taş köprüden...
seyhan'a taş atmaktan daha çok;
istediğim hiç bir şey yok...
gecenin birinde,,
olacak ya,
tamda seni unutup uyuyabildiklerimden birinde;
ay düşücek önce yer yüzüne,,
lastik bir top gibi sekecek bir kaç kez,
senin için rahat olsun diye;
arabanın aynalarını ben kırmıştım sen gitmeden...
önüne bak,
geleceğini gör,
ve aklın ardında kalmasın diye....
yüzyıllık mahkumdum zifiri hücrede
ve affımı bir gecede çıkardılar ansızın,
yersizlikten! ....
önce dolu dolu kucakladım dolunay'ı,
peşinden sarmaş dolaş yıldızları...
kurak bir çöl topragı artık
ne varolan taze kalıyor
nede yeni bir filiz yeşeriyor
yüregimde...
hayatının ilk esaret günü sanki,
az önce kafese atılmış bir yabani kuş misali
çırpınışı yüreğimin..
sen acıtıp kendi içini,
açarsan kafesin kapısını,
yine yüzüne kapadım gözlerimi...
bırak şu yüzsüzlüğüde;
git artık sabah olmadan...
bu gece;
her hangi bir şehrin
otogarında
veya garında
belkide havalimanında,
yada nebileyim;
seni;
yağmur tavında mevsimlerin
ıslak, virane gecelerinde
sağanak bakışlı gözleriyle aradım yüreğimin..
ve bir tanem
yokluğundan geri kalmış saatler yüzünden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!