İbrahim Faik Bayav Adlı Antoloji.com Üyesinin ...

Sayın Ekrem Şama!

'Kıyamet Geliyor' başlıklı Dörtlüğün dördüncü kıtasındaki 'kıyam et' sözü namaza, zikre kalk anlamındaysa mesele yok. Ama söz bu anlamı çağrıştırmıyor.

Kıyam, kıyametin kıyamıdır, ''Kıyam et'' dendiğinde, 'kıyameti oluşturanlara katıl manasını verir.

Biraz dikkat lütfen ...

-Dörtlük- Karakoç'a Cevap-10

-Belirsizlik var-
Eşkiya kim Üstadım? Evliya nerde durur?
Çayda akma olmazsa, kuyu, hâliyle kurur.
Adalet olsun gayri, eşkiya bay bay etsin;
Yoksa şovcular oynar; görenler alkış vurur.

-Şaşırmaya gerek yok-

Fırtınada, hele bak, gözleri oğmuşu var.
Gecede, baykuş diye, kanarya koğmuşu var.
Parsel tutan kuşları merak edersen eğer;
Bir doğanın doğmuşu, bir de er doğmuşu var.

İbrahim Faik Bayav

Karakoç'a Cevap-8

Hakikat görülene, sürülen allık niye?
Adalet ilkesinden, zorbaya şallık niye?
Kulakları anladık; sağırlık ona mahsus;
Lisan ile vicdanda, körlük topallık niye?

İbrahim Faik Bayav

...
Ağaç olmak gelmez mi yoksa işine,
Dallarında meyvalar sarkık olarak?
Sun leziz meyvalar isteyenine,
Topraktan kah temiz, kah kirli su alarak.

Ama sen, ne istersen o...


İbrahim Faik Bayav

Karakoç'a Cevap-7

Bu Biçim Ülke!

Şaşırmaya gerek yok, kim sapmışsa özünden!
Kim de, dönüş yapmışsa, söylediği sözünden!
Darbeci denilenler, omuzlarda mıymış, ne!..
Darbeci sevmem diyen, yalancılar yüzünden!

İbrahim Faik Bayav

Akif'in Uğursuz Gecesinin Sabahı Oldu.


Antoloji Com, 'Yâ Rab, Bu Üğursuz Gecenin Yok mu Sabahı' sözüyle başlayan şiiri, öyle sanıyorum ki, Filistin'deki vahşet sebebiyle Günün Şiiri ilan etti.

Bu şiir, Mehmet Akif Ersoy'un, uğursuzluğun ülkemiz üzerine çökmeye başladığı andaki şiiridir. B ...

Şair'in Kudüs için döktüğü gözyaşına, gününü-gecesini harap etmesine ne denilebilir ki? O'nun akan gözyaşın durma zamanı geçmiş.

Üçüncü kıtada;

İncil'i kim kurtaracak?..
Kim kurtaracak Kur'an'ı?..
Kim kurtaracak Mesih'i kendisini öldürenlerden?..
İnsanlığı kim kurtaracak?

dizeleri ...

Şiir, anlam yüklü kelimelerle başlamış ve devam etmiş. Fakat anlam, şairin benliğinden dışarı çıkamamış, bizi kelimelere yüklenmiş anlamla yüz yüze getirmemiş. Meraklandırma ilk dizede başlamış; dokununca solgun güle benzetilenin ne olduğu gizli kalmış. Acaba, 'Çoklarından düşüyor da bunca...' denil ...

Ahenkli dizelerle anlatılan bir İstanbul şiiri.

İstanbul, sevgilinin görüntüsünde büyüyerek rakseden sevgili.

İstanbul, göz içine girecek kadar küçük olmuş bu şiirde; insana yakınlık kuran martılarını ve iskeleler dizilmiş denizini temaşa ettirecek kadar da büyük.

Yalnız,

''Ne güzel ...

Karakoç'a cevap-6

Hak yerine, menfaat anıldı, böyle oldu.
Haram kasa, helalden sanıldı, böyle oldu.
Elbetteki 'lahavle' çekecek muti olan;
Çok konuşmak, yiğitlik sanıldı, böyle oldu.

İbrahim Faik Bayav

Ne kadar güzel bir anlatım; ne kadar güzel bir üslup.

Tarihsel bir kesitin, masal, hikaye ve şiirle karışık bir şekli.

Okuyanı, adeta, işte sana farklı edebi sanat, hangisini beğeniyorsan gir içine bak geçmişe, diyor.

Burdan öteye sözüm yok.

İbrahim Faik Bayav

Yahya Kemal Beyatlı'nın okundukça lezzeti eksilmeyen bir şiiri. Bu dünyadan bir başka dünyaya geçiş ancak bu kadar güzel anlatılabilir.

İbrahim Faik Bayav

...

Benimle yer buldu şefkat dolu gölgende
hırsızlar ve hortumcular.
Kaydır gölgeni onların üzerlerinden,
Seni, seviç gözyaşlarımı döküp,
tekrar ve tekrar öpeyim.

Arif Nihat Asya'nın, bayrağa olan sevgiyi unutturmayacak şiiri. Tekrar okuyunca bu satırlar dilimden döküldü. Bilmem ki, ...

Nasıl bir müsibettir bu? Şair, ölümü yaşamaya tercih ediyor.

Anlaşılan o ki; bir toplum, böyle bir ortama düştüğü zaman, insanlık cevherini kaybetmemiş kişilerin gözükmesine sebep oluyor.

Bizde de gözükmesi için, bu derekeye kadar düşülmesini bekleyelim mi?

Sayın İsmail Uysal Özden Özgür!

Dört ayrı mealden, birer ayetin yazılışını nakletmişsiniz. Bazı kelime değişiklikleri olsa da, anlam bakımından farklılıkları yok.

Şunu anlatmak istiyorum: Bir ayetin dört değil ondört değişik kişi kaleminden çevirisini de yapsanız bir şey ifade etmez. Asıl ol ...

Üstad Eyüboğlunun hoş mübalağası!

Ben olsaydım, birazcık da 'sevda' üstüne söylenmemişlere bakardım.

Hem sonra, insan için, ''karanlıkta yüzüne bin mumluk lamba tutulmuş, gözleri, yüreği kamaşmış insandır; aptaldır, hastadır...'' dedi diye kitapların hepsini yakmanın gereği var mı?

Belki ...

Üzülmek mi gerekir sıkıntı çektim diye;
Beni garip eyleyen bu şara da eyvallah!..

Döktüm sözü ortaya cümle insanlar için;
Bir bakış atsa ona, ağyara da eyvallah!..

***

şiiriniz nadir karşılaştığım tiplerden. Öyle hoşuma gitti ki, iki beyit taklidini yapmak istedim. Becerebildim mi bi ...

İlginç bir şiir!

General, generalliğini aynaya bakınca mı anlıyor, yoksa, aynaya bakınca mı kendini general sanıyor.

Bir de rüyada generalin görünmesi olayı var tabi. Rüyada kendini general görüp de, bir şey olduğunu sananlar, rüya ile gerçek arasında farkı anlamazlarsa, komedi sahnesi devam ...

Aynen dediğiniz gibi Üstad!

Adaletin nasıl gerçekleşeceği sorusu sizden. Cevabını vermesi gerekenler, acaba cevap vermeye tenezzül edebilecekler mi?

Selamlar...

Fatıma Humeyra Kavak Hanımefendi!

Akrostiş şiiriniz, gerçekten de şiir.

Ben aynı tipte yazmak isteseydim, şu anda kullandığımız kelimeleri mısralara dizerdim.

Madem ki, hatırlamış oldum, doğum gününüz kutlu olsun

Selamlar...

Güzel ve akıcı üslup. Alışık olmadığımız kelimeler içinde fazla gözükse de, şiirlik tadını kaybettirmiyor.

Selamlar...

Okurken iç dünyada kıpırtılar oluşturan şiir.

Ölçüsü kendine has; kafiyeler vurucu.

Yani...

Bir Sultan-üş şuara mührü.

Doğru!

Yerin beni çektiği kadar ağırım...

Yaşadıklarımı kâr saymam mümkün değil...

Sonuma, yaşadığım kadar yakınım; ve sevdiğim kadardır ömrüm.

Hatırlatana saygı duyulur...