MET ÇİÇEĞİ
Kalbimin rüzgarında
İki heceli gül sesi
Bir hecesinde demir yanar
Bir hecesinde met-cezir başlar
Adsız rüzgarlar karıştırır gökyüzünü
Yüze dökülmüş aşk telleri
Rüyalarımı süsler gözleri
Bir masal perisidir ki
Gezinir hayallerimin kafdağında
Geceydi
Rüzgar saçlarındaydı
Sarılmıştı gecenin şalına
Hareketli hallerinde hüzün vardı
Akıp giden bir yıldız
Gözlerim öptü kız sesini
Miyas’ın gözleri kıskandı
Hece kuşları çırpınıyor dilimde
Sabırla çözerken aşk dilini
Kızın gözleri gökyüzü
Uzak yarınların yalnızlık rüzgarı yüzümüzde
Şimdi şiirlerde ki yalnızlığım bir kelebek uçumu
Uzun sularda rengini almış bir gül bir karanfil
Şimdi bir şiirde oynatıyor kalbimi
Soluğumu verdim kırmızı güle büyümedi
Edalı halin sarı zülfün
Ne güzel yakışmış yüze
Gözlerin uyandırır yüreğimi
Hasretim nazına endamına
Kahvenin köpüğü sarıdır
Bir kız gülüşünü bırakıp gidiyordu
Kalbim karanfil soluyordu ses topluyordu
Köşe taşı aşk olan tuhaf bir sokak
Ve kalbimi alıp çıktım yıldızsız bir gündü
Kadınların kızların ardında pankart tuttum
Göçmen kuşların kanadı
Değdi bu kentin bulutlarına
Bulutlar uyandırdı rüzgarı
Bağla saçlarını rüzgara
Geçelim güneşli hatıralar içinde
Bir kuşluk vakti
Yada bir akam üstü
Bombalar ikiye böldü Gazzeli çocuğu
Miyase’ciğim gece ilerleyip
Yıldızlar odasına çekildiği an
Sen lambanın altında altın sarısı
Dualarla görürüm seni gecenin aynasında




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!