Hasan Büyükkara Adlı Antoloji.com Üyesinin Ş ...

Menevşe Hanım,

Osman bey in kısa yorumunu farketmemiş ve gözden kaçırmışım..bu nedenle göstermiş olduğum yersiz alınganlık dolayısıyla özür dilerim...saygılarımla efendim

belçikaya gitmeyenler için brüksel lahanayı getirir aklına ülkemiz insanının..gidenler ise musluk yerine kullanılan işeyen çocuk figürünü bilirler brüksele gidince..ama antoloji okuyucuları için brüksel demek hemen ardından evet orada bir antoloji üyesi vardır kıymetli bir antoloji üyesi...meneviş h ...

yine de şahlanıyor aman kol başının da kıratı..

tema olarak böyle bir tema diyebiliriz...veya bu temayla kesişiyor veta teğet geçiyor..

gerekli mi?

elbette gerekli...

bu toplumda önemli bir kesimin duygularına denk düşen bir tema..

şiirin tem ine saygı duymakla birlikte ....ama benim ...

asaf halet muhtelif uygarlıklarda ortak ses haline dönüşmüş ezkârı (zikirleri) önemser..onların ritüel halindeki korosal ve deruni musikli seslerini ruhun sesleri olarak görür..bu sözlerin kelime anlamlarının bilinmesini mühimsemez..onlarda yüzbinlece , milyonlarca insanın katılımın ve ortak bir ses ...

asaf halet geçmiş zamanları müthiş özümsemiş olmakla kalmamaış gelecek zamanlara dair bilgilerin varacağı yeri de insan oluşun kantarında dengelemiş bir şairdir..

mesela zamanı zaman kavramını sanki draje hap haline getiren şu rubaisine bakarsak kadim şiir zevkinin ne kadar gelişmiş olduğunu gör ...

epistomoloji yani felsefenin bilgi ve bilmenin neciliğine dair konusu çok derindir..insan harici canlılar hatta cansız cisimler bir bilgi dairesinde davranırlar..onlardaki bilgi insiyaki yani irade dışı bir sevkitabi içinde cereyan eder..bilimsel bilgi dediğimiz deneye ve gözlenebilirliğe dayalı b ...

bilmemek bilmekten iyidir mısraının en iyi anlatan film yeşil yol filmidir(The Green Mile) John Coffey niçin yaşammak , yaşamaktan iyidir demişse o filmde işte asaf halette bu şiirde o yüzden bilmemek bilmekten iyidir demekte

bahsekonu film malum stephan king in bir eserinden uyarlamadır..st ...

asaf halet şiirin okunuşuna çok dikkat eden bir şairdir...bu yüzden bazı dizeler satır boyunda içeriden daha içeriden ve daha daha içeriden yazılır...şiirinin şekilsel olarak bir merdiveni vardır ..

bu şekilde okuyucuya bir nevi bir nota ile yol göstermek ister gibidir..antoloji veya bir çok sit ...

:)

gülümsemenin gülü öğretmenlerime gitsin

şiirin pencere metaforuna armağan olsun

PENCERE

pencereyi kapama
gök dolabilir içeri
sen neyi görebilirsin
ıslak bir bulutun ağışını mı

pencereyi kapama
kuş dolabilir içeri
sen neyi taşıyabilirsin
kırık bir dalın yükünü mü

Pencereyi aç
soluğun çıksın dışarı
sen büyütmedin mi ciğe ...

Erzurum-Zurnacı Ramiz-Muzaffer Sarısözen diyor türkünün kaynağı için rivayetler...Biz bu türküyü ilkokulda öğrenmiştik bir çocuk türküsü olarak

Daldalan Daldalan Daldan Aşağı
Saçların Dökülür Belden Aşağı

Kapıda Durmuşsan Dandırdın Beni
Bir Buse Vermeden Yandırdın Beni
Gelirim Dedin De Ka ...

:)

Tenekeci ' den bir kaç aforizma...


*Adına yoksulluk dediğimiz şey,yokluktan değil;çokluktan kaynaklanır. Hakkına razı olmayanların çokluğundan...

*Yaşıyorum,beni meşgul etmeyin. Bu bir cümledir. Fakat isterse dize de olabilir,özlü söz de. İnsanda böyledir. Ne isterse olabilir. Hatta insan ...

yaw..ben bu şiire gelip gidip bişi yazamıyorum iyi mi

bir bardak su gibi şiir...bi dikişte bitti

artistik bir hüzün ve isyan var şiirde..bol miktarda telmih ve atıflar dikkat çekici...şiiri doğallıktan uzaklaştıracak kadar bol miktarda.. karmaşık bir bilinçaltı ile oluşturulmuş bir nida şiiri..

güne gelen şiire tebrikler

az önceki alıntı ismet özelin münacaat şiirnden

adem ile Âdem in farkı ile başlıyor şiir..

işte bir çağrışım peşin peşin...

...
......
Hata yapmak
fırsatını Âdem’e veren sendin
bilmedim onun talihinden ne kadar düştü bana
gençtim ve ben neden hata payı yok diyordum hayatımda
gergin bedenim toprağa binlerce fışkını saplar idi
haykırı ...

ilk dört dize harika ve bana kalırsa dördüncü mısra şiirin finali.

tebriklerimle

abbara , mardine has bir mimariye verilen ad..arapçadan türkçesi kabaltı imiş ve de dar ve parelel sokakları birbirine bağlayan dar ince taş yapıdan geçitler...

mimari, herhangi bir medeniyete vurulmuş en önemli damga..

abbara mimarisinin karmaşık estetiğine , tarihin bir döneminde hangi ihtiy ...

ne kadar ülkücü bir yorum bu...yorumunda mı olmaz ki yoğsam ideolojisi..

mesela burada hanımlar da yazıyor..niçin sadece ''Ne diyorsunuz beyler?'' diyoruz ki? seslenirken..

Hımmm..

''en az üç çocuk'' diyor sanırım şekspir usta da

:))

Bir şey daha..şiir ve zaman daha doğrusu şiirin zamaneliği..şiirin moda dışına çıkabilmesi ve evrensel değerler içinde kalabilmesi..ama kıyısından köşesinden de olsa zamanı okşaması..

zor olan bu ..kalıcılık..

3000 yıllarının bir şiirini asarak ayrılmak istedim buradan..bundan 60 yıl önce yazı ...

ve herkese iyi akşamlar... barış içinde ve mutlulukla