İnkisârım dile gelmez, kalbi derunde.
Nesebi ret olmaz imiş kanun önünde.
Firakınla kaldı mı sandın herşeyi dünde.
İğvanın ile yaşadım evvelimde dünümde.
Ağyar imiş aslolan öğrendim bunu sayende.
Lüzumu yok gayri, olmasan da günümde...
Yazar yine birgün, iki satır şair. 
Tüm yaşadıklarım kadere dair..
1934 de koydu kanuna Kadının adını, 
Olmaz dedi özgürlüğün erkeği kadını.
Sorsan kendine, dikeniydi kaktüsün.
Çiçek açmaktı oysa hayali büsbütün...
Tek kalmak mı insanı yalnız hissettiren
Yoksa kalabalıklar mı, yalnızlığa ittiren...
Kim bilir  bir gün bu asi yürekli ,
Alıp buralardan gider başını.
Lal olup susmam mı  gerekli,
Dil söylemesede görmezlermi gözlerimin yaşını.
Iraklaşırken bakar gözlerin ardımdan meraklı meraklı,
Merak etme çoktan diktim kalbime o isimsiz mezar taşını...
Gecenin hüznünde, sessiz bir kale,
Kuşatılmış meşk ile örülü duvarları.
Geçilmezdi kapısından düştü bir hale,
Kıskandıracak sanki tüm musavvarları.
Sanırlar kardeşlik kan bağı ile,
Biz ruhumuzla bağlandık, özden bile.
Ne yollar eskitti, ne zaman sile,
Seninle dostluk hep ebedi dile.
Kaldı yine aklım düşlerken gözlerinde,
En güzel sözler seni anlatır özlerinde.
Lal oldu kalemim seni anlatırken sözlerimde.
Elimde değil sensin hayalimde, düşlerimde.
Bütün benliğimi yaktım sen doğdun közlerimde.
Eşşiz bir kelebek gibisin titreyen ellerimde.



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!