Fatma Sena Gündüz Adlı Üyenin Nedir Yazıları ...

  • biri bizi gözetliyor

    29.02.2004 - 19:46

    ''Ben girseydim...Söyle yapardım,böyle yapardım...'' diye geyiklerin yurdum insanının ağzına sakız olmasına sebebiyet veren yarışmaydı bir zamanlar...
    Gösterime girdiği günden itibaren izlenme rekorları kırdı,
    Bu gün itibariyle hiçkimse yarışmacılarının ismini bile hatırlamıyor.
    Kanımca Türk gelenek ve göreneklerinin sömürüldüğü bir yarışmaydı,
    Yurdum insanı gene ''BBG mi? Abi hiiiçççç işim olmaz benim öyle gereksiz programlarla'' deyip.Eve gider gitmez yarışmanın yayınlandığı kanal karşısına kilitlenmiştir.
    Yarışma populitesinden yararlanan iki insan vardı bence...Biri.; eve girerken yanına gitarını alıp,daha önce yaptığı besteleri;
    ''Abi ilham geldi evde yaptım '' diyerek prim yapan TARIK....Diğeri ise studyodaki seyircileri ve yarışmacıları ''susun bakiiimmm yoksa atarım hepinizi dışarıya ''diyerek güden ÖYKÜ SERTER dir.
    Eeee ne diyelim şimdi ikameleri var...Popstar,Akademi Türkiye,Biz evlenemeyiz ama para işi aklıma yatar...vs.
    Yenisine sağlık...

  • bir varmış, bir yokmuş

    28.02.2004 - 22:45

    Böyle başlar masallar...
    Rivayet zaman eki destekler dinleyicilere anlatılmak isteneni...

  • bir çift yürek

    28.02.2004 - 22:41

    mario mongan adlı amerikalı bir bayanın tüm varolan sosyal yaşantısını hiçe sayarak aborijinlerin yanında elbisesiz ayakkabısız geçirdiği birkaç ayı anlatan bir kitap, eğer yazış diilse aborijinler gayet aşmış insanlar, hiç konuşmaya ihtiyac duymuyolar; direk telepati...

  • bir mayıs

    28.02.2004 - 22:39

    1 mayıs,
    yaşım yirmi,
    lenin sağ.
    bir tek kızıl meydan
    150 milyon insan.
    35 yıl geçti aradan,
    yaşım yine 20,
    lenin yine sağ,
    kızıl meydanlarda
    1 milyar insan!

    1 Mayis'in neden Uluslararasi Isciler Gunu oldugunu ve neden kutlamamiz gerektigini pek fazla bilen yok. Hersey yuzyildan fazla bir sure once, Amerikan Emek Federasyonu'nun 'sekiz saat 1886 Mayis'inin 1'i itibariyle yasal gunluk calisma suresi olmalidir' ifadelerini tasiyan tarihsel onergeyi kabul etmesi ile basladi.

    Bu gunun oncesindeki aylarda, binlerce isci daha kisa [calisma] gunu icin mucadeleye katilmisti. Kalifiye ve kalifiye olmayan, siyah ve beyaz, erkek ve kadin, yerli ve gocmen, tum isciler katilmislardi.

    Chicago
    Sadece Chicago'da 400.000 [isci] greve cikmisti. sehrin gazetesi 'fabrika ve imalathanelerin uzun bacalarindan hic bir duman yukselmiyordu, ve her sey Sebt Gunu [Musevilerin calismadiklari cumartesi gunu] benzeri bir gorunumdeydi'. Burasi ajitasyonun ana merkeziydi, ve iste tam burada anarsistler isci hareketinin on saflarinda yer aliyorlardi. Hic de azimsanmayacak bir sekilde, onlarin [anarsistlerin] faaliyetleri sayesinde Chicago onemli bir sendika merkezi haline geldi ve yine sekiz-saat hareketine en buyuk katkiyi sagladi.

    1 Mayis 1886'da sekiz saatlik grev sehri derinden sarsti, McCornick Harvester Co.'nun calisanlarinin yarisi [greve] katildi. iki gun sonra, yine greve katilan 'kereste iscileri' sendikasinin 6.000 uyesi kitlesel bir miting duzenlediler. McCormick fabrikasindan sadece bir blok otede duzenlenen mitinge oradaki grevcilerden 500 kadari da katildi.

    Isciler Merkez Isci Sendikasi [ing. Central Labour Union] tarafindan toplantida konusma yapmasi talep edilen anarsist August Spies'in konusmasini dinlediler. Spies iscileri birarada durmaya ve patronlara karsi teslim olmamaya cagiran konusmasini yaparken, grev kiricilar yakindaki McCormick fabrikasina yonelmislerdi.

    'Kereste iscileri'nce desteklenen grevciler sokaktan asagi dogru ilerlediler ve greve katilmayan iscileri tekrar fabrikanin icine girmeye zorladilar. Birdenbire 200 kisilik bir polis gucu olay yerine geldi, ve hic bir uyarida bulunmadan sopa ve tabancalarla kalabaliga saldirdilar. En azindan bir grevciyi oldurduler; bes, altisi ciddi olmak uzere cok sayida kisiyi yaraladilar.

    Tanik oldugu vahsi saldirinin kizginligiyla Spies Arbeiter-Zeitung (Alman gocmen iscilerinin gunluk anarsist gazetesi) burosuna gitti, ve iscileri ertesi gece duzenlenecek olan protesto mitingine katilmaya cagiran bir genelgeyi yayinladi.

    Protesto Mitingi Haymarket Alani'nda gerceklesti ve Spies ile beraber sendika hareketinde etkin olan iki diger anarsist, Albert Parson ve Samuel Fielden katilanlara hitap etti.


    Polis Saldirisi
    Konusma boyunca kalabalik oldukca duzenliydi. Mitingin basindan beri orda bulunan Vali Carter Harrison 'polis mudahalesini gerektirecek bir sey olacaga benzemiyor' sonucuna varmisti. Polis sefi John Bonfield'e de bu yonde tavsiyelerde bulundu; ve karakolda beklemekte olan buyuk sayidaki yedek polis gucunun evlerine gonderilmesini salik verdi.

    Fielden toplantiyi sona erdirirken saat aksamin onuna yaklasiyordu. Saganak halinde yagmur yagiyordu ve yanlizca 200 civarinda insan alanda kalmisti. Ansizin Bonfield komutasindaki 180 kisilik bir polis birligi [toplantiya] mudahele ederek, insanlara hemen dagilmalarini emrettiler. Fielden 'biz barisciliz' diyerek [bunu] protesto etti.


    Bomba
    Iste tam bu sirada polislerin arasina bir bomba firlatildi. [Bomba polislerden] birisini oldururken, alti tanesi olumcul olmak uzere diger 70 tanesini de yaraladi. Polis izleyicilere ates acti. Polis tarafindan oldurulen ve yaralanlarin kesin rakami hic bir zaman aciklanmadi.

    Tum Chicago'yu bir teror ruzgari kavurdu. Basin ve vaizler bombanin anarsist ve sosyalistlerin isi oldugunda israr ederek, intikam cagrilari yapiyorlardi. Toplanti salonlari, sendika burolari, yayinevleri ve evler basildi. Tum bilinen sosyalist ve anarsistler toplandi. Hatta sosyalizm ve anarsizmin anlami hakkinda bilgisi dahi olmayan pek cok kisi tutuklandi ve iskenceye ugradi. 'once baskini yap, yasayi ondan sonra ara' Devlet Savcisi Julius Grinnell'in kamuya yaptigi bir aciklamaydi.


    Dava
    Nihayetinde sekiz erkek 'cinayete suc ortakligi' [sucundan] davada yer aldilar. Bunlar emekci hareketi icinde etkili olan Spies, Fielden, Parsons ve diger bes anarsistti -Adolph Fisher, George Engel, Michael Schawab, Louis Lingg ve Oscar Neebe.

    Dava Cooke Contry Agir Ceza Mahkemesinde 21 Haziran 1886'da basladi. Juri uyeleri her zamanki gibi bir kutudan isim cekilmesi suretiyle secilmedi. Devlet savcisi tarafindan gorevlendirilen ozel hakimin talebiyle mahkeme adaylari secti. Savunmanin, [bu] ozel hakimin acikca yaptigi 'Bu davayi ben yonetiyorum ve ne yaptigimi da biliyorum. Bu adamlarin asilacaklari olum kadar kesin' seklindeki ifadeyi delil olarak sunmasina izin verilmedi.


    Sahte Juri
    Neticede ortaya cikan jurinin kompozisyonu oldukca gulunctu; isadamlari, onlarin calisanlari ve olen polislerden birisinin yakinindan olusuyordu. Devlet mahkemeye, bu sekiz kisiden herhangi birisinin ne bombayi attigina, ne bombalamayla ilgili olduklarina ve hatta ne de bu tip eylemleri kabul ettiklerine dair hic bir kanit sunmadi. Aslinda bu sekiz kisiden sadece ucu o aksam Haymarket Meydani'ndaydi.

    Konusmacilarindan birisinin dahi siddeti tesvik ettigine dair hic bir kanit yoktu; aslinda durusmadaki tanikligi sirasinda Vali Harrison konusmalari 'zararsiz' olarak nitelendiriyordu. siddete yonelik herhangi bir onceden tasarlamanin olduguna dair herhangi bir kanit da sunulmadi. Gercekte, Parsons iki kucuk cocugunu da toplantiya getirmisti.


    Hukum Veriliyor
    Yargilanan bu sekiz kisinin aslinda anarsist inanclari ve sendika faaliyetleri nedeniyle yargilandiklari basindan beri belli olmustu. Savci Grinnell'in juriye hitaben yaptigi kapanis konusmasinda gecen su sozlerin tanikliginda durusma basladigi gibi sona erdi; 'Kanun yargilaniyor. Anarsi yargilaniyor. Bu adamlar secildiler, ve Buyuk Juri tarafindan ayirildilar, ve onder olduklari icin suclandilar. Kendilerini takip eden binlercesinden daha fazla suclu degiller. Jurinin iyi insanlari; bu adamlari mahkum edin, onlari ornek yapin, asin onlari ve kurumlarimizi, toplumumuzu kurtarin'.

    Agustos'un 19'unda saniklardan yedisi olum ve Neebe ise 15 yil mahkumiyet cezasina carptirildi. Serbest birakilmalari icin duzenlenen kitlesel uluslararasi kampanyalardan sonra, devlet 'uzlasarak', Schwab ve Fielden'in cezalarini omur boyu hapis cezasina cevirdi. Lingg celladina ihanet ederek idamlardan bir gun once intihar etti. 1887 yili 21 Kasim'inda Parsons, Engel, Spies ve Fischer asildilar.


    Ozur
    Cenaze torenine 600.000 emekci katildi. Neebe, Schwab ve Fielden'i serbest birakmak icin baslatilan kampanyaya devam edildi.

    [Bu uc anarsist] 26 Haziran 1893'de Vali Altgeld tarafindan serbest birakildilar. [Vali] bu insanlarin yeterince aci cektiklerine inandigindan degil, yargilandiklari davada sucsuz olduklarini dusundugu icin onlara af imkani tanidigini acikca belirtti. Onlar ve asilanlar 'histeri, ayarlanmis jurilerin ve tarafli bir jurinin' kurbanlariydilar.

    Yetkililer yargilamalarin oldugu donemde bu tip baskilarin sekiz-saat hareketini geriletecegine inaniyorlardi. Gercekte ise, sonradan ortaya cikan kanitlar, celik patronlarinin isci hareketine olan itimati sarsmak amaciyla duzendikleri gizli bir tesebbusun parcasi olarak, bombanin Kaptan Bonfield icin calisan bir polis ajani tarafindan atilmis olabilecegini gosteriyor.

    Spies olum cezasini takiben mahkemeye hitap ederken, bu gizli tesebbusun basarili olamayacagindan oldukca emindi: 'Eger bizi asarak... tahakkum altindaki milyonlarin, sefalet icinde calisan ve kurtulusu arzulayan, [kurtulusu] bekleyen milyonlarin bu hareketini, isci hareketini ezebileceginizi umuyorsaniz -eger dusunceniz buysa, o zaman asin bizi! Burada bir kivilcimi ezeceksiniz, ama surda, burda veya orada, arkanizda, -ve onunuzde, ve her yerde alevler yukseliyor. Bu gizli bir ates. Bunu asla sonduremezsiniz'.

    ----------

    Devrimci Politika
    Chicago'daki ilk 1 Mayis gosterisinden bir yuzyil sonra simdi neredeyiz? Sendika -merkez burosundan yilda tek bir kere disariya cikarabildigimiz- bayraklarimizla sehri dolasiriz. Sonra da sikici sendika burokratlarinin ayni derecede sikici (ve genellikle de oldukca anlamsiz) konusmalarini dinleyerek dikilip dururuz. 1 Mayis'in bir zamanlar tum dunya iscilerinin guclerini gosterdigi, ulkulerini segiledigi ve basarilarini kutladigi bir gun oldugunu sik sik kendinize hatirlatmaniz gerekir.

    Bunun 'bir zamanlar' boyle olmasi onemlidir. Bunu tekrar yapabiliriz. Bagimsiz bir emekci sinif politikasina ihtiyacimiz var. Hukumet ve patronlarla isbirligine hayir. Atgozlukleri icinde kismi bir gorus degil, yoldas emekcilerle mucadelede gercek bir dayanisma. issizlerin calisabilmesi icin, hic bir ucret kaybi olmadan calisma saatlerini daha da azaltmaliyiz.

    Devrimci bir politikaya ihtiyacimiz var. Bu ise bizi, digerlerinin ozgurluklerine mudahale etmemekten baska hic bir sinir tanimayan, bir ozgurlugun oldugu gercek bir sosyalizme dogru goturen bir politika demektir. Gercek demokrasiye dayanan bir sosyalizm -bugun oldugu gibi- bazi yoneticileri secebileceginiz, ama yoneticiler olmadan yasamayi secemeyeceginiz bir pandomim degil. Karardan etkilenen herkesin kararin alinmasi sirasinda soz soyleme firsatina sahip olacagi gercek bir demokrasi. Etkin bir sekilde koordine edilen isyerleri ve topluluk konseyleri demokrasisi. uretimin ayricalikli azinliklarin kari icin degil, gereksinimleri karsilamak icin yapildigi bir toplum. Anarsizm.

    -----
    'Sessizligimizin bugun bogdugunuz seslerden cok daha guclu olacagi bir gun gelecek'
    Chicago sehitleri, [bir amac ugruna olen kisi anlaminda tek kelime bu sanirim, ing. martyr] her ne kadar devlet 'Anarsiyi... yargilama'yi amaclasa da, kendi olumlerinin anarsist ulkunun de olumu olmayacagini biliyorlardi. Bugun anarsist hareket tarihsel olarak hic bir zaman olmadigi kadar cografi olarak yayginlasmis durumda. Artik 1 Mayis sadece Chicago sehitlerinin anildigi bir gun degil, ayni zamanda da

  • bilgi

    27.02.2004 - 23:19

    1-''Bilgi iktidardır''
    ...Karl Marks...
    2-''Bilgiye ulaşmak için iktidardan olmak salaklıktır.''
    ...sir humprey appleby...
    3-''bilgi kendini gösterme eğilimindedir, gizli tutulduğu takdirde bunun öcünü almak zorundadır”'
    ... elias canetti...
    4- ''bizim bilgimiz, alkolsüz bira gibi hep yakındadır ama hiç bir zaman bir yere varmaz. içimizdeki yalnizliği oldugu gibi bırakır, öylece.''
    ...Lavrence...

  • bilge karasu

    27.02.2004 - 23:14

    1-''ölüler her şeyi bilir; öğrenmenin yolu da ölmektir.''
    2-''bunları yazmakla çıldırmaktan kurtulunur mu? ''
    3-'''50 yasindan sonra imge denen kavramla kafasini bozmus bir adam.''
    4-'''umutsuzluğun olduğu yerde umut vardır'''

  • bezm

    27.02.2004 - 23:02

    1-Farsça kökenli bir sözcük...
    2-İçki meclisi,dost toplantısı demiş tdk...

  • beşiktaş

    27.02.2004 - 22:54

    1-1903 yılında beşiktaş JİMLASTİK klubü olarak kurulan klup Türkiyenin en eski takımlarından biridir.

    2-Türkiyede lig maçlarında; mahalle takımı sayılacak kluplere 1-2 gol atıp; yabancılardan 5-6 gol yemesiyle meşhurdur...

    3-Bİr de '' once besiktas '' die marşçıkları vardır...
    '1903 doğdu bu renkler
    tapartcasına sevdi bu kalpler
    seni sevmekte cok haklıyız
    sapına kadar beşiktaşlıyız'
    ahha ahha marşlarına baaaaaaakkkkkkk....

    4-kume düşşe dahi utanmayacak, kader utansıncıların klubu.

  • beş

    27.02.2004 - 22:44

    1-mısır mitolojisinde çocukları koruyan, müzik ve yemeklerin tanrısıdır...
    2-el ve ayaklarımızdaki armak adadi...
    3-dört ile altı arasındaki sayı...

  • bernard lewis

    27.02.2004 - 22:41

    yanılmıyorsam esasen ingilizdir. duayen olmaktan ziyade eski kafali bir tarihcidir kanimca. turkiye ve israil disindaki ortadogu halklarinin ise yaramayan cahil musluman topluluklarini oldugunu savunur. bu yuzden bu geri kalmisliga karsi savasmak modern insanin en temel gorevidir lewis'in kitabinda. amerikali ve avrupali olmayan insanlar hakkindaki genellemelerden olusan-ve ben yazsam kimsenin kaale almayacagi-return of islam makalesi samuel huntington isimli sahsa ilham olmustur. bildigim kadariyla medeniyetler catismasi denilen zikkimi ortaya atan lewis'dir.

  • bertrand russell

    27.02.2004 - 20:22

    Varıluşçuluk felsefesinin kurucularından...

    1950 yilinda edebiyat dalinda nobel odulu alan bilim adami. principia mathematica ve history of western philosophy gibi basyapitlara imza atarak hem matematik ve mantik hem de felsefe alaninda buyuk katkilar saglamistir. ayni zamanda lsenin kurucularindan olan russell 1895 - 1936 arasinda german social democracy, 1937 -1938 arasinda ise science of power uzerine ders vermistir.

    Dehşet ZEKİ bir heriff...

    Kendisi bir davette matematiğin temelleri değiştirildiği takdirde herşeyin mümkün hale gelebileceğini anlatırken alayla karışık 1=2'yi kullanarak kendisinin tanrı olduğunu ispatlaması istenir. russel, 'tanrıyla beni bir odaya koyun, kaç kişiyiz? iki. ama iki bir'e eşit. demek ki odada bir kişiyiz. yani tanrı benim.' şeklinde cevabı yapıştırıverir.

  • beddua

    24.02.2004 - 19:49

    1-Farsça>Arapça kökenli bir sözcük...
    2-Ah etmek...
    3-İlenmek...
    4-farsça, çirkin kötü anlamına gelen bed kelimesinden yine acemlerin türettiği bir kelime.

    a1-(63-Münafıkun / 4.) Onları gördüğün zaman kalıpları hoşuna gider, konuşurlarsa sözlerini dinlersin. Onlar sanki duvara dayanmış kütükler gibidir. Her gürültüyü kendi aleyhlerine sanırlar. Düşman onlardır. Onlardan sakın. ALLAH ONLARIN CANINI ALSIN... Nasıl bu hale geliyorlar?
    a2-(80- Abese 17.) KAHROLASI İNSAN! ! ! Ne inkârcıdır!
    a3-(9-Tevbe / 30.) Yahudiler, Uzeyr Allah’ın oğludur dediler..Hıristiyanlar’da Isa Allah’ın oğludur dediler.. Bu onların ağızları ile geveledikleri sözlerdir.. Sözlerini daha önce kafir olmuş kimselerin sözlerine benzetiyorlar.. ALLAH ONLARI KAHRESİN,,,, Nasılda haktan batıla döndürülüyorlar...
    a4-(111- Ebu Leheb)
    1. EBU LEHEB İN İKİ ELİ KURUSUN! ! ! Kurudu da.
    2. Malı ve kazandıkları ona fayda vermedi.
    3. O, alevli bir ateşte yanacak.
    4. Odun taşıyıcı olarak karısı da (ateşe girecek) .
    5.Ve boynunda hurma lifinden bükülmüş bir ip olduğu halde.

    ...HZ.ALLAH c.c.

    b1-'Allahım; bana yapılanları helal etmiyorum! Şahsıma yapıldığı için değil, milletime yapıldığı için affetmiyorum! Milletime yapılan fenalıklardan, yarın.senin HESAP GÜNÜNDE DAVACIYIM...! '

    ...II.ABDÜLHAMİT

    c1-ALLAH BELANI VERSİN...

    ...insanlık

    d1-dilerim tanrıdan gülmesin yüzün...
    gönlüne eş olsun derd ile hüzün...
    huzura ermesin benliğin özün
    benden başkasını seversen eğer!

    ...Bülent Ersoy

    e1-UMARIM KALBİM SENİN OLUR....

    ...AlkadraS

  • bedava

    24.02.2004 - 19:17

    1-Farsça kökenli bir sözcük.
    2-Şüphesiz ilk akla gelen Orhan Velinin muhteşem şiiridir. (şiirle ucundan kıyısından alakası olacak birinin ilk benimseyeceği şiirlerden biridir bu.)
    3-Karşılıksız,parasız,emeksiz,çabasız kazanlılan şey...
    4-Çok ucuz...
    5-(argo) beleş...

  • david beckham

    24.02.2004 - 19:14

    İngiliz futlolcu...
    Kadınların beğendiği kokular gibi birşey...
    Saçları benden daha bakımlı...
    Saç lastiği benimkinden daha pahalı...

  • beceriksiz

    24.02.2004 - 19:09

    Yatkınlık ve öğrenime bağlı bir işin başarılması...
    YArgıyı tersten alırsak beceriksizin ne olduğu ortaya çıkar.

  • bayrak

    23.02.2004 - 20:55

    1- Bir milletin, belli bir topluluğun veya bir kuruluşun simgesi olarak kullanılan, renk ve biçimle özelleştirilmiş, genellikle dik dörtgen biçiminde kumaş:
    2-(botanik) Baklagil çiçeklerinde diğerlerinden daha üstte bulunan, daha büyük olan ve çoğunlukla başka bir renkte ve yuvarlakça olan taç yaprağı.

  • batılı olmak

    23.02.2004 - 20:32

    Batılı olmanın tam olarak ne anlama geldiğini bilmiyorum... :))
    Garba doğru...
    Güneşin 22 mart ve 23 eylülde battığı nokta...
    Avrupa ve Kuzey Amerika...
    Bi de Batı Blok u vardı...
    Nasıl anlatılır ki...Batılılar (onlar kimse! !) gibi giyinmek,onlar gibi konuşmak,onları gibi yaşamak gibi birşey zannedersem...
    Hoş zannın çoğu yanılgıdır ama...

  • başarı

    21.02.2004 - 20:03

    1-öztürkçe bir sözcük
    2-Muvaffakiyet
    ''İnşallah muvaffak olursun evladım...''

  • basiret

    21.02.2004 - 19:48

    1-Arapça kökenli bir sözcük...
    2-Doğru görüş anlamında kullanılır...
    ''Vah yavruuuummm basiretin bağlanmış senin,bu kız sana gitmez...''

  • bas

    21.02.2004 - 19:45

    1-fransızca>italyanca kökenli bir sözcük
    2-En kalın erkek sesi...
    3-Erkeğin sesinin bas olması kızların ürkmesi olayını beraberinde getirir...Böyle durumlarda ''Boru gibi'' yakıştırması yapılır...

  • barış

    21.02.2004 - 19:43

    1-Öztürkçe
    2-Hoşgörü

  • bakkal

    21.02.2004 - 19:38

    1-arapça kökenli bir sözcük...
    2-püsküüt,çukulata :)) ,gofret,sakız,yarabandı,ekmek,paketlenmemiş toz şeker,baklagiller...vs gibi maddeleri perakende satan kimse...
    3-genelde bakkallar daha önce yaptıkları işten emekli olmuş ve kendini hizmet sektörüne sunmuşlardır.Önceki ticaret yaşamındaki tecrübeleri; işletmelerinin duvarına...
    ''Lütfen veresiye teklif etmeyiniz ''cümlesini yazdırmıştır.
    Ancak her bakkalın sabit müşterilerinin elinde küçük bakkal defterlerinde bulunur.İşletme sahibi ve müşteri tarafından karşılıklı denetim usulüyle tutulan bu gayri resmi defterlerin hesap kapatım tarihi müşterinin maaş aldığı günden iki - üç gün sonrasına tekamül eder.
    Hesabın kapatılmaması durumunda işletme sahibi birkaç kez ikaz eder ve müşteriye veresiye vermeyi keser...Tahsilatın nasıl yapılacağı ise bakkalın uslubuyla birebir alakalı bir durumdur...

  • bakış

    21.02.2004 - 19:31

    bakmak işi...
    Hiçbir bakış hüznün tadını almış bir çocuğun bakışı kadar yaralayamaz ruhumu...

  • avrupa fatihi

    19.02.2004 - 22:35

    bana
    AVRUPA FATİHİ
    diyenlere sadece
    6 KASIM
    derim
    hehehehe....

    Not: Avrupa fatihi deyince aklıma 6 kasım fenarbahçe galatasaray münasebeti geliyor....Bu mesajda herhangi birine gönderme yapılmamış,küfredilmemiş ya da kimseye cevap hakkı doğmamıştır...

Toplam 1615 mesaj bulundu