şimdi sen;
bende güzel kal,
sadece bende...
kimse bilmesin seni,
görmesin güzelliğini,
kokunu duymasın,
şimdi sende
bir şeyler söyle bana!
"aklımdasın değilsin,
seviyorum sevmiyorum.
umrumda bile değilsin
ve hatta çoktan unuttum" gibi
şimdi teneffüs zili çalar, hazırlan.
kalemi kağıdı defteri kitabı bir kenara bırak,
yok hayır, ortalıkta bırakma kimse anlamasın,
yokluğunun kimse farkına varmasın...
parkanı giymeyi de unutma, şimdi hava soğuktur...
soluma geç şöyle, sağıma kimseyi almadım,
şimdi tut ki;
sevdim seni yeniden...
öyle alelade ya da
bıraktığımız yerden değil,
her şeye en başından;
gözlerimizin o sonbahara
Sinsi bir yağmur inceden inceye Y
İçime işleyen çaresizliğim ile.
Pazartesi gecesi sessizliği yine
Sisli, soğuk ve kışın habercisi.
Kurumaya başladı hayatın yaprakları,
Bir bir dökülüyor dizelerim gibi
sırtın kapıya dönük olurdu hep.
sağ omuzun sol omuzuma değerdi
ve bakışların bakışlarıma...
cesurdun benim olmadığım kadar
ve kadındın çocukluğuma inat...
ne kadar kısa bir aşk hikayesi
size hiç sevdiğiniz öl dedimi?
bana dedi...
siz hiç severken öldünüz mü?
ben öldüm...
sevdiğim öl dedi
ben bugün öldüm...
şimdi gülüyorlar bana,
ağaçlar kaldırımlar kuşlar.
bu yollar, rüzgâr...
hatta işte bu kağıt kalem bile.
kahkahaları;
bu şehri uyandıracak kadar...
soğuk bir kış günüydü,
hem havanın, hem de yüreğimin buz kestiği bir vakit.
her yer kar altında, buzu çiğnerdi ayaklarımız.
Hüseyin ağabeyimizin salladığı
o kocaman teneffüs zili ile
okulun bahçesi çocuk neşesi ile dolardı.
sokaklardan vazgeçmeyen,
haylaz çocuklar var içimde,
sen yine de sokakta koyma beni...
bin kere dünyaya gelsem böyle,
bin kere karşılıksız severim yine,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!