Bülent Baysal Adlı Antoloji.com Üyesinin Şai ...

Batmakta olan kızıl güneşi düşün:
Enginde, ufukların orada
Dünyanın pisliklerine katlanamazcasına
Bıkkın, yorgun, kuşkulu...

Tüm yalnızlıklara, tüm acı ve ızdıraplara, yine tek çare insanın kendisidir... Çare çok uzaklarda sanılır bazen, oysa bir nefes , bir adım yanı başındadır, bazen kendind ...

Dört duvar aralarında saklı kalan çocukluklar, hayaller, hülyalar, yarının özgür uçurtmalarına, mavi gök yüzüne, güneşine, dağına, ovasına nasıl bakacaklar?...

Hayatları neden dört duvarlar sıkıştırdık...
Nedenler, niçinler, nasıllar dağ gibi sıralı fasıllar oysa hep kendimizden çalmışız...Oyun ...

Çok güçlü mesajlar saklı dizeler... Anlayacaklar anlayacaklar o kutsal yolun kıymetini, güneşin balçıkla sıvanmayacağını bilecekler elbet...

Kaleminize yüreğinize sağlık Nesrin Hanım...

Saygımla.

Güne düşmeyi fazlasıyla hak eden şiiri ve değerli Şairi Kutluyorum...
Seçki kuruluna teşekkür ve Saygılarımla...

Yunus'ça dizelerin, okuyucunun yüreğinde meltem esintisiydi etkisi bırakan güzel bir şiirdi..

Kaleminize yüreğinize sağlık Yılmaz Bey.

Saygı ve Selamlarımla...

Zamanın bir yerinde yaşanırken yapılması zorunluk olanlar zamanla alışkanlıklara döner, insanın bir uzvu gibi yapışıverir ruhunun bir köşesine, o ondan bir parça olur... '' Savaş yaşamış bir insanın savaştan sonra sivil yaşama dönüp yaşamını sürdürürken yaşadığı travmanın etkilerini kolay kolay sile ...

Beyit terkibiyle kalemden dökülen incilerdi, her bir beyit dengenin zaruretine vurgu ve örnek teşkil ediyordu... Uyarıcı, bir o kadar aydınlatıcı yürek sesinizi Kutluyorum Suat Bey...
Nicelerine... Saygı ve Selamlarımla.

Bizlerin pusulası Mustafa Kemalin yoludur ki bu milletin yegane kurtuluşu ve refahı o yoldadır..
Hiç yeni arayışlara ihtiyacımız yoktur. bu milletin huzur ve refahı adına çizilmiş rotası vardır ve bu gemi o rotadan asla şaşmayacaktır...
Dahili ve harici düşmanlarımız olacaktır ancak bu milletin i ...

Hecede başarılı bir çalışma olmuş umuyorum ki notalara dökülmüş olarak da kısa bir zaman zarfında dinlemek nasip olur...
Melodisi içinde akıcı ve bir o kadar güzeldi Kutluyorum Kaleminize yüreğinize sağlık Güner Hanım...

Saygımla...

Şiir kuşların özgürlüğünü ve özgürlüklerine düşkünlüğünü anlatırken, insana ve zamana vurguyla günümüze ayna tutmuş oldukça başarılı bir anlatım ...

Düşünce fırtınasında eleştiri ve gözlemleri dile geliyordu...

Bu yürek sesi mısralara katılmamak mümkün değil... Bunca yalanın, riyanın, iki yüz ...

Sevda düştü mü yüreğe varsa yoksa o olur, her zerresine kadar o vardır... O bakar gözle, o konuşur diller, alınan nefes bile ona aittir...

Böylesi sevdaya düşen ona kıyamaz toz konduramaz... Varsa yoksa o vardır...

Yüreğinize sağlık Birkan bey kardeşim... Kutluyorum...

Sevgi ve Selamlarımla...

Aslında yoktur birinin birinden farkı...

Dili dini, mezhebi ne olursa olsun nihayeti insandır...Ademin çocukları...

Dünyanın her köşesinden, her milletten, her ırktan, her mezhepten, her kabile ve hatta her köyünden birer küçük çocuk alıp bir araya koysunlar, bakın görün gülüp eğlenir, oyunlar ...

Bir insana acıların en büyüğü nedir diye sorarsan;

Arkadaş bildiği can bildiği, gerektiğinde sırtını yaslayacağı dağ olan, lokmasını bölüştüğü, sırrını paylaştığı, kendi eş ve çocuklarından çok, ruhunun en nahif köşelerine kadar bilip tanıdığı silah arkadaşı kavim kardeşi birinin kahpe pusularda ...

Sevgi yüreği kapladıktan sonra zamanı kendi potasında eritir yok eder, onda zamanın hükmü yoktur...
Baharda odur, yazda o o beşinci mevsimdir ki tüm mevsimleri içinde barındırır...

Ezelde o dur, ebette o dur...

Kaleminize yüreğinize sağlık Neriman Hanım Kutluyorum efendim...

Saygılarımla.

Baş eden beri gelsin şairim...
Dünya öyle arsız, öylesi yüzsüzleşti ki söylenecek her sözün kifayetsizliği yüzünden akar, ama gel gör ki ayaklar prangalı bu çöle düşmüşüz... Ne dizlerde derman, ne sabır kaldı...

Kalemine yüreğine sağlık İlyas bey... Sevgi ve Selamlarımla...

Feleğin mevsimlerle hiç işi olmuyor onun tek bir mevsimi var ki güzün son dönemi kışın ta kendisidir...
Yollar yüründükçe düzelir umutları her geçen gün umutsuzluğa dönüp, attığı çelmeler su yüzüne çıktıkça, feleğin çarkı daha çok can acıtıyor...

Hecede akıcı ve derin mana deryasıydı şiiriniz... ...

Ah ki ah felekle hiç aramız iyi olmadı, ama şu son on lu seneler felek şaha kalktı dizgin vurana aşk olsun...İyi kötü yağımızda kavruluyorduk, buna alışmıştık ne yazık ki öylesi zamanlara kaldık ki felek şimdi har ateşler üstünde yağsız kavuruyor...Millet olarak aynıyız şiir toplumun aynasıdır ve ay ...

Dört dörtlük bir çekaptan sonra varılan kara...

Sağlam ama bu bünye bu dünyanın tüm bunca rezilliği ve kepazeliğine uyum sağlamıyor...
Nasıl sağlasın? Uyum sağlaması için, hırsız olması lazım, arsız olması lazım, yalan bilmesi lazım... Alinin küllahını Veliye takabilmesi lazım...

Eh tüm bun ...

Sevgili İrfan Bey kardeşimin kalemi de yüreği gibi deryadır... O deryanın kenarına bir söğüt gölgesine oturur gibi oturup, o güzelliği seyredecek ve o güzelliğin letafet ve nahifliğinden kana kana içeceksin...
Gün batımı güzelliğin hazını seyrederken ruhun dinginliğine ereceksin...

Bu şiirde biz ...

Şeytan bunun için görevlendirilmiş, bu görevini başarıyla yapmış ve yapmaya da devam edecek... Ta kıyamete kadar...

Bizlerin nefis dediği bela, kah şehvet olmuş, kah tamah olmuş, kah mala mülke dünyaya düşkünlük olmuş...

Oysa insan üryan geldiği şu dünyadan yine üryan göçecektir... Nice köşkle ...

Gün dönümleri zamanda akış ve değişim saatleri ve hele mevsimsel değişimlerle çakıştığı zamanlara, saatlere denk gelirse daha bir etkisine alır ruhları...

Şiir böylesi bir zamana tanıklık ediyor ve gözlemlerini tabiatın döngüsünde kendi ruh hali ve duygularını, düşüncelerini gayet başarılı anlatı ...

Günümüz modası, helal harama karışmış yeter ki gelsin nereden ne şekilde olursa olsun mantığı çağımızın hastalığı ve bunca bereketsizliğin kokuşmuşluğun müsebbibi...
Güne ayna tutan bir şiirdi... Kaleminize sağlık Recep Bey...

Saygılarımla

Seven yürekler arasına nifak tohumu serpip aralarına uçurumlar koymak isteyenler çoktur her nedense ve insanların hayatları duygu ve düşüncelerine hükmetmekten haz duyarlar...
Ve sonra bir kenarda durup hiçbir şey olmamışcasına el ovuşturup geçmiş olsun derler...
Gel de sövme gelmişine geçmişine.. ...

Her yüreğin bir yarısı çocuktur, çocukluğunu saklar hep içerinde...
Her çocukta kendini yaşar, geçmişe koyduğu güzellikleri yaşar, gözleri yaşarır yağmurlar dökülür ama suskunluğunda o geçmişin izleri hep vardır, o izlerde her dolaştığında vefayı, sevgiyi, sadakati, komşuluğu, dostluk ve arkadaşlık ...