Sanki tanıyorum seni bir yerden,
Çıkaramıyorum, acep nereden?
Zaman akıp gider hissettirmeden;
Varsın, ya da yoksun; ne gelir elden?
Sanki kıskanırdım birilerinden,
Esintiler içinde uçuşan kuşlar
Gibi kanat çırparak bakınan gözler
Gibi yaşlar dökerek çile dolduran
Zor günlerin insanı olmak ne güzel!
Güzellikler içinde uçan kelebek
Bol gıda, yiyecek, rahatlık içre
Semirip güçlenmiş, amorf olmuşsun!
Özünde kalmamış insanlık zerre;
Çıkarın uğruna sarhoş olmuşsun!
Allah, ıslah etsin, ettiğini bul!
Bir lokma aşım ve bir yudum suyum
Varsa, inanırım, mutlak mutluyum.
Azla yetinirim, haddimi aşmam;
Kendime yeterim, harama koşmam.
Olduğum gibiyim, değişmez huyum;
Ruhun gıdasıdır müzik, diyorlar
Bir lokmada çerez gibi yiyorlar
Cırlak ya da kısık ses veriyorlar
İş yapmış sanarak poz veriyorlar!
Müziksiz bir hayat olmaz, diyorlar
Ne çalarım kimsenin kapısını hem de ne
Yanarım kimselere ateşi dilden özge
Ne dilerim Allah’tan hakkım olmayanı ne
Beklerim kimselerden isterse olsun bilge
Bir hırka, bir lokma çok eskidendi
Eskidendi insan pek yetingendi
Yetingendi çünkü hiç hırs bilmezdi
Bilmezdi, bilse de önemsemezdi.
Önemsemezdi ki acı çekmezdi
Ciğere ‘Pis! ’ diyen de pis olan da kendisi
Hem nankör, hem de hırçın bizim sokak kedisi;
Gece gündüz yollarda, çöplüklerde dolaşır
Benzerini görünce hırçınlaşır, dalaşır...
Yanında barındırır, karnını doyurursun
Doğar, yaşar, konargöçer tabiattaki canlılar
Ömür öyle uzun değil, hızla geçer yazlar kışlar
İnsan beşer, beşer şaşar, yanıltmasın tüm alkışlar
Yüce dağın zirvesinde bulunmak nasıl bir duygu?
Aklım bana yetmez iken isteme benden hiç akıl
Türkiye’yi tehdit görmüyorlarmış;
Moskof diyarından duyulan ses bu!
Suriye, İran ve Çin’le dostlarmış;
Çıkar işbirliği ortaklığı bu!
Amerika, NATO yanımızdaymış;




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!