekleyiş diyorum caddelere, dalıp gidiyorsun

    adını yazıyorum bütün otobüs duraklarına

    öpüştüğümüz her yer adınla anlılyor

    bir de seni ekliyorum susuşlarıma

    Selamsız saygısız yürüyelim sokakları

    belki bizimle ışıklanır bütün varoşlar

    geriye mapushaneler kalır, paslı soğuklar

    adını bilmedeğimiz dostlar kalır yalnız

    yüreğimize alırız onları, ısıtırız

    gardiyan olmayız kendi ömrümöüze her akşam

    Gidersen kar yağar avuçlarıma, üşürsün

    bir ceylan sessizliği olur burada aşklar

    Fiyakalı ışıklar yanıyor reklam panolarında

    durmadan çoğalıyor faili meçhul cinayetler

    ve ölü kuşlar satılıyor bütün çiçekçilerde

    menekşeler nergisler yerine kuş ölüleri

    bir su sesi bir fesleğen kokusu şimdi uzak

    yangınları anımsatıyor genç ölüleri artık

    Bulvar kahvelerinde arabesk bir duman

    sis ve intihar çöküyor bütün birahanelere

    bu kentin künyesi bellidir artık ve susuşun

    isyan olur milyon kere, hiç bilmez miyim

    Sokul yanıma sen, ellerin sımsıcak kalsın

    devriyeler basıyor karartılmış evleri yine

    Gidersen yıkılır bu kent, kuşlar da ölür

    bir tufan olurum sustuğun her yerde

    Ahmet TELLİ

  • abdürrahim karakoç

    07.10.2007 - 22:24

    Dosta Doğru

    İçimde uzayan her yol

    Çıkar gider dosta doğru

    Nergis, ıtır, menekşe, gül

    Kokar gider dosta doğru

    Gel bende gör, sen gel beni

    Durduramaz engel beni

    Görmediğim bir el beni

    Çeker gider dosta doğru

    Ne saklarım, ne gizlerim

    Yalnızca O'nu özlerim

    Tabutta bile gözlerim

    Bakar gider dosta doğru.

    ............

  • attila ilhan

    07.10.2007 - 22:18

    Pia

    ne olur kim olduğunu bilsem pia'nın

    ellerini bir tutsam ölsem

    böyle uzak seslenmese

    ben bir şehre geldiğim vakit

    o başka bir şehre gitmese

    otelleri bomboş bulmasam

    içlenip buzlu bir kadeh gibi

    buğulanıp buğulanıp durmasam

    ne olur sabaha karşı rıhtımda

    çocuklar pia'yı görseler

    bana haber salsalar bilsem

    içimi büsbütün yıldızlar basar

    bir hançer gibi çıkıp giderdim

    ben bir şehre geldiğim vakit

    o başka bir şehre gitmese

    singapur yolunda demeseler

    bana bunu yapmasalar yorgunum

    üstelik parasızım pasaportsuzum

    ne olur sabaha karşı rıhtımda

    seslendiğini duysam pia'nın

    sırtında yoksul bir yağmurluk

    çocuk gözleri büyük büyük

    üşümüş ürpermiş soluk

    ellerini tutabilsem pia'nın

    ölsem eksiksiz ölürdüm.

    Atilla İlhan

  • ömer hayyam

    07.10.2007 - 22:14

    İÇİN TEMİZ OLMADIKTAN SONRA

    HACI HOCA OLMUŞSUN KAÇ PARA!

    HIRKA TESBİH POST SECCADE GÜZEL:

    AMA TANRI KANAR MI BUNLARA?

  • Anne çocuk diyalogları

    06.10.2007 - 19:39

    Nasılsın? İyi misin? ' diye sordu annem. 'İyiyim'

    ] ]dedim; adettendir

    ] ]ya...

    ] ]Kisa süren telefon konusmasinin ardindan, nereden esinlendigini

    ] ]bilemedigim bir düsünce huzursuzluk verici bir saplanti halinde

    ] ]saatlerime mal oldu.

    ] ]Otuz yedi yasimdayim ve bu yasima kadar bir kez olsun 'Mutlu musun? '

    ] ]diye

    ] ]sormamisti. Ne kadar düsünsem de animsayamadim. Eminim ki sormus

    ] ]olsaydi hatirlardim.

    ] ]

    ] ]'Iyi' olmakla 'Mutlu' olmak arasindaki fark... Meger ne büyükmüs.

    ] ]

    ] ]

    ] ]

    ] ]Tut ki üç yasinda bir çocugun var. Mesai saatlerinde

    ] ]ona bakabilecek

    ] ]bir

    ] ]bakici ariyorsun. Iki aday buldun. Birinci aday çok

    ] ]titiz. Uyku

    ] ]saatleri

    ] ]konusunda despot, yemek zamani ve dengeli beslenme

    ] ]konusunda ise bir

    ] ]uzman.

    ] ]Hijyen desen ondan sorulur. Ikinci bakici ise sanirim

    ] ]biraz zipir. Zeki

    ] ]bir

    ] ]kiza benziyor. Bebek onu daha çok sevdi. Iyi

    ] ]anlastilar. Hangisini

    ] ]tercih

    ] ]ederdin?

    ] ]

    ] ]

    ] ]

    ] ]Ilk bakiciyi seçersen çocugun saglikli olur. Temiz bir

    ] ]ortamda düzenli

    ] ]bir

    ] ]hayat sürer. Dengeli beslenir, zekâ gelisimine yarari

    ] ]olacak oyunlar

    ] ]oynar.

    ] ]Iyi olur yani.

    ] ]

    ] ]

    ] ]

    ] ]Ikinci bakicida ise üsüyüp hasta olabilir. Çikolata,

    ] ]dondurma, cips ve

    ] ]benzeri abur cuburla beslenme riski söz konusudur. Eve

    ] ]döndügünde

    ] ]çamurlara

    ] ]bulanmis, kum havuzunda tepinmekten giysileri kum

    ] ]içinde kalmis,

    ] ]paçalari

    ] ]islak bir çocukla karsilasabilirsin. Gün boyu çiglik

    ] ]çigliga kahkahalar

    ] ]atmaktan bitkin düsmüs yavrunu, halinin üzerinde

    ] ]uyumus kalmis

    ] ]bulabilirsin.

    ] ]Geçirdigi harika günün gülümsemesi, uykuya teslim

    ] ]olmus yüzündedir; kim

    ] ]bilir hangi burun üstü çakilmadan armagan alnindaki

    ] ]çizikler ve son

    ] ]çikolatanin dudaginin kenarinda kalmis lekesi de...

    ] ]Bebek mutludur.

    ] ]

    ] ]Bir bebek söz konusu ise eminim ki çogunluk ilk

    ] ]bakiciyi tercih

    ] ]edecektir.

    ] ]Peki ya bu yaziyi okuyan sen... Mutlu musun? Iyi

    ] ]misin? Ikisi birden

    ] ]olabilir misin? Iyi düsün ve kendine karsi dürüst ol.

    ] ]

    ] ]Bu aralar annem, evlenmem konusunda üzerimdeki

    ] ]baskilarini artirdi. Bir

    ] ]yigin aday bulup karsima dikiliyor. Adaylar ona göre

    ] ]mükemmel. Evinin

    ] ]kadini

    ] ]olabilecek, beni derleyip toparlayacak, hayatimi

    ] ]düzene sokacak kizlar.

    ] ]Tabii ki kisilikleri de aynen öyle. Hepsi öncelikle

    ] ]birer anne adayi.

    ] ]Es

    ] ]degil, yoldas degil. 'Keske anne olacagimiza,

    ] ]öncelikle bir sevgili ve

    ] ]bir

    ] ]es olabilseydik' diyecekleri yaslarina henüz

    ] ]gelememisler. O geri

    ] ]dönüsü

    ] ]olmayan zamana...

    ] ]

    ] ]

    ] ]

    ] ]Anneme rest çektim. Mutlulugu seçiyorum. Açliktan

    ] ]ölmeyecek kadar

    ] ]yiyecegim.

    ] ]Canim istediginde uyuyacagim. Ertesi gün is yerimde

    ] ]uykusuzluktan

    ] ]geberecegim. Parasiz kaldigimda raki veya bira yerine

    ] ]ucuz sarap

    ] ]içecegim.

    ] ]Hayatimla ilgili hiçbir plan yapmayacagim. Hafta

    ] ]sonlarimda ve

    ] ]

    ] ]tatillerimde sadece olmak istedigim yerde olacagim.

    ] ]Çocugumu ikinci

    ] ]bakiciya

    ] ]verecegim ve tekil sahis kipiyle kurdugum tüm bu

    ] ]cümleleri çogul

    ] ]yapabilecek

    ] ]kadina elimi uzatacagim.

    ] ]

    ] ]Iktisat teorisi: Ders 1, yas 35: Sermaye

    ] ]belirsizliginde, günlük kâr

    ] ]esasina

    ] ]dayali ticari yöntemler geçerlilik kazanir.

    ] ]

    ] ]

    ] ]

    ] ]Ömürden daha belirsiz bir sermaye var midir?

    ] ]

    ] ]

    ] ]

    ] ]O halde: Bu gün, yarindan arttirdigimla

    ] ]yetinmeyecegim; yarina,

    ] ]bugünden

    ] ]arttirdigimi birakacagim.

    ] ]

    ] ]Sorumsuz oldugumu düsünenlerle musalla tasinda dalgami

    ] ]geçecegim:

    ] ]

    ] ]'Nasilsin? Iyi misin? '

    ] ]

    ] ]'Iyiligin ölçütü soruyu sorana göre degisir. Sana göre

    ] ]iyi degilim anne

    ] ]ama

    ] ]mutluyum.'

    ] ]

    ] ]

    ] ]

    ] ]...

    ] ]

    ] ]

    ] ]

    ] ]PEKİ YA SİZ?

    ] ]

    ] ]

    ] ]

    ] ]

  • kadın

    05.10.2007 - 21:31

    Otuz yasini gecmis bir kadin asla sizi gecenin bir yarisi uyandirip 'ne dusunuyorsun? ' diye sormaz.......
    Umurunda degildir cunku ne dusundugunuz.

    *********************

    Otuzunu asmis bir kadin TV deki maci seyretmek istemiyorsa, soylene soylene TV 'nin karsisinda yaninizda oturmaz.......
    Yapmak istedigi bir seyi yapar. Ve bu genellikle daha enteresan birseydir.
    ************************

    Otuz yasini asmis bir kadin kendini yeterince iyi tanir ve kendinden emindir...
    Kim oldugunu, ne oldugunu, ne istedigini, ve kimden istedigini bilir.
    *************************

    Otuzunu asmis cok az kadin onun hakkinda ya da yaptiklari hakkinda ne dusundugunuzu onemser.

    ************************

    Otuz yas ustu kadin cogunlukla buyuk asklara, omur boyu surecek bagliliklara doymustur.
    Hayatinda en son ihtiyaci oldugu sey bir baska miz miz, devamli soylenen, ne yapacagina karisan, yapiskan bir asiktir.
    ***********************

    Otuzunu asmis kadin, agirbaslidir.Bir operanin ortasinda ya da pahali bir restoranda sizinle ciglik cigliga
    kavga etmesi cok nadirdir...
    Ha tabi hakettiyseniz, sizi vururken de hic tereddut etmez, sonuclarina katlanmayi da planlayarak...
    *********************

    Otuzunu asmis kadin ovguler yagdirmakta cok bonkordur, cogu hak edilmemis bile olsa.....
    cunku takdir edilmemenin ne oldugunu iyi bilir.

    *********************

    Otuzunu asmis kadin sizi bayan arkadaslariyla rahatlikla tanistiracak kadar kendine guvenir......
    Daha genc bir kadin, en iyi arkadasini bile gormezlikten gelebilir, yanindaki adama guvenmedigi icin.
    ********************

    Otuz yasin ustundeki kadin sizin onun arkadasina ilgi duymanizi hic sallamaz..... arkadasinin onun aldatmayacagini bilir.
    *********************

    Kadinlar yaslari ilerledikce medyumlasirlar. Ona gunah cikarmaniza Hic gerek yoktur..... Onlar her haltinizi bilirler.

    *********************

    Otuz yasini asmis bir kadin Kipkirmizi bir ruj surdugunde bu ona cok yakisir. Ama daha genc kadinlarda boyle degildir. Cig durur.....

    **********************

    Otuz ustu kadinlar aciksozlu, dogrucu ve durustturler...... Onun icin ne anlam tasidiginizi merak etmenize gerek yoktur.......
    Ne kadar geri zekali oldugunuzu bir cirpida acik acik soyleyiverir.......
    eger bir geri zekali gibi davrandiysaniz.

  • empati

    04.10.2007 - 16:59

    Nedense hep ben kurmak zorunda kalırım....Karşınızdakine bunu hissettirdiğinizde de dönüşünüz yok..Hep anlamak zorundasınız....

  • hayat

    03.10.2007 - 21:43

    NE HAYAT BİTER...
    NE DE ÖĞRENMELER...
    ÖĞRENMELER BİTTİĞİ AN
    HAYAT BİTMİŞ DEMEKTİR
    NE DÜŞÜŞLER BİTER
    NE DE ÖĞRENİŞLER..
    ÖĞRENİŞLER BİTTİĞİ AN
    HAYAT BİTTİ DEMEKTİR...
    NE HAYAT BİTSİN...
    NE DE ÖĞRENMELER..
    ÖĞRENMELER BİTMESİN AMA..
    DÜŞÜŞLER BİTSİN..
    DÜŞÜŞLER SON BULSUN...
    DÜŞENİN DOSTU OLMUYOR
    KENDİ KENDİNE KALKMAK İÇİN UĞRAŞMAKTAN
    SEN DE SİNİR KALMIYOR...
    SVG

  • yaratmak

    16.09.2007 - 20:24

    Bir sen yarattım kendimde
    Sonra oturup aşık oldum..
    Bir sen yarattım kendimde
    Sonra sensiz yapamaz oldum..
    Şimdi öldürmek istiyorum seni
    Ama öldüremiyorum..
    Çünkü seni yaratırken kendimde
    Seni de ortak ettim...
    Şimdi yarattığım seni öldüremiyorum..
    Şimdi bir çıkmazın içine girdim....
    Önüm ve arkam dipsiz bir kuyu..
    Hareket edemiyorum...
    SVG

  • cesaret

    16.09.2007 - 20:13

    Mal kaybeden, bir şey kaybetmistir, onurunu kaybeden birçok şey kaybetmiştir. Fakat cesaretini kaybeden her şeyini kaybetmistir. (Goethe)

  • düşüş

    15.08.2007 - 16:30

    HER DÜŞÜŞTE Bİ ÖĞRENİŞ
    NE DÜŞÜŞ BİTER NE ÖĞRENİŞ

  • tek

    13.08.2007 - 10:30

    TEK BAŞINALIK

    Ben tek başına ne yapabilirim
    Diye düşündü biri
    Ve hiçbir şey yapmamaya karar verdi

    Ben tek başına ne yapabilirim
    Diye düşündü bir öteki
    Ve yalnızlığının kuytuluğuna çekildi

    Ben tek başına ne yapabilirim
    Diye düşündü bir üçüncü
    Ve tek başına düşünmeyi sürdürdü

    Ben tek başına ne yapabilirim
    Diye düşündü yüz binler
    Ve tek başınalıklarını sürdürdüler

    Ben tek başına ne yapabilirim
    Diye düşündü milyonlar
    Milyonlarcaydılar

    Ve tek başınaydılar
    Bu arada birileri
    Onlar adına
    Karar vermekteydi

    Tek başına olduklarını sananlar
    Topluca ortadan kaldırıldılar....
    A.BEHRAMOĞLU

  • sen

    30.07.2007 - 16:16

    BİR SÜRE SONRA

    Bir süre sonra,
    bir eli tutmakla bir ruhu zincirlemek arasındaki
    ince farkı öğrenirsin,

    Ve aşkın yaşlanmak,
    birlikte olmanın da güvende olmak
    anlamına gelmediğini öğrenirsin,

    Ve öpücüklerin sözleşme
    ve hediyelerin de vaat olmadığını öğrenmeye
    başlarsın,

    Ve yenilgileri
    başın dik ve gözlerin açık karşılamaya başlarsın,
    bir çocuğun üzüntüsü ile değil, bir yetişkinin
    zarafeti ile,

    Ve her şeyi bugünü düşünerek yapmayı da öğrenirsin
    çünkü yarın ile ilgili her şey belirsizdir.

    Bir süre sonra güneş ışığının yakıcı olduğunu
    öğrenirsin
    eğer fazla maruz kalırsan

    Bu yüzden,
    başka birisinin sana çiçek getirmesini beklemeden
    kendi bahçeni yarat
    ve kendi ruhunu kendin süsle.

    Ve göreceksin ki dayanıklısın...
    Ve kuvvetlisin,
    Ve değerlisin.

    Veronica A. Shoffstall

  • gülümsemek

    30.07.2007 - 15:37

    Gülümseme parasızdır ama kimi zaman servet kazandırır.

Toplam 83 mesaj bulundu