Efendim ‘kim kimdir’ deyi elzem olduğundan fazla fikretmek ve dahi bir düziye tahmin zikretmek ehl-i paranoyanın işidir.Şimdi dese ki biri arz-ı hâcet edin def’-i hâcet ettirelim.Haşa! deyip o gül-çehreyi soldurması kabil mi?
saygı ilen
Efendim, konaç hanın arkadaşı olan bu zat-ı şahane vaktiyle kahramanlık gösteremediği için uzunca bir zaman adsız dolaşmak mecburiyetinde kalmışıdır. Sadece annesi lei li hatunun kendisine işe yaramaz velet anlamına gelen ‘yüs’ şeklinde hitap ettiği tarihi kayıtlarda mevcutudur. Yanında isimsiz birini gezdirmekten mütevellit hüzâl-i asabiye maruz kalan konaç han, dedemiz korkuta giderek ondan adsıza bir ism-i şerif bulmasını rica etmişidir. Israra minnete ricaya hiç dayanamayan Dede korkut, koyun güden adsızı güneşin henüz doğacağı bir zamanda kırda uyuklar bulmuşudur. Tutup kulağından ‘kon’ deyip tam isim vereceği anda hiç yolcusu olmayan 6.45 treninin düdüğü tüm kırsalı işgal etmişidir. Hayatında ilk kez tren gören adsız, nam-ı diger ‘yüs’ tahmininiz üzere bakakalmışıdır.
Dedem korkut onu bilgilendirmek maksadiylen trenin şimendiferden önceki adını telaffuz edip: ‘çüf’ deyince şaşkınca tekrar eden adsızın dili dolaşır, sürçer ve ‘füç’ der. Ve ilk kez duyduğu bu sese karşılık bir hikmet savurur (aşağıda buyrulduğu üzere) : men dakka dukka… zamanla bu kon, füç ve yüs dillerde Konfüçyüs biçimine dönüşür. Men dakka dukadan sonra ünü yedi düveli tutan Konfüçyüs biraz borç bulur, basar parayı ve ‘tzu’ sıfatını ismine bitiştirir. borcunu ödemek için öğretilerini parayla müritlerine temrinlerle tedris eder. Napolyon da bu öğretilerden etkilenmiş ve: para para para… diyerek ‘cevher’i bulduğunu ima etmiştir.
Saygı ilen.
Efendim
Musiki ocağıdır. Himmet, hikmet, ilm ü irfan yuvasıdır. Vaktiylen biz dâr-ül elhânda ikinci öğretmenin yirmi birinci kuşaktan talebesi sulukulelizâde Ahmet Mithat mûsûkî ile söyleşip meşk ider iken evvelen solfej talim ider ahiren usul i erkâna münasip âdetimiz üzere elceğizlerimiz bir iner bir kalkar idi.
Bir gün sulukulelizâde az bulunduğundan değil talibi nadir olduğundan arşivlerde pek fazla yer etmeyen bir makam üzere bir beste icra edeceğimizi bize ayniyle bildirdi. Derhal nizam bulup evvelen notlara bir göz gezdirdik ahiren adabımızla ellerimizi hazır ol vaziyetine geçirdik. Sulukulelizâde dizlerimize ve dahi ellerimize kıyarak talim ettiğimiz bir yandan da acep bu beste-i talimden bir cacık olmaz da nadim olur muyuz diye düşündüğümüz kısacık bir 'tahek' zamanında illetli harflere mahsus bir yalnızlıkla sesini uzatıp kısaltarak kalınlaştırıp incelterek şöyle dedi:’birinci darp kuvvetli ikinci darp yarı kuvvetli üçüncü darp kuvvetsiz dördüncüsü bir okşayış mertebesinde. Ne ain çocuklarsınız beya vuran vurmuş bu besteye bir de siz vurmayın a!
efendim isa as'yi vuran havarisi bildiğimiz kadariylen 12ye dahilidir ancak magdelli meryem adında, havari olarak hristiyanlığı yaymayan ama günahkar olmasına rağmen azizlerden kabul edilen ve bazı kesimlerde 13.havari olarak kabul gören bir şahıs mevcutudur.lakin 13ün uğursuz kabul edilmesinin sebebi isa as'nin ayın 13.günü ve cumasına rastlayan gün bize göre göğe nüzulü hristiyanlara göre de öldürülmesidir ve elbetteki bu nebinin de katili israiloğullarıdır...
saygı ilen...
efendim bazı zaman olur ki makam mansıb işlerinde memura amire haksız bir ceza layık görülür bir yerden bir yere sürülür yahudda azledilir.velev ki amir memur kısmı kurumunu mahkemeye verir kazanırsa mevzubahis kurum hatasını düzelterek iade-i itibar eder.
efendim K.İ.T olarak geçer kemik iliği transplantasyonudur literatürde.genel itibariyle lösemi lenfoma miyelodisplastik hastalıkların tedavisinde kullanılan bir yöntemdir.kullanım alanı hayli sınırlıdır şimdilik...
saygı ilen...
efendim levi strauss bir gün maden işçilerini seyrüsefer halinde 'ben bunların sırtından nasıl para kazanırım? 'deyu düşünürken çadırın kumaşına eli değer bakar bir alıcı gözle süzer daha sonra bunlardan bir pantolon dikmeye karar verir gerekçe az yırtılmasıdır ama 'maden işçileri napar eder bunu yırtar' diye düşündüğünden piyasa sürmüşüdür...
not gerçek hikayeden alıntıdır...
saygı ilen...
efendim 'kıymetli'olarak şahsınıza kompliman yapılmış sizi eleştiren diğer şahısa da düşman olarak işaret edilmişidir lakin şimdi ziyadesiyle pişmanız.bendeniz sanırımın latifelerimin dozunu kaçırmış bulunmaktayım şahsınızda geri püskürttüğüm düşman safhından af dilemekteyim.kendi halimde yazmaya karar vermiş bulunmaktayım.asıl niyyetimiz kimseyi kırmak üzmek değilüdür biz tatlı bir kavgamız olsun istedikdi bu sanal hayatı beraber şenlendirelimidikdi.gördük ki herkes herşeyi fazlasıyla ciddiye alıyor gördükki bazılarımzın hayatı sadece bu sanallıktan oluşuyor...ne diyelim seviyoruz bu siteyi moderatörü ve üyeleriyle.kıyıda köşede kalmış güzel hanımefendi beyefendi kalemleriyle er ve erbaşlarıyle.değerleri dostlarımız olur belki demiş idik yazar iken...kalsın efendim kalsın...biz gideriz yüzümüz ilen...
hepinizi gerçekten seven bir kalbimiz var...hayat güzeldir yaşamaya değerdir...
eğer yaşamak ve sevmek istersen...
saygı ilen...
bize susmak düşer artık bundan böyle konuşmalarımız artık kendimiz ile kimse üstüne alınmasın efendim.bazen dilimizi tutamaz isek kusurumuza da bakmayın...
eyvallah ilen...
efendim malumunuz sıcaklık ölçüsü birimidir.kelvin, celcius vs arasına karışmışidir.bunlar aktifleşmiş komplex yapısında olup habire dabire birbirine dönüşürüler-bilhassa kimya hocaları fen bilgisi öğretmenlerinin iteklemesiylen bu dönüşüm süreci hız kazanır-
efendim yazmamızdaki maksat malumunuz olmayan bir noktaya iktibas etmek:efendim fahrenhayt yazılışından da çıkarılabileceği gibi fahr-en-ayt yani fahri-8(okunuşu en'dir ingilizcede) -atyen fahri ve aytenin kısaltmasıdır.efendim bu iki aşık birbirlerini çok seven oldukça fakir iki yeşil çam artisidir.yeşil çamdan sular çekilip de eyyice parasız kaldıklarında davetiyeye isimlerini sığdıramamışlar yer tasarrufu yapmışlarıdır.
ortaya böyle bişi çıkmışıdır ve tahminiz üzre sağda solda bu davetiyeye rastlayan ve soracak soru bulamadıklarından ziyedsiyle canları sıkılan kimya ve fenbilgisi hocaları bundan bir ölçü birimi üretmeyi başarmışlarıdır
ihtiyat ilen...
efendim doğru yazımı 'intern' olup 6.sınıf tababet öğrencilerine takılan lakabıdır. feodalitenin yaşayan tek efsanesidir.KÖLEDİR! yemez içmez uyumaz sabaha kadar evdeyse ders hastanedeyse nöbet ilen iştigal eder.geçimi olmaz.esasen hindistan-kast teşkilatından köken alan bu sistem avrupayileştirilmiş ve bir nebze merhamet eklenmişidir.intörnlük süreci içerisinde talebeler barut fıçısı iken 6.sınıfın bitmesiyle sabır küpüne evrimleşir.sonrasına da Allah kerim.
saygı ilen...
efendim evvel-i ahir naçizane bir izahatta bulunayım izniniz ilen:okumayıp hazmetmediğimiz kitab ve eserler hakkında alelade görüş beyan etmekten haya ederiz. bir de efendim hazindir ki buyurduğunuz kadar elim bir aşk acısı çekmemekteyiz çekememekteyiz.
Neyûse mevzumuza dönelim. Efendim zat-ı alimiz\şahsımız kendi ayıbını bilip ziyadesiyle meşgul iken dervişliğe soyunup yemeni örten kısmına hayli zamandır meyletmedeyiz,zira örttüğümüz yemeniyle şahsınız gibim ehl-i vûkelâ’nın ayıplarını görmek istememekteyiz biline…
“kanserojen bir aşkın elim ıztırabından kurtulmaya çalışan bacılar/dayılar burda kendilerini yok kederlerini makyajlamak için derbeder/fiyakalı göstermek kaygısına düşmüşler.”demişiniz bir yerde.
efendim kargalara el ettim her bir yerleriyle güldüler. Tefsir buyuralım:öncelikle tıbbi bilginize ziyadesiyle hayran kaldım zembilli hikmet efendinin rahle-i tedrisatından geçtiğiniz pek bir aşikar.lakin şu hususta sizin komplexî tutumunuza katılmamaktayım.az evvel de zikretmişidim ortada ne elim bir aşk ne de onun muhayyel ıstırabı mevcutudur.bir de makyaj konusuna değinelim izniniz ilen.epeydir kızımsı yazılarınızı okuyup içimizden gül\gülüşmekteyiz,zannedersem düşündüğümüz gibi hanım kısmıyla muhattab olmadayız.hasılı bacılar\dayılar ifadesinden de anlaşıldığı üzre kendinizi bacımız bizi de dayınız bellemektesiniz.eyvallah-u alem. Sadece temas ettik babında…
“ama hayır biliyoruz ki bu dalgacı kimliğin altında çok çetin bir aşk hikayesi vardır.”
efendim bunu söylemekten kendimi alamıyorum :) af buyurunuz siz hangi elim aşkın pençesinde kıvış kıvış kıvranmaktasınız,bunu size söylettiren kimdir? söyleyiniz deva olalım :)
“aslında hiç aşk olmamış. internet kafelerde/evlerde iki bilgisayar arasında kabloyla/kablosuz kurulan ağ/kalp bağlantılarının geçici/sürekli arızalanması bunun en vahim nedenidir zannımızca.”buyurmuşunuz
efendim “bazı yazarlar kendilerini yazarlar” hikmeti şahsıma ait olup pek katılmadığım bir eylemdir şöyleki sırf karşıya ders vermek, mürekkep yalatmak için İnsan-ı aciz kendini tefsir\teşhir etmemelidir kanaatindeyimdir.
Efendim gördüğümüz üzre kendiniz yazmış kendiniz oynamışınız biz pek bi beğendik(!) erler film filan…
Aynadaki pejmurdeliğinizi de iltifat babında bize giydirmişiniz bizi taltif etmişiniz dediğimiz gibi efendim biz pûşîliyiz biz suretten öte\ötedeyiz.
kim kimdir
13.01.2009 - 14:19Efendim ‘kim kimdir’ deyi elzem olduğundan fazla fikretmek ve dahi bir düziye tahmin zikretmek ehl-i paranoyanın işidir.Şimdi dese ki biri arz-ı hâcet edin def’-i hâcet ettirelim.Haşa! deyip o gül-çehreyi soldurması kabil mi?
saygı ilen
Konfüçyus
13.01.2009 - 14:16Efendim, konaç hanın arkadaşı olan bu zat-ı şahane vaktiyle kahramanlık gösteremediği için uzunca bir zaman adsız dolaşmak mecburiyetinde kalmışıdır. Sadece annesi lei li hatunun kendisine işe yaramaz velet anlamına gelen ‘yüs’ şeklinde hitap ettiği tarihi kayıtlarda mevcutudur. Yanında isimsiz birini gezdirmekten mütevellit hüzâl-i asabiye maruz kalan konaç han, dedemiz korkuta giderek ondan adsıza bir ism-i şerif bulmasını rica etmişidir. Israra minnete ricaya hiç dayanamayan Dede korkut, koyun güden adsızı güneşin henüz doğacağı bir zamanda kırda uyuklar bulmuşudur. Tutup kulağından ‘kon’ deyip tam isim vereceği anda hiç yolcusu olmayan 6.45 treninin düdüğü tüm kırsalı işgal etmişidir. Hayatında ilk kez tren gören adsız, nam-ı diger ‘yüs’ tahmininiz üzere bakakalmışıdır.
Dedem korkut onu bilgilendirmek maksadiylen trenin şimendiferden önceki adını telaffuz edip: ‘çüf’ deyince şaşkınca tekrar eden adsızın dili dolaşır, sürçer ve ‘füç’ der. Ve ilk kez duyduğu bu sese karşılık bir hikmet savurur (aşağıda buyrulduğu üzere) : men dakka dukka… zamanla bu kon, füç ve yüs dillerde Konfüçyüs biçimine dönüşür. Men dakka dukadan sonra ünü yedi düveli tutan Konfüçyüs biraz borç bulur, basar parayı ve ‘tzu’ sıfatını ismine bitiştirir. borcunu ödemek için öğretilerini parayla müritlerine temrinlerle tedris eder. Napolyon da bu öğretilerden etkilenmiş ve: para para para… diyerek ‘cevher’i bulduğunu ima etmiştir.
Saygı ilen.
dâr'ül elhân
13.01.2009 - 10:07Efendim
Musiki ocağıdır. Himmet, hikmet, ilm ü irfan yuvasıdır. Vaktiylen biz dâr-ül elhânda ikinci öğretmenin yirmi birinci kuşaktan talebesi sulukulelizâde Ahmet Mithat mûsûkî ile söyleşip meşk ider iken evvelen solfej talim ider ahiren usul i erkâna münasip âdetimiz üzere elceğizlerimiz bir iner bir kalkar idi.
Bir gün sulukulelizâde az bulunduğundan değil talibi nadir olduğundan arşivlerde pek fazla yer etmeyen bir makam üzere bir beste icra edeceğimizi bize ayniyle bildirdi. Derhal nizam bulup evvelen notlara bir göz gezdirdik ahiren adabımızla ellerimizi hazır ol vaziyetine geçirdik. Sulukulelizâde dizlerimize ve dahi ellerimize kıyarak talim ettiğimiz bir yandan da acep bu beste-i talimden bir cacık olmaz da nadim olur muyuz diye düşündüğümüz kısacık bir 'tahek' zamanında illetli harflere mahsus bir yalnızlıkla sesini uzatıp kısaltarak kalınlaştırıp incelterek şöyle dedi:’birinci darp kuvvetli ikinci darp yarı kuvvetli üçüncü darp kuvvetsiz dördüncüsü bir okşayış mertebesinde. Ne ain çocuklarsınız beya vuran vurmuş bu besteye bir de siz vurmayın a!
açık mektup
11.01.2009 - 21:08'Beklemek güzel şey, gelecekse beklenen
Özlemek güzel şey, özlüyorsa özlenen.'
'Muradını anlarız ol gamzenin izanımız vardır,
Belî söz bilmeyiz ama biraz irfanımız vardır'
'Pek tabi olmaya gelmez terbiyesiz derler
Pek samimi olmaya gelmez saygısız derler'
'Adam, adamdır eğer olmaz ise bir pulu
Eşek yine eşektir, atlastan olsa çulu'
'Kendi kendine ettiğin âdem
Bir yere gelse idemez âlem'
'Muradını anlarız ol gamzenin izanımız vardır,
Belî söz bilmeyiz ama biraz irfanımız vardır'
'Bir saçı Leyla'ya mecnun'dur deyu
Yazmışlar defteru divane beni'
'Ne yanar kimse bana âteşi dilden özge
Ne açar kapım bad-ı sabâdan gayrı'
'Mecnun ile bir mektebi-i aşk icre okuduk
Ben Mushafı hatmettim, o Leyli'de kaldı'
'Ey Fuzuli yar eğer cevr etse ondan incinme
Yar cevri, aşıka her dem muhabbet tazeler'
ah
11.01.2009 - 20:49'Bir mevsimi baharına geldik ki alemin
Bülbül hamuş, havz teki, gülistan harab'demiş molla izzet bir beytinde
'Efendi ne isterse etmek gerek
Kuluz biz düşer mi sual etmek'kalır bize sukut etmek...
Lâ edri
11.01.2009 - 20:45'Güden çoban sürüyü döndürünce ters yöne
Geçmez mi sürüdeki topal koyun en öne'
Telakki
11.01.2009 - 20:42Adam, adamdır eğer olmaz ise bir pulu
Eşek yine eşektir, atlastan olsa çulu.(La edri)
bizim telakkimiz budur herdaim...
vicdan erozyonu
11.01.2009 - 20:37Padişahı âlem olmak bir kuru kavga imiş
Bir veliye bende olmak cümleden âlâ imiş.
(Yavuz Sultan Selim)
canan
11.01.2009 - 20:35Canı canan dilemiş vermemek olmaz ey dîl
Ne nîza eyleyelim ol ne senindir ne benim
(Fuzuli)
düşüş
11.01.2009 - 20:35Düşenin dostu olmaz demişler düşte görürsün,
Sen o zaman dostları, düşte görürsün
13. havari
11.01.2009 - 20:00efendim isa as'yi vuran havarisi bildiğimiz kadariylen 12ye dahilidir ancak magdelli meryem adında, havari olarak hristiyanlığı yaymayan ama günahkar olmasına rağmen azizlerden kabul edilen ve bazı kesimlerde 13.havari olarak kabul gören bir şahıs mevcutudur.lakin 13ün uğursuz kabul edilmesinin sebebi isa as'nin ayın 13.günü ve cumasına rastlayan gün bize göre göğe nüzulü hristiyanlara göre de öldürülmesidir ve elbetteki bu nebinin de katili israiloğullarıdır...
saygı ilen...
iadeiitibar
11.01.2009 - 19:50efendim bazı zaman olur ki makam mansıb işlerinde memura amire haksız bir ceza layık görülür bir yerden bir yere sürülür yahudda azledilir.velev ki amir memur kısmı kurumunu mahkemeye verir kazanırsa mevzubahis kurum hatasını düzelterek iade-i itibar eder.
memur
11.01.2009 - 19:47efendim şu zaman itibariylen halen imrenilesi gıbta edilesi...
saygı ilen...
27 harfli Türkçe kelimeler
11.01.2009 - 19:46yirmiyediharflileştirebildiklerimizdensiniz efendim başına bir de dokuzyüz getirirsek ikiye katlarız kesinlikle :))
İLİK NAKLİ
11.01.2009 - 19:42efendim K.İ.T olarak geçer kemik iliği transplantasyonudur literatürde.genel itibariyle lösemi lenfoma miyelodisplastik hastalıkların tedavisinde kullanılan bir yöntemdir.kullanım alanı hayli sınırlıdır şimdilik...
saygı ilen...
jean
11.01.2009 - 14:53efendim levi strauss bir gün maden işçilerini seyrüsefer halinde 'ben bunların sırtından nasıl para kazanırım? 'deyu düşünürken çadırın kumaşına eli değer bakar bir alıcı gözle süzer daha sonra bunlardan bir pantolon dikmeye karar verir gerekçe az yırtılmasıdır ama 'maden işçileri napar eder bunu yırtar' diye düşündüğünden piyasa sürmüşüdür...
not gerçek hikayeden alıntıdır...
saygı ilen...
bestenigâr
11.01.2009 - 13:45efendim 'kıymetli'olarak şahsınıza kompliman yapılmış sizi eleştiren diğer şahısa da düşman olarak işaret edilmişidir lakin şimdi ziyadesiyle pişmanız.bendeniz sanırımın latifelerimin dozunu kaçırmış bulunmaktayım şahsınızda geri püskürttüğüm düşman safhından af dilemekteyim.kendi halimde yazmaya karar vermiş bulunmaktayım.asıl niyyetimiz kimseyi kırmak üzmek değilüdür biz tatlı bir kavgamız olsun istedikdi bu sanal hayatı beraber şenlendirelimidikdi.gördük ki herkes herşeyi fazlasıyla ciddiye alıyor gördükki bazılarımzın hayatı sadece bu sanallıktan oluşuyor...ne diyelim seviyoruz bu siteyi moderatörü ve üyeleriyle.kıyıda köşede kalmış güzel hanımefendi beyefendi kalemleriyle er ve erbaşlarıyle.değerleri dostlarımız olur belki demiş idik yazar iken...kalsın efendim kalsın...biz gideriz yüzümüz ilen...
hepinizi gerçekten seven bir kalbimiz var...hayat güzeldir yaşamaya değerdir...
eğer yaşamak ve sevmek istersen...
saygı ilen...
bize susmak düşer artık bundan böyle konuşmalarımız artık kendimiz ile kimse üstüne alınmasın efendim.bazen dilimizi tutamaz isek kusurumuza da bakmayın...
eyvallah ilen...
fahrenayt
11.01.2009 - 10:41efendim malumunuz sıcaklık ölçüsü birimidir.kelvin, celcius vs arasına karışmışidir.bunlar aktifleşmiş komplex yapısında olup habire dabire birbirine dönüşürüler-bilhassa kimya hocaları fen bilgisi öğretmenlerinin iteklemesiylen bu dönüşüm süreci hız kazanır-
efendim yazmamızdaki maksat malumunuz olmayan bir noktaya iktibas etmek:efendim fahrenhayt yazılışından da çıkarılabileceği gibi fahr-en-ayt yani fahri-8(okunuşu en'dir ingilizcede) -atyen fahri ve aytenin kısaltmasıdır.efendim bu iki aşık birbirlerini çok seven oldukça fakir iki yeşil çam artisidir.yeşil çamdan sular çekilip de eyyice parasız kaldıklarında davetiyeye isimlerini sığdıramamışlar yer tasarrufu yapmışlarıdır.
ortaya böyle bişi çıkmışıdır ve tahminiz üzre sağda solda bu davetiyeye rastlayan ve soracak soru bulamadıklarından ziyedsiyle canları sıkılan kimya ve fenbilgisi hocaları bundan bir ölçü birimi üretmeyi başarmışlarıdır
ihtiyat ilen...
nuh
11.01.2009 - 10:29efendim gemisi, aşuresi, tufanıyla meşhur bir mübarek peygamberidir.
intörn
11.01.2009 - 10:28efendim doğru yazımı 'intern' olup 6.sınıf tababet öğrencilerine takılan lakabıdır. feodalitenin yaşayan tek efsanesidir.KÖLEDİR! yemez içmez uyumaz sabaha kadar evdeyse ders hastanedeyse nöbet ilen iştigal eder.geçimi olmaz.esasen hindistan-kast teşkilatından köken alan bu sistem avrupayileştirilmiş ve bir nebze merhamet eklenmişidir.intörnlük süreci içerisinde talebeler barut fıçısı iken 6.sınıfın bitmesiyle sabır küpüne evrimleşir.sonrasına da Allah kerim.
saygı ilen...
yakışıklı değil ama çekici,karizmatik
11.01.2009 - 10:16efendim yakışıklı olsaydı şayet bendeniz cevabı bilir idim ;)
saygı ilen...
düşünmek
10.01.2009 - 14:58Aşşağıdakilerden hangisine bakarsanız bknz! göz ilen
bknz:manası ve sözleri benden vecizeler
ayrıca bknz:takvim yaprağına
illaki bknz:bir akıllı laf varmıdır
tavsiyye bknz:entel takıntılar
kaybetmek
10.01.2009 - 14:54lafını en çok ettiğimiz şey muhtemelen hiç anlamadığımz şeydir!
bknz:söylemiş olmak için söylenmiş laflar
ayrıca bknz:artistik laflar
illaki bknz:özentiler
amak-ı hayal
10.01.2009 - 14:46euzûbillah
efendim evvel-i ahir naçizane bir izahatta bulunayım izniniz ilen:okumayıp hazmetmediğimiz kitab ve eserler hakkında alelade görüş beyan etmekten haya ederiz. bir de efendim hazindir ki buyurduğunuz kadar elim bir aşk acısı çekmemekteyiz çekememekteyiz.
Neyûse mevzumuza dönelim. Efendim zat-ı alimiz\şahsımız kendi ayıbını bilip ziyadesiyle meşgul iken dervişliğe soyunup yemeni örten kısmına hayli zamandır meyletmedeyiz,zira örttüğümüz yemeniyle şahsınız gibim ehl-i vûkelâ’nın ayıplarını görmek istememekteyiz biline…
“kanserojen bir aşkın elim ıztırabından kurtulmaya çalışan bacılar/dayılar burda kendilerini yok kederlerini makyajlamak için derbeder/fiyakalı göstermek kaygısına düşmüşler.”demişiniz bir yerde.
efendim kargalara el ettim her bir yerleriyle güldüler. Tefsir buyuralım:öncelikle tıbbi bilginize ziyadesiyle hayran kaldım zembilli hikmet efendinin rahle-i tedrisatından geçtiğiniz pek bir aşikar.lakin şu hususta sizin komplexî tutumunuza katılmamaktayım.az evvel de zikretmişidim ortada ne elim bir aşk ne de onun muhayyel ıstırabı mevcutudur.bir de makyaj konusuna değinelim izniniz ilen.epeydir kızımsı yazılarınızı okuyup içimizden gül\gülüşmekteyiz,zannedersem düşündüğümüz gibi hanım kısmıyla muhattab olmadayız.hasılı bacılar\dayılar ifadesinden de anlaşıldığı üzre kendinizi bacımız bizi de dayınız bellemektesiniz.eyvallah-u alem. Sadece temas ettik babında…
“ama hayır biliyoruz ki bu dalgacı kimliğin altında çok çetin bir aşk hikayesi vardır.”
efendim bunu söylemekten kendimi alamıyorum :) af buyurunuz siz hangi elim aşkın pençesinde kıvış kıvış kıvranmaktasınız,bunu size söylettiren kimdir? söyleyiniz deva olalım :)
“aslında hiç aşk olmamış. internet kafelerde/evlerde iki bilgisayar arasında kabloyla/kablosuz kurulan ağ/kalp bağlantılarının geçici/sürekli arızalanması bunun en vahim nedenidir zannımızca.”buyurmuşunuz
efendim “bazı yazarlar kendilerini yazarlar” hikmeti şahsıma ait olup pek katılmadığım bir eylemdir şöyleki sırf karşıya ders vermek, mürekkep yalatmak için İnsan-ı aciz kendini tefsir\teşhir etmemelidir kanaatindeyimdir.
Efendim gördüğümüz üzre kendiniz yazmış kendiniz oynamışınız biz pek bi beğendik(!) erler film filan…
Aynadaki pejmurdeliğinizi de iltifat babında bize giydirmişiniz bizi taltif etmişiniz dediğimiz gibi efendim biz pûşîliyiz biz suretten öte\ötedeyiz.
Hasılı mukallitiz lakin sizden alâ mukallit değiliz haddimizi bilmedeyiz. Kendi muhayyel manamıza Farisî lûgatlerden, Osmanlıca terkiblerden kırpıp kırpıp cahilü cühelaya arz-ı endam etmeyiz.”cubar”i bir yanılgıyla n\azan b\ekir hatundan satır yahudda tümce ç\alma makamında güya imzasıyla esrarengizce(!) avam içinde dolaşıp oltaya takılan balıkları saymamaktayız.
Terbiyeyi terbiye\siz den öğrenmedeyiz. İzlemekteyiz gözlemekteyiz.
Saygı ilen…
Toplam 1020 mesaj bulundu