Karanlıkta kör dövüşü aşkımız
Bir araya gelince hep şaşkınız
Başı sonu bilinmeyen yoldayız
Ne havada, ne karada, saldayız!
Sal sallanır, devinirken aşkımız
Türk’üm, dilim Türkçe ve fikrim Türk’çe
Şiirim, şarkım ve türküm hep Türkçe.
Elbet dilde hata yapmamam gerek;
Sade yazmış olmak istemez yürek!
Yazım kuralları irdelenmeli
Atam!
İlke ve inkılâpların
Yüreklerimizi ısıtmayı,
Dimağlarımızı ışıtmayı
Dün olduğu gibi bu gün de sürdürmektedir.
Yetmiş dokuz yıl
Ne çabuk geçti
Bedenen aramızdan
Ayrılalı, Atam!
Bir on kasımı daha
Atam!
Yetmiş sekiz yıl önce
Sonsuzluğa göçtü
Kutsal bedenin;
İlke ve devrimlerin
Arada kızsa da mutlak haklıdır
Kadim dostum kalem, ona gücenmem;
Muhabbetimiz hep özde saklıdır,
İlham geldiğinde asla üşenmem!
Öğrenci, öğretmen, şair ve yazar
Şöyle ya da böyle geldik, yaşarız
Şu fâni dünyada, bazen şaşarız.
Bugün dünü, yarın günü ararız;
Acıyı, tatlıyı bir yol tadarız!
Güzel bir haberle hayli coşarız,
Yüzlerce yıl önce İran’dan gelmiş
Ceddimin bir kolu Azeri Türkü
Elazığlı olmuş, kader böyleymiş;
Tanrı korusun ve yüceltsin Türkü!
Türk ve Müslüman’ım elhamdülillah!
Uykusuz gecelerde,
Hüzünlü hecelerde
Yıllardır ağlıyorum;
Teselli arıyorum.
Aşırı duyarlıyım,
Herkese ‘Arkadaş! ’ diyebilirsin;
‘Dostum! demek için düşünmelisin.
Arkadaş insana arka çıkandır;
Dost ise her riski göze alandır.
Herkesle her sırrı paylaşamazsın;




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!