Hangi rüzgar savurdu seni benim avuçlarıma,
Bilmediğim bir diyardan, belki de uzak bir zamanda.
Gözlerinde parlayan binbir yıldızın sırrı,
İçimde uyuyan bir nağmeyi uyandırdı birdenbire.
Kum taneleri gibi süzüldün parmak uçlarımdan,
Her bir zerren içime işledi, bir sır gibi derinden.
Celladı da Benim Dar Ağacı da
Hakim benim, hüküm benim bu yerde,
Soruda, sorguda da benim.
Kendi celladımın kör bıçağı, kendi darağacımın çürük ipi;
Şu sehpayı kuran da, ömrümü tekmeleyip vuran da benim.
Cevap Şiiri
Ne güzel bakmışsın bu geniş çağa,
Geçici hevesler hayale benzer...
Yine de sarılırız kara toprağa
Göz açıp kapamak bir hale benzer...
Kalabalıklar İçinde Yalnızım
Kalabalıklar içinde yalnızım, yalnız.
Ayaklarım gitmiyor, cansızım, cansız.
Beni ne hâle düşürdün, vicdansız!
Bir daha asla çıkma karşıma.
Küçük bir çocuk gibiydim, sevdamla baş başa
Ne zaman görsem onu, elim ayağım dolaşırdı
Cümlelerimden utanırdım, dilim lal olurdu
Sadece bakışlarımı ona anlatırdı
Gizli saklı büyüttüm, bu masum sevdayı
Her şarkıda onu, her şiirde onu aradım
Beton ormanında kaybolan nefesim,
Usandı artık bu gürültü bu sesim.
Egzoz kokusu yorar her hücremi,
Sirenler çalar içimdeki ezgimi.
Dağda buldum içimin özgür ruhunu,
Dağda doğdum yeniden.
Seninle güldüm seninle coştum
Ömür maratonunu beraber koştum
Bazen çekilmezdim bazen de hoştum
Dallarımda filiz açtı açalı
Bir kökten ayrı meyveler verdin
Dersiniz
Olur da dünyadan ani gidersem
Kalemsiz bir şair vardı dersiniz
Güneşte gölgenizin ardına sinersem
Cihan ona zaten dardı dersiniz
Sil diyorsun sil diyorsun anıları sil diyorsun
Bil diyorsun bil diyorsun gittim bil diyorsun
Yaşadığımız o gerçekleri unut
Mezara canlı canlı gir diyorsun
Sev diyorsun sev diyorsun başkasını sev diyorsun
Duman gibi olsa diyorum
Bütün sevinçlerim
Üflesem gitse sevdiklerimin üstüne
Bir nefes çekseler hani
Ayaklarını yerden kessem
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!