Bana söylemedi annemle babam
Sormadım dünyanın ne olduğunu
Yaşamaktı sessiz sedasız çabam
Anlamadım vaktin tez dolduğunu.
Ömrüm yürekliydi tüm savaşlara
Ah lanet olası sana düşmanım
Yüreğe saplanan okla gelirsin
İsmini duyduğum güne pişmanım
Sözlerin başında akla gelirsin
Şeytan işi misin söylede nesin
Yavaş yavaş sararmış benzi
Gözlerine perde inmiş yavaş yavaş
Yemeği yavaş yavaş yemesinden belli
Yüzü soluk bir resim
Yavaş yavaş hareketleri
1.
Önüme çıkar her fırsatta hüzün
Her gün yaşamakta zorlanıyorum
Tadı yoktur gece veya gündüzün
Ölümün kahrını ben tanıyorum
Günler geçip gidiyor düşer yıllar yapraktan
Bu yorgunluk nedendi yalan mı bunca emek
Kaldır başını baba kaldır kara topraktan
Bir haber yolla bana baba ölüm ne demek
İştahı kesti acı zehirdir yine yemek
Önce yığın yığın toprak attılar
Ey kabristan ehli ben geldim dedim
Bir sonsuz deryaya beni kattılar
Bitti köhne yaşam ben öldüm dedim
Bu meçhul gidişin dönüşü yokmuş
Habersiz vermişsin son nefesini
Olmamış kimsenin bir dur demesi
Ve nihayetinde o gür sesini
Kesti anlı şanlı meleğin sesi
Tek tek mezar yapan topraklar gerçek
Masalarım öksüz kaldı
Şarkılarım sustu, yoksun
Kapıları hüzün çaldı
Sevinçlerim pustu, yoksun.
Mevsimlerden bahar olmuş
Seni benden kimler aldı sevgilim
İnsafsız zalimler çaldı sevgilim
Sadece bir ismin kaldı sevgilim
Bozuldu bu şehrin güzel büyüsü
Gözlerin deniz mavisi mi
Hep böyle tatlı mıdır sözlerin
Niçin bir başkasın
Ellerini tutunca
Söyle altın yüreklim
Sana çocuksu duyguyla



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!