Sosyalizmle ilgili daha önceki sayfalarda biraz mecaz da katarak yazmıştım. Ancak özü herkesin anlayacağı dilde yazmak gerekirse, üretmeye ve paylaşmaya dayanan bir sevdadır sosyalizm. Hiç bir tanrısal dayatma ve korku olmaksızın. Bunu bir takım insanların ortaya lider olarak çıkıp da kotaramaması sosyalizme mal edilemez. Tıpkı islam dinini bir takım softaların saptırdığı gibi. Bir nesnenin tadını o nesneyi tattığınızda algılarsınız ki, bu tad sizin önyargılarınıza göre değişir. Ancak o nesneyi hiç tatmadığınız halde, tatmış olan bir kitlenin tatlı dediği nesneye siz çıkıp da tuzlu derseniz, sıçarsınız. Marksizmi bir bok biliyormuş gibi bu işe bulaştırmak ise sıçtığınızı temizlemeye çalışmanın, örtbas edebilmenin endişesidir. Sosyalizm tatlı bir düş, bir kahkaha, bir gülüştür. O düşün içine düşen bir cücenin boğulmaması için sürekli zıplaması doğaldır. Çünkü zıplamadığı anda boğulacağını bilir.
Olmayı çok isterdim. Belki de öyleyim. Aciz ve yetkin olmak üzere ikiye ayrılırlar. İlerlemiş ve yetkin olanları kendisini tanrı sanır. İlerlemiş ve aciz olanları kendisine tanrı edinir. Edebiyatla uğraşanları dünyanın en tatlı insanlarıdır. Roman ve öykülerinde sever, sevilir, ölür, öldürürler. Yaşam içinde gizli bir bahçeleri vardır. Ve bizim sürekli taşladığımız, dallarını kırıp, büktüğümüz bol yemişli erik ve incir ağaçları. Yetkin ve ilerlemiş olanları, üstelik bir de edebiyatla uğraşanlarını seviyorum.
bknz. para, emek başta olmak üzere üretim araçlarını satın alan, artı değere neden olan birikim, sermaye. İktisat biliminde getirisi faiz olarak geçer.
Hitler, Mussolini, General Pinochet, Napolyon ve diğerleri. Tabi sosyal faşist olarak Stalin de sayılabilir. Faşizm daha çok ideolojisi ne olursa olsun bir zorbanın hakim olduğu ve sürekli kan akıtıp kan kusturduğu bir yönetim biçimidir.
Akla karayı ayırmak gerekir. Sayılacak olsa sayısı tespit edilebilecek zavallı bir meta. Bu tespit global dünya düzeni düşleyen çok uluslu şirketlerin iktisatçı ajanlarıyla yapılmakta ve sömürülen ülkelerin darphaneleri onlara çalışmaktadır. İktisadi bir gerçek vardır ki, "sayısı sabit ve sınırlı olan şeyler, bir yerde artıyorsa, bir başka yerde azalıyor demektir" Bu tespit dünya nüfusunun bir kesiminin açlıktan ölmesini, pek çoğunun da yoksullaşmasını açıklamaya yeter. Paranın nereye gittiğini tahmin etmeye de ilahi bir akıl gerekmez.
İdeolojisi ne olursa olsun bu yüzden iğrenç diyemem ona. Onun da elleri emekçi, onun da beyni ve yüreği var. Ürettiği bir şeyler var, beğenirim ya da beğenmem. Beğenmiyorsam dinlemem olur biter.
Bazılarınca ütopik bulunup saldırılan, hiç bir tanrı ve din dayatması, daha da önemlisi anüssel korku olmaksızın sürekli üretmek ve paylaşmak. Savaşmayıp, sevişmek, karşılıklı orgazm. Tanrısal olmayan aklın tanrısal olmayan kol, emek gücü ile dayanışması. Felsefede estetiğe uzanan yolun başlangıcı, bilimde şüphecilik, sürekli araştırma ve devrim. Nesnelerin buzdolabı olmaksızın tazeliğini koruması, bol ateşli fırınlar olmaksızın pişmesi. Yahu daha ne diyeyim?
avrupa birliği
06.07.2002 - 16:54Ne AB ne ABD, Bağımsız Türkiye!
Bülent Ecevit
06.07.2002 - 01:26Yine de bırakmasından yanayım. Havlamalar kulaklarımı sağır etti de ondan.
Bülent Ecevit
06.07.2002 - 01:17Derviş ve Cem işbirlikçilerinin İSTİFAde etmemeleri için İSTİFA etmiyor. Kurt kocayınca köpeğin maskarası olurmuş.
Bülent Ecevit
06.07.2002 - 01:15Kıbrıs fatihi, bunu en iyi Kıbrıslı Türkler anlar
Bülent Ecevit
06.07.2002 - 01:14Her şeyden önce bir şair, hümanist şiirleri var.
sanat
30.06.2002 - 10:28Bireyden çıkan, üretilen saf emeğin evrenselleşmesi olgusu.
orgazm
28.06.2002 - 00:12Sanki bıraksalar kalp krizi geçireceksinizdir. Yarım yamalak duygularınızdan silkindiğiniz, bencilliğinizin zevkle karışık doruğa ulaştığı andır. BOŞALIRSINIZ!
sosyalizm
22.06.2002 - 01:11Sosyalizmle ilgili daha önceki sayfalarda biraz mecaz da katarak yazmıştım. Ancak özü herkesin anlayacağı dilde yazmak gerekirse, üretmeye ve paylaşmaya dayanan bir sevdadır sosyalizm. Hiç bir tanrısal dayatma ve korku olmaksızın. Bunu bir takım insanların ortaya lider olarak çıkıp da kotaramaması sosyalizme mal edilemez. Tıpkı islam dinini bir takım softaların saptırdığı gibi. Bir nesnenin tadını o nesneyi tattığınızda algılarsınız ki, bu tad sizin önyargılarınıza göre değişir. Ancak o nesneyi hiç tatmadığınız halde, tatmış olan bir kitlenin tatlı dediği nesneye siz çıkıp da tuzlu derseniz, sıçarsınız. Marksizmi bir bok biliyormuş gibi bu işe bulaştırmak ise sıçtığınızı temizlemeye çalışmanın, örtbas edebilmenin endişesidir. Sosyalizm tatlı bir düş, bir kahkaha, bir gülüştür. O düşün içine düşen bir cücenin boğulmaması için sürekli zıplaması doğaldır. Çünkü zıplamadığı anda boğulacağını bilir.
şizofreni
18.06.2002 - 00:13Olmayı çok isterdim. Belki de öyleyim. Aciz ve yetkin olmak üzere ikiye ayrılırlar. İlerlemiş ve yetkin olanları kendisini tanrı sanır. İlerlemiş ve aciz olanları kendisine tanrı edinir. Edebiyatla uğraşanları dünyanın en tatlı insanlarıdır. Roman ve öykülerinde sever, sevilir, ölür, öldürürler. Yaşam içinde gizli bir bahçeleri vardır. Ve bizim sürekli taşladığımız, dallarını kırıp, büktüğümüz bol yemişli erik ve incir ağaçları. Yetkin ve ilerlemiş olanları, üstelik bir de edebiyatla uğraşanlarını seviyorum.
kapital
05.06.2002 - 00:42bknz. para, emek başta olmak üzere üretim araçlarını satın alan, artı değere neden olan birikim, sermaye. İktisat biliminde getirisi faiz olarak geçer.
faşizm
04.06.2002 - 13:58Hitler, Mussolini, General Pinochet, Napolyon ve diğerleri. Tabi sosyal faşist olarak Stalin de sayılabilir. Faşizm daha çok ideolojisi ne olursa olsun bir zorbanın hakim olduğu ve sürekli kan akıtıp kan kusturduğu bir yönetim biçimidir.
orgazm
02.06.2002 - 22:01Karşıtların mücadelesi ve sonra birliği ve sonra devrim ve sonra sürekli devrim.
ülke
02.06.2002 - 21:56bknz. Anadolu
anadolu
02.06.2002 - 21:56ülkem...
ten
01.06.2002 - 15:56Ten teni çekmez ise
Göz gözü görmüş neylesin
katli vacip
01.06.2002 - 15:52Öldürülmesi çok uluslu şirketlerin de çıkarlarına uygun olan canlı türü. Bozguncu.
para
01.06.2002 - 15:47Akla karayı ayırmak gerekir. Sayılacak olsa sayısı tespit edilebilecek zavallı bir meta. Bu tespit global dünya düzeni düşleyen çok uluslu şirketlerin iktisatçı ajanlarıyla yapılmakta ve sömürülen ülkelerin darphaneleri onlara çalışmaktadır. İktisadi bir gerçek vardır ki, "sayısı sabit ve sınırlı olan şeyler, bir yerde artıyorsa, bir başka yerde azalıyor demektir" Bu tespit dünya nüfusunun bir kesiminin açlıktan ölmesini, pek çoğunun da yoksullaşmasını açıklamaya yeter. Paranın nereye gittiğini tahmin etmeye de ilahi bir akıl gerekmez.
komünist
01.06.2002 - 15:35komünizmi savunan kişi (hadi ya)
komünist
01.06.2002 - 15:34bkz. sosyalizmin bir büyük bedeni.
ben
31.05.2002 - 18:352 = 1
Özdemir Asaf
1 + 1 = 1
Nazım Hikmet
1 + 1 = 3 (Sinerji)
Ben
uğur ışılak
29.05.2002 - 01:41İdeolojisi ne olursa olsun bu yüzden iğrenç diyemem ona. Onun da elleri emekçi, onun da beyni ve yüreği var. Ürettiği bir şeyler var, beğenirim ya da beğenmem. Beğenmiyorsam dinlemem olur biter.
ümitsiz aşk
28.05.2002 - 23:50Sado-mazoşist bencillik. Tatmin edilemeyen egonun intihar dürtüsüyle geri dönüşü.
aşk
28.05.2002 - 23:49"Mutlu aşk yoktur" demiş Aragon. Aşkolsun!
sosyalizm
28.05.2002 - 23:46Bazılarınca ütopik bulunup saldırılan, hiç bir tanrı ve din dayatması, daha da önemlisi anüssel korku olmaksızın sürekli üretmek ve paylaşmak. Savaşmayıp, sevişmek, karşılıklı orgazm. Tanrısal olmayan aklın tanrısal olmayan kol, emek gücü ile dayanışması. Felsefede estetiğe uzanan yolun başlangıcı, bilimde şüphecilik, sürekli araştırma ve devrim. Nesnelerin buzdolabı olmaksızın tazeliğini koruması, bol ateşli fırınlar olmaksızın pişmesi. Yahu daha ne diyeyim?
Toplam 91 mesaj bulundu