Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Geçmiş zaman düşlerinin
Gümrah çağlayanından dökülen
Buz gibi sularda
Kimselere aldırmadan ferahladık...
güzeldi güzel:)) papatyalar yüreğinize
Karanlıklar yok ederken buluşmaları
Kar suları gibi sessizce akarak
Boşaltılmış bir köyün iki tutuklusu gibi
Ya da kökleri kurumuş bir pınara dil döken
Koca bir çınardan farklı yönlere uzanan iki ayrı daldık
Avuçlar dolusu sevgimizi düşlerimizde bıraktık önce
Ve öykümüze koyduğumuz son nokta gibi
Hazırlıksız gelen bir sabaha uyandık…
Kalemine ve yüreğine sağlık sayın Necdet Arslan
Aşk gözlerden saklansa da , kokusu ile verir kendini .
Ama gördüm, işte oradasın 'sobe' demek ile de oyun sonlanmıyor, aksine yeniden başlıyor ...
Bu çok güzel ve usta şair ve yorumcu imzalı şiire yorum yazamayacağıma göre içtenlikle kutlamak için sadece içeriğine ilişkin iki söz edebiliyorum ...
Kalemine ve yüreğine sağlık sayın Necdet Arslan ...
adı kadar güzel bir çalışma olmuş .tebrikler.
Necdet bey çok güzel çok .....Güzel öyküler noktalı virgülle devam eder inşallah..
HARİKA BİR ANLATIM...GÜZELDİ...KUTLARIM
Bu şiir ile ilgili 56 tane yorum bulunmakta