Bin dokuz yüz yirmi iki yılının
Ağustos ayının yirmi altısı,
Büyük taarruzun başlamasının
Ve dört gün sonunda has başarısı;
Ulusal bayramdır otuz ağustos.
Herkese merhaba, mutlaka saygı
Her selam Allah’ı anar, yok kaygı
Gerçek dost varsa bul, zor be dostum zor
Şuna buna değil, az kendine sor!
Haddini bilenler hadsizlik etmez
Elbet okuyorum, irdeliyorum
Bazen yazıyorum, üleşmiyorum
Yorum yapmıyorum, beklemiyorum
Sitelerde zırt pırt görünmüyorum!
Haddimi bilirim, yarışmıyorum
Her şey insan için, iyi ve kötü
Kötüyü görünce anlamak iyi
İyinin kadrini bilmemek kötü
Birbirini tartar kötü ve iyi!
Her şey insan için, güzel ve çirkin
Yapacak bir işin yoksa şiir yaz
Ki şiir görsünler dili hatasız.
Yazım kuralları adeta bir caz
Gibi haz vermekte hem de tasasız!
Yapacak bir işin yoksa yazı yaz
İyi yüzemezdik, yiğitlik bu ya
Sığ, derin demeden dalardık suya
Amaç kutsal idi, çaylaklar duya!
Gözü kara oldu yeşil gözlerim.
Karanlık ve soğuk, yiğitlik ola
Senden bir beklentim yok, içtenlikli ol yeter
Yaşadığımız dünya ikimize de yeter!
Yedik, içtik, eğlendik; ara sıra ağladık
Sanki şiştik sığmadık, nefsimize aldandık!
İlhamla kıpırdar şu nahif yürek
Yürek sanki mangal, ilhamsa kürek
Yazılan ateştir, yürek ısıtır
Yazılan ışıktır, beyin ışıtır
Yazmak terapidir alabilene!
Yazıyorum bir hevesle noktasıyla virgülüyle,
Ekliyorum sitelere okunması dileğiyle;
Hemen hemen her konuda yazmaya çalışıyorum,
Fazla okunmamasına zamanla alışıyorum.
Yine de yazmaya devam, bunda beis görmüyorum!
Yaz, n’olur, yaz, her ne istiyorsan yaz;
Nasıl istiyorsan hem de öyle yaz!
Dilin kuramı ve tüm kuralları
Hele şöyle dursun, sen yeter ki yaz!
Herkes yazıyor da sen yazmaz mısın?




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!