Bir sabah bakmışsın bu salgın bitmiş
Gönüller kaygısız gezip tozar be.
Kederler temelli uzağa gitmiş
Sevincin ezgisi ömrü bezer be.
Artarken insanın sevgi, saygısı
Zıvanadan çıktı iş tezin çıkmaz sabaha
Tilki, sırtlan, yılanı sanma ki bitirdiniz!
Çekirgeler üşüştü ruhuna el fatiha
Cennet gibi diyarı ne hâle getirdiniz.
Aslanla avanesi aldı aslan payını
Enflasyon şahlandı, fiyatlar uçtu
Gözümüz göklerde gezer be dostum
Çarşıydı, pazardı, kiraydı, borçtu…
Altında kalanı ezer be dostum.
Bu elde günbegün hayat pahalı
Bu çarpık düzenin nedenlerini
Akıl süzgecinde süzdüm, suçluyum.
Vitrinde gösteriş edenlerini
Huzursuz ederek üzdüm, suçluyum.
Suçuma karşılık tövbem nafile
Nefisle mücâdele aşamasından kelli
Kalenderîlik katı: Rindin en üst makamı!
İşte böyle bir derviş vaziyetinden belli
Her varlıktan arınıp tenden kesecek kâmı.
Koşar ale’lacele: “Saç, sakal, bıyık ve kaş
Bizler böyle gördük, böyle belledik
Hatır gönül bilip saymak güzeldir.
Ektik, biçtik, dövdük, hakça eledik
Hak edene saygı duymak güzeldir.
Yola çıktığını yolda satmadan
Yediğim darbelerin haddi yok, hesabı yok
Ne ben sana diyeyim ne sen sor kaportacı
Al çekici eline vur, gövdemi şekle sok
Gidilecek daha çok yolum var kaportacı.
Kimi usta şofördü, kimi cahildi, kördü
Yurdumu sarsarsan doğal felaket
Kara gün dostumuz, dostumuz nerde.
Ruhunda ebedî şefkat, merhamet
Koşardı bu millet düşünce derde.
Yoksulu, garibi arar bulurdu
Kilidin üstüne kilidi vurup
Eşiğe gözyaşı döküp gitmişler
Dağlara, taşlara efkâr savurup
Güllerin boynunu büküp gitmişler.
Duvarda hamidi, ipi, eleği
Evde kalsa açlık, çıksa kıran var
Mantıkla belada başı garibin!
Ne hâlden anlayan ne de soran var
Eksilmez gözünden yaşı garibin.
Ölçüyor, biçiyor, günü tartıyor
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!