Gün ne kadar kararsa da kararma
Geleceğe umutlarla bak evlat.
Geri gitme, hedefine koş, durma
Irmakça coş denizlere ak evlat.
Atan nasıl demir dağlar eritmiş
Evde kal, diyorsun nasıl kalayım?
Beş nüfus elime bakar Reis Bey.
Boynum kıldan ince kurban olayım
Sefalet içimi yakar Reis Bey.
Anadan babadan yok ki servetim
Bilmem ki kimlere bunun kazancı
Bir topun peşine koyuluyoruz
Yerli bir takımda on bir yabancı
İzlerken milletçe bayılıyoruz.
Kendi gençlerine bir şans vermeden
Kimseye sezdirmeden çıkarına bakana
İnsanlar arasına gizli, fitne sokana…
Su yürüttürmeyelim, ha bire taşlayalım
Haydi, şimdi deyime; öyküye başlayalım.
Asırlık bir yalana arka çıkan yalaka
Katilin, teröristin hamisi Amerika:
Kara çalıp ürüme atamın aleyhinde
Aynaya bak, soykırım karanlık tarihinde.
Kızılderili dolu bir kıtayı katlettin
Gücenme, vatandaş ayın sonunu
Getiremiyorsa sayenizdedir.
Bilcümle değerin erozyonunu
Bitiremiyorsa sayenizdedir.
Ellere nimeti bize külfeti
İçime tarifsiz acılar doldu
Gözlerimden yaşlar döküldü yine
Gönül yurdu viran, perişan oldu
Temelinden taşlar söküldü yine
Yine bir kahpelik yine bir pusu
Tarlalar sürülmeyi, toprak tohumu bekler.
Kaç zamandır içimi yakar acı gerçekler.
Yel unutmuş harmanı, el unutmuş kirmanı
Tel unutmuş ozanı, öksüz köyler, tünekler.
Gözlerde bir kıvılcım ansızın alev alır
Aşk dediğin gönülden yananlarla değerli;
İnsanlar gelip geçer yalnız anılar kalır
Anılar anıldıkça, ananlarla değerli.
Gönüller sevgilerle susuzluğu giderir
Hele kulak verin Hakk’ın sözüne
Akla ve mantığa itibar edin.
Millî bir şuurla dönüp özüne
Adaleti mutlak iktidar edin.
Nedendir dört yanı saran cehalet?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!