yokluğunda ne kadınlar sevdim,
bilsen kimlerle aldattım seni?
hepsini de senin yerine,
hem de sen diye ne çok sevdim...
kiminde gözlerini buldum,
o boncuk gibi bakan gözlerini.
Yok öyle çekip gitmek
Her şeyden bir anda vazgeçmek
Öksüz mü kalacak penceremiz
Kapımız, masamız,
Çorba içtiğimiz tasımız
Beraber suladığımız saksımız
yoksa vuslat ahirete mi kaldı...
bir rüya gördüm bu sabah.
akşamüstü gibi, henüz hava kararmamış.
biraz bulutlu, biraz puslu,
belki biraz da gözlerim gibi yağışlı...
kaldırımda bekliyorum,
yoksun ya şimdi;
kalbim üşüyor...
üstüne birde bu sessizlik...
düşündürüyor tenhalığı,
çiğnedikçe bu kaldırımları;
gözümde büyüyor bu şehir...
yorgunum,
ey güzel memleket kokulum yorgunum.
insanları sevmekten,
kötülerden nefretten,
özlemekten, yanmaktan yorgunum.
sessizliğimden, sessizliğinden,
yoruldum toplamaktan,
hayalinin ardından dağınıklığını.
bir kez de sen gelsen viraneme,
bir sabah çalsan kapımı,
sen toplasan dağıttığını...
ben bir köşede sinip,
yorulmadı mı bulutlar,
bu su, bu deniz?
dön dön dur sonsuza...
ne diye, kimin gönlünü
yapmak için bu telaş?
ve ne çok benziyordu birbirine,
yüreğim sarhoşken,
her elimden tutanı;
ya annem sanıyorum
ya da sevgilim...
ne olur oynama benimle...!
yüreğin acı söyler,
gözlerin hüzün...
ayrılıklara prangalı dilinde;
yasak sevda
türküleri gizlersin...
ve en çok da sen;
yürekler buz mu tutmuş,
neden soğuk bu şehir?
bir ben miyim aşık, ben mi sevdalı?
ben mi duyuyorum bu martıların sesini,
bir ben mi alıyorum kokusunu yosunun?
bu yağmur yalnız bana mı yağıyor?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!