Yusuf’a dokun Züleyha
Yusuf’a;
Kirli ellerin kabuklarıyla
Kuyudan peygamber çıkan ah’a
Yusuf’a dokun Züleyha
Karanlık gözlerinle bir gece,
Kendi yüzüme bakamaz ettin
Yakamdaki izime
Yolculuk esnasında fikrimce
Esamesinin kör okunduğu
Tabletlerin kilden
Kalem artık yazamaz oldu
Zamansız bir yolcu gibidir zaman
nerden çıkacağı belli olmaz
haykırışları,hengameleri,yalnızlıkları...
Kim salmış bunları dersin
kim bırakmış yularını
Korkunun ecele yoktur faydası
Cümle alemin budur yası
Kimse koyacak bir yer bulamaz tası
Korkarım gecenin gölgesi ağlasın.
Güvercinler pır pır eder dururlar
Yazık ki ne yazık, bizim toplum doğrudan bihaber
Doğru sanır yanlış bildiğini, yanlıştan haber üstüne haber..
fikrimin seyir defterine yazdım seni
çapulcu hayatımın meyvesine özenerek
bir kış günü yola çıktım
dağa bir gül gönderdim
ateşkes ilan ettim yüreğime
ve bir türkü söyledim kardeşlik namına...
Şah merdiveninden çıkıyorum bir akşam vakti
Esmer bir kız niyetine
Arap çölünde bir kürt
ve türkçe dersine giriyorum sabahın seherinde
bir gülücük uzatıyorum,bir el
içimin paslanmış demirlerini dövüyorum
şehvet ah şehvet, dişi ile eril'in lüksü
nefs denen o köpeğin boyun ölçüsü...
Ve ben son aylak adam
Gidiyorum işte buradan
Hazırlıksız, rol yapmadan
Haber vermeden, dokunmadan
Çarpmadan, kırmadan
Gidiyorum habersizce bu gece..
uzak bir yolcudan sabah sefası için yemek tarifesi,
umulanın olduğu umulmayan bir yerde ki misafirin ağıdı
pençesine düşmüş aslanın bir vahasında yol üstünün..
deresinde bir köyün ne olduğunu bilmediğin
neresinde olduğunu düşünmediğin
bir yazarlık sevdalısından
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!