cadı bir şiir yazma yarışı varmış sana göre hani olabilir belki de öyle, bundan kim zararlı çıkar ki, kim rahatsız olur. sen mi olabilirsin sorun yok. bak ne güzel paylaşımlar oluyor, şiirler falan bir yarış bile olsa kendimizi göstermek için. seni de görüyoruz merak etme tarzını filan kaynamıyorsun yani
ve biliyor musunuz o mavi emzikli bebeği dünya zaman denen gazeteden öğrenmişti, cihan haber ajansından . sonra aynı herifler ne yaptı biliyorsunuz malumunuz, bu bebeğin babasına emmisine yardım ettiği gerekçesiyle mit tırlarını durdurdu, başbakan kellesi almaya kalktı. hangisi onlardı, bu bebeğe üzülen mi yoksa o bebeği o hale koyanlara karşı savaşanların yanında olanlara savaş açanlar mı ve bu gün onlar ne haldeler. hak ve batıl hiç bir zaman allahın katında karışmaz.
bir şiir de benden olsun istedim. bu benim yıllar önce suriyede enkaz altında çıkarılan ve tüm dünyada konuşulan kan dondurucu bir bebek cesedi üzerine duygularımı döktüğüm bir çalışma. acı ve gerçek. beğenilmek için değil sadece duygulara tercüman olsun diye yazıldı. üstünde tek kelime harf çalışması yapılmadı. bebeğe saygısızlık etmek istemediğimden. o can vermişken ben sözlerle uğraşmayı bir zul saydım kendime.
Kaskatıydı bedenim
Yumuk yumuk ellerimi artık açamazdım
Son çığlığımı artık anneme duyuramazdım
Acıkmıştım, oysa üşümüştüm,
Bakmayın morarmış, soğuk dudaklarıma
İçim yanmıştı su içmek isteyişim vardı
Kocaman elleriyle beni tutan amca hani
Gözyaşlarını tutamamıştı
Ve gazetelerde görünce bu resmimi ertesi gün
İşte mavi emzikli çocuk dediniz, hayalleri bebekliğinde kaldı
Oysa tek değildim, ölen binlerce candan biriydim
Her patlayışla irkilip ölen kendisi olmadığını anlayınca
Ben de sizin gibi yeniden
Günlük telaşıma bakardım
Ağlayınca anam meme verirdi susardım
Sıradandı benim de hayatım
Bu patlayışların neden ve ne olduğunu
hiçbir zaman bilemedim biliyorsa da diğerleri
bildim ama bir şeyi
dünyada iki tür insan vardı
biri gömüyordu bebekleri gülerek
biri ağlayarak çıkarandı.
hatta son yıllarda bazı şeylerin sadece sezdirilmek suretiyle okura ya da izleyiciye aktarılması o kadar ileri boyuttadır ki bir çok ciddi yapımda aşk sahnelerine rastlanmaz. önemli olan orada mesajın bütünlüğüdür yani doğru soru şu olmalı ben yazdıklarımı kitabımdan ya da eserimden çıkardığımda yani bir bölümü, anlam daralmıyor mesaj yine de aynen veriliyorsa o bölümler tamamen gereksizdir. bunlar yazarın yazma jimnastiği olarak kabul edilip eserinden çıkarması gereken bölümlerdir. yazar aksini yapmadığında söz kalabalığı kirlilik oluşur eserinde.
bir iki naçizane sözüm de maria puder arkadaşa olacak. tabii almak ve değerlendirmek yine de kendisine kalmış, ben bir okur olarak bazı şeylerin bana bırakılmasını isterim. iğrenç bir tecavüz sahnesinin, ya da şöyle söyleyeyim yaşanmış bir sahnenin aynını vermek yazında maharet sayılmamalıdır, maharet bir beynin bütün kıvrımlarında gezen alt bilinçtekileri de bilinçlilik alanında sunabilmektir. bu şey gibidir, hani resim yapılamya başlanırken nüülerle çalışılır, natürmort çalışılır, ve var olan tablolar baştan yaptırılır ressam adaylarına. bunların hepsi taklit çalışmalardır ama nihai nokta bu değildir.nihai nokta herkesin görmediği açıları yakalayarak resim yapmaktır. yazın da böyledir, önemli olan görülmeyeni, bastırılanı ortaya çıkarmaktır. bilmiyorum aslında pek anlatamadım ama belki yine de sizler anlamışsınızdır. başarılar.
seyfi bey buraya yazılanları ve yorumları da dikkatle izlediğini düşünen biri olarak söylemek istediklerinizin ne olduğunu anladığımı sanıyorum ve hani temaslar olur. dersiniz ki işte bu evet bu. öyle pek çok nokta olduğunu belirtmek isterim. sevgiyle kalın.
aynı malı pahalıya almak isteyip kazık yemeyi bir sınıfsal ayrım ve üstünlük gibi görebilirsin tabii. ama ucuzluğun nasıl koktuğu konusunda bir fikri olan var mı senden başka.
iki güzel şiir okudum. gerçekten başarılı. tebrikler. bilhassa anlam arayışını çok güzel ifade eden sözcüklere döken ben kimim şiirinden çok etkilendim. seyfi karaca kardeşin paylaşımı zaten yoruma bile gerek bırakmaksızın bir toplumun herşeyi ideolojilere izmlere şekle belli bir formata indirgeyip esası ıskalamayı çok güzel anlatmış. bu sadece kuran için mi böyledir. biz bir çok şeyi böyle yapmıyor muyuz. mesela peygambere şu kadar salavat çekip işini oldu bilmek isteyen sözüm ona allahı işlerine memur gibi gören müslüman halkım atatürkü de ilahlaştırıp biz zaten onun gibi olamayız deyip onun devleti nasıl kurduğunu hangi dinamikleri tetikleyip hangi enstrümanları doğru kullanıp 18 yıl devleti idare edebildiğini de anlamaktan çok uzak değil mi.
türkçede anlama anlatım çalışması vardır hani, bu becerileri test etmek için sözel soru kitapçıklarının sonunda dev paragraf soruları yer alır ve okuma özürlü milletimin laik çağdaş atatürk sever modern güzide evlatları bu sorularda takılır. puanlar hooop aşağı düşer neden paragraftaki ana temayı hep ıskalamıştır. sonrasında bu genç paragraftaki röfleyi de ana tema sanacak ve zokayı yutacaktır ya da ya da aslında ana temayı can evinden vurmuştur da bilgisayar oyunlarında allahu ekber diyerek ateş eden daeşli teröristi vurmaktan skorlarını kabartmış laik çağdaş anti müslüman gencimiz meseleyi sulandırmak cihetinden şeyi şeettirmiştir şeedecekken
Birine Seslenin
16.11.2017 - 12:45ay nolur sen beni sevme.
şu an ne dinliyorum
16.11.2017 - 12:44vaz geçtim yana yana seni sevmeyi ağır ödüyorum canım yıldız tilbem.
serbest kürsü
16.11.2017 - 12:42cadı bir şiir yazma yarışı varmış sana göre hani olabilir belki de öyle, bundan kim zararlı çıkar ki, kim rahatsız olur. sen mi olabilirsin sorun yok. bak ne güzel paylaşımlar oluyor, şiirler falan bir yarış bile olsa kendimizi göstermek için. seni de görüyoruz merak etme tarzını filan kaynamıyorsun yani
serbest kürsü
16.11.2017 - 12:40selam abdullah bey. güzel selamınız güneş gibi ısıttı içimizi puslu bir hava var adanada. biz adanalılar alışkın değiliz pek bu havalara.
serbest kürsü
16.11.2017 - 12:22sen nasıl görmek istersen cadı.
serbest kürsü
16.11.2017 - 12:21teşekkür ederim efendim aydınlandım. okumak isterim en kısa zamanda.
serbest kürsü
16.11.2017 - 12:19ve biliyor musunuz o mavi emzikli bebeği dünya zaman denen gazeteden öğrenmişti, cihan haber ajansından . sonra aynı herifler ne yaptı biliyorsunuz malumunuz, bu bebeğin babasına emmisine yardım ettiği gerekçesiyle mit tırlarını durdurdu, başbakan kellesi almaya kalktı. hangisi onlardı, bu bebeğe üzülen mi yoksa o bebeği o hale koyanlara karşı savaşanların yanında olanlara savaş açanlar mı ve bu gün onlar ne haldeler. hak ve batıl hiç bir zaman allahın katında karışmaz.
serbest kürsü
16.11.2017 - 12:16bir şiir de benden olsun istedim. bu benim yıllar önce suriyede enkaz altında çıkarılan ve tüm dünyada konuşulan kan dondurucu bir bebek cesedi üzerine duygularımı döktüğüm bir çalışma. acı ve gerçek. beğenilmek için değil sadece duygulara tercüman olsun diye yazıldı. üstünde tek kelime harf çalışması yapılmadı. bebeğe saygısızlık etmek istemediğimden. o can vermişken ben sözlerle uğraşmayı bir zul saydım kendime.
serbest kürsü
16.11.2017 - 12:13Kaskatıydı bedenim
Yumuk yumuk ellerimi artık açamazdım
Son çığlığımı artık anneme duyuramazdım
Acıkmıştım, oysa üşümüştüm,
Bakmayın morarmış, soğuk dudaklarıma
İçim yanmıştı su içmek isteyişim vardı
Kocaman elleriyle beni tutan amca hani
Gözyaşlarını tutamamıştı
Ve gazetelerde görünce bu resmimi ertesi gün
İşte mavi emzikli çocuk dediniz, hayalleri bebekliğinde kaldı
Oysa tek değildim, ölen binlerce candan biriydim
Her patlayışla irkilip ölen kendisi olmadığını anlayınca
Ben de sizin gibi yeniden
Günlük telaşıma bakardım
Ağlayınca anam meme verirdi susardım
Sıradandı benim de hayatım
Bu patlayışların neden ve ne olduğunu
hiçbir zaman bilemedim biliyorsa da diğerleri
bildim ama bir şeyi
dünyada iki tür insan vardı
biri gömüyordu bebekleri gülerek
biri ağlayarak çıkarandı.
Nuray barman
serbest kürsü
16.11.2017 - 12:07hayatının kadını olmak hevesinde değilim.
serbest kürsü
16.11.2017 - 12:07bir şey sorabilir miyim sanal emre gökçe sen misin. şiirleri çok başarılı da. merak ettim sadece.nolur gene hayatımın kadınları listesi yayınlama.
serbest kürsü
16.11.2017 - 10:04mesut bey hoş gelmişsiniz. güzel dizelerinizle buluşmak ne mutluluk.
serbest kürsü
16.11.2017 - 10:04Sunay Akın
Ayrılık
İki rayı gibiyiz
bir tren yolunun
yakın olması
neyi değiştirir
son istasyonun
tımarhane duvarı
16.11.2017 - 09:05hatta son yıllarda bazı şeylerin sadece sezdirilmek suretiyle okura ya da izleyiciye aktarılması o kadar ileri boyuttadır ki bir çok ciddi yapımda aşk sahnelerine rastlanmaz. önemli olan orada mesajın bütünlüğüdür yani doğru soru şu olmalı ben yazdıklarımı kitabımdan ya da eserimden çıkardığımda yani bir bölümü, anlam daralmıyor mesaj yine de aynen veriliyorsa o bölümler tamamen gereksizdir. bunlar yazarın yazma jimnastiği olarak kabul edilip eserinden çıkarması gereken bölümlerdir. yazar aksini yapmadığında söz kalabalığı kirlilik oluşur eserinde.
tımarhane duvarı
16.11.2017 - 09:00bir iki naçizane sözüm de maria puder arkadaşa olacak. tabii almak ve değerlendirmek yine de kendisine kalmış, ben bir okur olarak bazı şeylerin bana bırakılmasını isterim. iğrenç bir tecavüz sahnesinin, ya da şöyle söyleyeyim yaşanmış bir sahnenin aynını vermek yazında maharet sayılmamalıdır, maharet bir beynin bütün kıvrımlarında gezen alt bilinçtekileri de bilinçlilik alanında sunabilmektir. bu şey gibidir, hani resim yapılamya başlanırken nüülerle çalışılır, natürmort çalışılır, ve var olan tablolar baştan yaptırılır ressam adaylarına. bunların hepsi taklit çalışmalardır ama nihai nokta bu değildir.nihai nokta herkesin görmediği açıları yakalayarak resim yapmaktır. yazın da böyledir, önemli olan görülmeyeni, bastırılanı ortaya çıkarmaktır. bilmiyorum aslında pek anlatamadım ama belki yine de sizler anlamışsınızdır. başarılar.
tımarhane duvarı
16.11.2017 - 08:53seyfi bey buraya yazılanları ve yorumları da dikkatle izlediğini düşünen biri olarak söylemek istediklerinizin ne olduğunu anladığımı sanıyorum ve hani temaslar olur. dersiniz ki işte bu evet bu. öyle pek çok nokta olduğunu belirtmek isterim. sevgiyle kalın.
şu an ne dinliyorum
16.11.2017 - 08:49kimsenin suçu yok bu aşk bitecek, kimsenin gücü yok kurtarmaya
serbest kürsü
16.11.2017 - 08:39aynı malı pahalıya almak isteyip kazık yemeyi bir sınıfsal ayrım ve üstünlük gibi görebilirsin tabii. ama ucuzluğun nasıl koktuğu konusunda bir fikri olan var mı senden başka.
serbest kürsü
16.11.2017 - 08:36pardon seyfi karaca makamı maşuk olacaktı.
serbest kürsü
16.11.2017 - 08:35iki güzel şiir okudum. gerçekten başarılı. tebrikler. bilhassa anlam arayışını çok güzel ifade eden sözcüklere döken ben kimim şiirinden çok etkilendim. seyfi karaca kardeşin paylaşımı zaten yoruma bile gerek bırakmaksızın bir toplumun herşeyi ideolojilere izmlere şekle belli bir formata indirgeyip esası ıskalamayı çok güzel anlatmış. bu sadece kuran için mi böyledir. biz bir çok şeyi böyle yapmıyor muyuz. mesela peygambere şu kadar salavat çekip işini oldu bilmek isteyen sözüm ona allahı işlerine memur gibi gören müslüman halkım atatürkü de ilahlaştırıp biz zaten onun gibi olamayız deyip onun devleti nasıl kurduğunu hangi dinamikleri tetikleyip hangi enstrümanları doğru kullanıp 18 yıl devleti idare edebildiğini de anlamaktan çok uzak değil mi.
serbest kürsü
15.11.2017 - 15:48Kim kime ne lutfetmis. Anlamadim.
şu an ne dinliyorum
15.11.2017 - 12:18teoman yalnızlar rıhtımında
serbest kürsü
15.11.2017 - 11:29her durumda ciddiye almaya gelmez.
serbest kürsü
15.11.2017 - 11:28türkçede anlama anlatım çalışması vardır hani, bu becerileri test etmek için sözel soru kitapçıklarının sonunda dev paragraf soruları yer alır ve okuma özürlü milletimin laik çağdaş atatürk sever modern güzide evlatları bu sorularda takılır. puanlar hooop aşağı düşer neden paragraftaki ana temayı hep ıskalamıştır. sonrasında bu genç paragraftaki röfleyi de ana tema sanacak ve zokayı yutacaktır ya da ya da aslında ana temayı can evinden vurmuştur da bilgisayar oyunlarında allahu ekber diyerek ateş eden daeşli teröristi vurmaktan skorlarını kabartmış laik çağdaş anti müslüman gencimiz meseleyi sulandırmak cihetinden şeyi şeettirmiştir şeedecekken
Toplam 1512 mesaj bulundu