Zamanı özgürlüğe aydınlatan gerçekliğin ansız duyuşlarındadır.
Bir damlada okyanusları tükettiysek eğer şimdi yaşam denizinde susuz yüzmekte ömür.
Gözlerimize yansıyan bir zaman olsa ve baksak yürekten kapatarak gözlerimizi.
Hissedilen bir yaş süzülür gibidir an ve sonsuzluk.
Bir olmak varsa içinde olmak başlangıcın sonsuzluğudur.
Birolmak varsa içinde varlığının o yokluktan çoğalmasıdır.
Teklik varlığın oluşumu yani yansıyan benliktir.
Oysa birlik, benlikten öte yaşam olmaya beraberliktir.
Duyuşuna nokta koymalı insan bazen.
Çünkü duyacakları vardır kendini, kendinden öte.
Kendini yokluğun hacminde bulursan eğer,
varlığın yokoluş değil bir varoluştur öz duyuşlarından öte.
Bir ifade arasında akmalı insan kendine Elif,Lam,Mim daima Sadrındadır.
Şiir yazdığınızda, düşünceleriniz şiiri aşabilir.
Veya duygularınız düşünceyi aşar.
Her an nasıl akmaktaysa, yazdığınız an ya dışındasınızdır zamanın
yada büsbütün içinde.
Düşüncenin zamanı bir an katarsa eğer,
şiirdir ansızın zamana hükmeden.
Ne kadar çok benziyoruz bize ve ne kadar çok farklılıkta.
Anlamlarımız aynı ve ayrı an'larımız.
Anlaşılmamız ayrı ve anlaşılan bir dilde, anlaşılmayan anlar.
Ve anlarda, anlatılmaz olanlar ayrı bir anlam.
Anlaşılmak istedikçe birbirimizde bir an,
...anlam idrakıydı ansızın anlamayı istediğimiz zamanlar.
İnsan bilinmezliğin içinde bildikleriyle varolandır. Tıpkı karanlığın içine kök salan ağacın dalından meyva sunması gibi..
Bazen zamanı yaşarsınız çünkü vakittir varlığınız yaşanılmak için.
Bazen de zamansız anları tutarsınız çünkü vakitsiz bir andır varlığınız kendini yaşamak için.
Bazen çocuksunuzdur kendinizde bir zaman aralanır şimdiye dek tüm duyuşlardadır yaşama bakışınız.
Ancak şimdiye dek büyümemişsinizdir daima küçümsenerek ve kendinizde küçüldükçe.
Hani bazen bakışınıza açılan bir iklim vaad etmiştir düşüncenin vadilerinde bir yücelik!
Şimdi yüceliklerden esen rüzgar bütünler tüm anı.
Bir çağı anlamak için, çağdışı olmak gerekir.
Çağdaş bir toplum hayal etmek,
çağlar boyu yüksek düşünceli kişilerin,
kendinde bağdaştırdıkları en derin yoldur izlenen.
Nice derin izler bırakılan düşünce yollarında,
...aydınlık bir etken hedefin değil,
İçimizde bizi bütünleyen düşünceler aynı zamanda
bizi soyutluyordu kendimizden.
İçimizde ki düşünceler ancak dış etkende çerçeve oluşturuyordu.
Ancak kendimizde natür oldukça tüm renklerle tablo oluşturuyorduk.
Duyuşun yalnızlıkta en özel duyguysa eğer,
Düşüncelerin sonsuz bir hüzün değil varoluşunun bin anlık hüzmesidir




-
Oktay Aşkın
Tüm Yorumlarhttps://www.instagram.com/p/Cs1Rsphofri/?utm_source=ig_web_button_share_sheet&igshid=MzRlODBiNWFlZA==