Bugün yine sessizce dolaştım
Çocukluğumun sokaklarını
Yüzümü aradım yorgun insanların yüzünde
Demirci Yusuf'un dükkanından yükselen balyoz sesleri
Önümde kaçak çay
Beyaz badanalı
Toprak damlı
Mavi gökyüzünde
Kuşların kanat çırptığı
Mutlulukların bahçelerden
Sevince çok sevdim
Özleyince çok özledim
Değer verince
Kantarın topuzunu kaçırdım
Hep kendimden
Yüreğimden
DAĞLARIN ŞEHRİ BAŞKALE
Hiç bir adreste
ikamet etmedi benliğim
Aklım hep çocukluğumun
Şehrinde kaldı
I
Bir akşam üstü yelken açtım,
Dingin sularına yalnızlığın.
Uçuşur rüzgarda,
Buğday başağı saçların.
Çeker beni bir girdap gibi,
Duyuyorsan kuşların ötüşünü,
Hissediyorsan yağmurun sesini,
Baharın gelmesiyle kök salıyorsa,
Yüreğinde tazecik bir fidan,
Demek ki hala yaşıyorsun…
Ömür Yola düşmüş giderken
Sessizce ardına bakmadan,
Gölgen gibiydim itirazsız ve sessiz
Peşinden sürüklenen
Bir kuşluk vakti yıldız gibi
Kayıp giderken hayatımdan
Akşam oldu
Tüm kuşlar
Yuvalarina döndü
Kesildi kanat sesleri
Bir içimdeki kuş
Kanat çırpmaktan
Edep perdesinin kalktığı
mahfillerde,
İmtihanı başlar,
Yusuf yüzlü gençlerin.
Silkeledim üzerime yapışan bakışlarını,
Doğum sancısı çeken,
Zembereği mi bozuldu,
neden suskun çalar saatler?
Uyuya mı kaldı,
Neden ötmüyor horozlar?
Matemini tuttuğum
dallarda ölü kuşlar.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!