.
Adı insan olmayan imgelerle anıldı. Kimi melek dedi, kimi şeytan. Kimi çiçek dedi, kimi kutsal.
O anki ruh halleri neye müsaitse, o sıfatı yakıştırdılar kadına. İnsan olmanın dışında, her kılığa büründürüldü kadın. Tabi ki bu sıfatlara, onlarcasını daha ekleyebiliriz ama bu kadarı bize yeter.
Melek… Şeytan… Çiçek… Kutsal…
Şimdi kadına yüklenen bu imgelerin sözlük anlamına bakalım.
“MELEK”
Dudaklarından kırıcı sözler dökülüyor
Gözlerin bayrağını açmış
Kelimeler örülüyor aramıza
Sokuluyor suskunluğa yüreğim
Bırakıyor yalnızlığı yalnızca.
Acım
Acı çekiyor acının karşısında
Azınlıklar dünyasına bakınca
Suskun tedirgin mutsuz
Diline göz kırpıyor perdeler çekilince
Çocuklar unutmasın diye adımlarını
Havva’dan diyorlar bu derin yara
Bence Âdem’lerden bize kalmadır
Bir ayıp ki boynumuza asılan
Bu suç tek gövdeden aynı urdandır.
Bana günahlarımı geri ver anne
En asi kavramımdır
Bu aşk benim
Yürekli günler düşürdü yenimize
Yiğitçe kavradı yasak yanını
Korku közlemesinde.
Ben Iğdır’da bir yaz günü
Tozlu küçelerinin tezek kokularında
Yürümeyi özledim akşama doğru
Çeşmeye giden kızlarla.
Annemin un içinde ellerini özledim
Kendini unutturmaz bu acı
Kirli lavabolar taşır sırtında
Yüzümü içinde gezdirir
Duygularım ayaklanır
Gece fırlar çatlağından içime
Yanlış pazarlıklar
Aşkı kime pay etsem orda biri ağlıyor
Yetmiş iki dile ben bölüyorum düşümü
Kadınlar güz dikiyor ömrünün sevincine
Gizliyorum yüreğime ölümü.
Deniz’ler ve darağacı bir tarihin adı bu
Herhangi bir sokağında
Yaşıyordu bu kentin
Yaşamak deniyorsa ölümü soluyana
Gözleri aynasını terk edeli çok olmuş
Ellerinde acılar biriktirir
İnsanlar içinde bir bitmiş kadın



-
Suna Aras
Tüm YorumlarŞİİRE GÖTÜREN SÜRECİN ALT DOKUSU
Suna Aras
Şiir nedir? Neden yazılır? Nasıl yazılır? Nedir şiiri yazdırtan o ‘ilham’ denilen şey?
Cin midir? Peri midir? ‘Vahi’ midir? Bu Allahın belası şey nasıl bir duygudur?
Nasıl bir iç tepisidir?
Onun fısıldadıkları mı yazılanlar?