Sahra'da bir tanecik kumdum ben;
Rüzgarla bir tepeden bir tepeye savrulan,
Yaradılışım geregi kavruk...
Atlantikte bir damlacık suydun sen;
Dalgalarla bir kıyıdan öbürüne savrulan...
duvara çakılmış çiviyle hayata tutunmuş..
üçüncü kalite saman kagıtlar üstüne basılı takvimin...
kimi zaman unutulmuş.....
kimi zaman bakmaksızın yırtılıp atılmış.....
ne seni aramaktı amacım,
nede sesini duymaktı...
yalnızca kıskansın istedim..,
kulaklarımı gözlerim...
Son sigaramın son nefesini, yagmur çaldı benden...
Bir kuytuda bulacağım,kuru bir izmaritin
Bir çekimlik nefesine muhtaçken ciğerlerim;
Saçımı, sakalımı, yamalı pis pardesümü,
ya çok büyüktü dünya, yada küçük
hep tezat vardı zaman ve mekan arasında
ve bu yüzden olsa gerek;
seninle dogru yerde yanlış zamanda karşılaşmak....
ya çok geçtir sevmeye
Ne zaman oynasak seninle
Her yanım ıslak, üst baş çamur.
Yinede ne çok severim seni ben,
Bulut halanın kızı Yağmur........
yagmur engel odaklanmama,
delice yagıyor altında kim var kim yok demeden! ...
oysa bu akşam giderken eve,
çok zamandır yapmaya cesaret edemediğim şeyi yapıp,
seni düşünecek, şarkımızı üfleyecektim ıslık ıslık.
dedim ya;
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!