sen bir kere geldin bana,
ben yoktum...
bu sefer ben geldim sana,
sen yoktun...
peki sevdiğim sen söyle,
ne olacak halimiz?
sen de biliyorsun,,
aynı Tanrının parçasıyız...
aynı ruhtan üflenmiş,
aynı suretten yaratılmışız...
ve ben bilmiyor,
ve hiç anlamıyorum,
sen de bir deniz sev benim gibi.
her kıyıya vuruşunda dalgaların,
eli boş dönüşünü sev...
konuşamayan balıklarla konuşmayı,
yosunların ayaklarına, ellerine,
saçlarına dolaşmasını sev...
senden çok eskiye gider dostluğum...
her sırrımı o bilirdi,
en iyi dostumdu...
benimle yatar, benimle kalkardı.
hastalıkta sağlıkta,
üzüntümde sevincimde,
senden hep bir şeyler var,
bir şeyler, bir tat bir koku,
kalıp bende gitmeyen,
üstüme başıma sinen bir şeyler...
aklımda senin bile bilmediğin,
o vurulduğum gizli gamzelerin var.
Senden önce
Hiç kimsenin gözlerine
Böyle uzun bakmamıştım.
Hep kara gözlü bilirdim
Şarkılarda olduğu gibi.
Ben sende öğrendim,
sen derin bir uykudaydın,
ben seni uyandırmadan önce...
uyandın;
nefes alabildiğini gördün,
bir güzel dünya avuçlarında,
mavi dalgalara uzanmış,
sen düzenimi bozdun,
girdin hayatıma...
sonra bir taht kurdun,
seni atmak imkansız...
unutmaya çalışmak ise anlamsız.
aslında anlamsız yaşamak...
Sen erişilmezliğin sınırı,
Sen küçük dünyamda büyük sevgili,
Ben gözünde öylesine bir serseri.
Farkedilmeyen, seven, bilinmeyen
Ben hissettiğini söyleyemeyen,
Seni sevmeyi bir suç bilen
sen ey nazlı çiçek!
kalbimdeki tek kelepçe...
mührünü gönül kapılarıma
vurup gittiğin gün;
sana dair içimde ne varsa;
ben de dondurdum o gün




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!