Yüreğimin güz bahçesine
döküldükçe
Ayrılığın hazan yaprakları
Erguvan başaklar sağarım
Güneşin kızaran alnında
Güzellik dediğin baki değil
Zülfünü dola gönlümün mendiline
Kalbimin kapılarına çekili ağlama perdesi
Kalbime damlat kalbinin gülüşlerini
Gözlerimi acının bulutuna bıraktım
Ellerimle kalbine gül taşıdım
Sevdim soluğundan çıkan rüzgarı
Sabahın bir yerinde omuzladım sevdamı
Düşlerim kızın şela gözlerinde
Babam için her akşam
Söylerim en sevdiği türküyü
Onun şefkatli nefesi
Sanki
Nuran’ım Nuran türküsünün
Dizelerine sinmiş bizimle bayramlaşıyor
Gelin çocuklar gelin
Koşun çocuklar koşun
Bu gün cumhuriyet bayramı
Atatürk’ün bize armağanı
Koşun çocuklar koşun bayram yapmaya
Ben anılar denizinde
Yüzen kaçak bir martı gibiyim
Duygu dolu yelkenlilerle
Konar göçerim
Gün doğumundan gün batımına
Şimdi şarhoş atlar zamanı
Nal sesleri düşer geceye
Uyanır anılar şatosu
Dönüp dönüp baktım hatıralara,
Ne elemlerle nice kederler le…
Soluk yüzlü kağıtsız resimlerin,
Bir bir geçti gönül penceresinde.
Nedendir ki bir katrecik karanfil?
Uyandım bir aşk şiirinde
Sesimi bir güle bırakmışım
Resimlerim kağıt gibi yaşamlarda
‘D’sesi bir gizdi şiirlerimde
Adını sorsanız her gece o gökyüzünde
Sene altmış beş
Çocukluğumun penceresi
Bir bahar günü açıldı sokağa
Teneşiri uzatmışlardı güneşe
Gönlümdeki baharlar hazan oldu



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!