Günün Şiiri
Diğer Günlere Ait Şiirleri İncelemek İçin Tarih Seçiniz:
Mavi, maviydi gökyüzü
Bulutlar beyaz, beyazdı
Boşluğu ve üzüntüsü
İçinde ne garip yazdı...
Garip, güzel, sonra mahzun
Işıkla yağmur beraber,
Bir türkü ki gamlı, uzun,
Ve sen gülünce açan güller.
Beyaz, beyazdı bulutlar
Gölgeler buğulu, derin;
Ah o hiç dinmeyen rüzgâr
Ve uykusu çiçeklerin.
Mor aydınlıkta bir çınar
Veya kestane dibinde;
Mahmur süzülen bakışlar
İkindi saatlerinde...
Birden gülümseyen yüzün
Sabahların aynasında
Ve beni çıldırtan hüzün
İki bakış arasında.
Kim bilir şimdi nerdesin
Senindir yine akşamlar
Merdivende ayak sesin
Rıhtım taşında gölgen var





Sizce bu şiir ne hakkında?
https://www.antoloji.com/hemingway-in-bir-hikayesinden-cagrisimlarla-siiri/yorumlari/
Günün şiirine en iyisi!
Hiç değişmeyecek anlaşılan bu köşe!
Böylesi "sakin, huzur veren" bir şiiri bile "dine sarıyorlar" ya,
O dinden ne kaldıysa "ahlak", dürüstlük, hakkaniyet adına!
Tövbe ya Rab!
Anladığımı sandığım anda;
kelimeler kaçtı zihnimden,
elimde kalan sadece bir bakıştı,
hiçbir yere varamayan,
bakıştı -
son umutla dokunan,
ruhsuz bir aynanın içinde,
yüzümü tanımadan hatırladığım her şey;
kayıptı.
/ kayıptı
dediğim ne varsa
birinin iç çekişinde yankılandı,
sesin izi kalmış duvarda
ama adı yoktu artık.
/ artık
demeyi öğrendiğim gün
başladım eksilmeye
zaman içimde küf tuttu,
çürümüş bir an gibi sessizce.
/ sessizce
yürüyordu insanlar
içimde cenaze geçiyor gibiydi,
her adımda hatıralar düşüyor,
ben yalnızca toprak topluyordum.
/ toprak
en gerçek yanıydı,
düşlerin bile gömüldüğü yer.
kazdım her gece kendimi,
sabaha bir mezar kadar boş uyandım.
/ uyandım
ama içimde karanlık kaldı,
gözlerim hep aynı duvarı izledi.
konuşmayan bir dünya vardı,
ve ben hep aynı cümlede takılı kaldım.
anladığımı sandığım anda;
saat değil,
unuttuğum cümleler geç kalıyor.
yastığımda birikir söylenmemiş her keşke
bir zamanlar sanırdım ki,
insan kendi içine konuşunca iyileşir,
anladığımı sandığım anda;
hep kayboldum.
çünkü anlamak bazen -
karşındakiyle değil,
kendinle yüzleşmekmiş..
şimdi bir masa başında,
çayı soğumuş bir adam gibi oturuyorum,
geçmişin hesabını tutmuyorum artık..
kimi geceler saat değil,
unuttuğum cümleler geç kalıyor.
yastığımda birikiyor söyleyemediğim her keşke
sustuğumda bir şey olmuyor,
ama konuşursam,
duvarlar daha hızlı dökülüyor üstüme,
kelimeler çürük tuğlalar gibi,
bir çocuğun düş kırıklığı kadar saf,
bir ihtiyarın yalnızlığı kadar ağır,
bir kadının hayal kırıklığı kadar keskin,
ve bir erkeğin suskunluğu kadar ölüydüm.
her belki de biraz daha silindim,
her keşke de biraz daha eksildim.
bir ara güldüm galiba,
gülmek…
yani şu çürümeye başlamamış tek şey belki.
o da sahteydi biraz;
ben seni sevdim ya bir zaman,
işte o zaman her şey,
daha çok batmaya başladı içime,
sanki dünyaya ters doğmuşum gibi.
ama şimdi biliyorum;
bazı yaralar başkasının sesiyle kabuk tutar.
bir dostun omzuna yaslanınca,
bütün kelimeler dilinden düşmeden anlaşılır hâle gelir.
bazı sessizlikler de insanı anlatır,
ve bazen yalnızlık bir seçim değil anlamın ta kendisidir.
şunu da fark ettim;
/ her affediş kendine verilen bir ödüldür /
ve belki de bu yazdığım son cümle,
bütün o eksik cümlelerin tamamlanmış hâlidir.
seni affettim sevgili -
çünkü artık kendimi eksik taşımak istemiyorum.
artık içimdeki küfü, senden bilmek istemiyorum.
affetmek, unutmaktan geçmiyor,
sadece artık aynı yükle yürümemeyi seçiyorum.
Aytaç Korkusuz
her şey yerli yerinde
sevindim.
Çakılır gölgem ardıma
Zaman durur...
Yalnızlık kudurur...
Dolar gözlerim boş avuçlarıma
Kalbim, adımların silinmiş kaldırımlara kırılır.
Tutulur deniz mavilerde
Dalgalar martılara,
Damlalar bulutlara,
Mey, içinden kopan notalarda burkulur...
"GÖZLERİN ZİNASI, NA-MAHREME ŞEHVETLE BAKMAKTIR. DİLLERİN ZİNASI, ONDA GÖRDÜĞÜ ŞEYLERİ BAŞKALARINA ANLATMAKTIR. ELLERİN ZİNASI İSE, ONA ( NAKAHI OLMADIĞI HALDE) DOKUNMAKTIR. EĞER FERÇ DE BUNA ONAY VERİRSE, KİŞİ HELAK OLDU DEMEKTİR." -Hadis-i şerif meali-
Ne mutlu meşru dairenin dışına çıkmadan yaşayıp, şu dünya imtihanını yüzünün akıyla bitirerek, ahiret yurdundaki baki cennetlere mitili atabilenlere.
TÜM YORUMLAR (43)