Yada aşk olup akacağım.
Yüreğinden kan taklidi yaparak...
Palyaço olup,
Çocukların sevgisini çalacağım.
Sana kaçacağım,parmaklıksız mapuslardan.
Kemancı durma çalsana,
Kahır mektubunu bir daha
Bu gecede sarhoşum ama
Başka,yalnızla içiyorum, aşka.
Tanımasınlar aman!
Saklanırdık köşe başlarından geçerek hızlıca.
Yirmidört,yirmibeş...
Önüm arkam saklanmayan ebe.
Saklandık çocukluğumuzun sokaklarında.
Alıştık aslında.
Oynanan oyunun adı aşk.
Sahamızın adı bir ömür.
Orta hakem,gönül kokartlı kader.
İki yanında sevgiyle sadakat.
Tribünler hınca hınç dolu çiçeklerle.
Mimozalar,papatyalar,sümbüller,leylaklar...
Aşk yaşanır mı tekrarda?
Unutulmuş tatlar var paslanmış dudaklarda.
Hiç bilinmemiş rüzgarda savrulan saçları.
Telini idam ipi yaparım.
Üzüntülü sanırsam yanakları.
Allah’ım anlasın artık,koca yüreğimde yaşananları.
Olmadı ayrılık bu natamam.
Kanser,hasta bedenimi,
Kendini sana benzetip sarmışken.
Dikenli kuş tüyü yatağımda,
Dişlerimin etinden ayrılarak gülerken.
Dudaklarım çöllerin gerçek serabı.
Tırnaklarım sıkılmış kısa durmaktan.
Uzamış sana sormadan.
İçleri siyahlaşması lazımken kirden.
Kırmızı olmuş dipleri.
Ojeden değil,
Gruplandırılamamış senin için dökülen kandan.
Boynu yana büküldü gözler yerde.
Kırmızı aldan mor dudaklar büzüştü.
Yağmur bulutu ha bırakacak gözyaşlarını.
Kaşlarının ikisi de soğuk ve düzdü.
Kalbi sorun diye bekledi.
Söyleyişte sorunsuzdu.
UÇURTMAM DÜŞTÜ YERE
Çocuktun...
Yılların sayısı önemsiz.
Kısa donlu mavi şortun çamurluydu.
Yüzünde kıskanılası tebessüm.
Kahkahalar fotoğrafta çok güzel saklandı doğrusu.
Sonra suyu dinledi gülümseyerek,
Bu kalbi daha hızlı atmadan önceydi.
Yanına yaklaşan çıtırtı.
Ayak sesleriydi aşkın.
Geldiğini fark etmemiş yaptı.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!