Gönül Sözü
Öyle bir fısılda ki kulağıma, o yalanı,
Tüm şüphelerim sessizce, usulca ölsün.
Sadece bir inanç değil, soluk aldığım hava olsun,
Sanki kalbim, o yalanın ritmiyle ilk kez gülsün.
Hafızamın İzleri
Yorma bu canı, ne olur, yorma hiç,
Elimde kalan tek varlık, o mazim.
Onları da benden çekip alma, kaçma hiç,
Güzelce saklansın gönlümde izim.
Hangi Yana Dönsem, Yürek Yangını Burda!
Uykusuzluğun zifiri perdesi düşmüş gözlerime,
Aklım firari, dörtnala koşar dipsiz kuyularda.
Her gece bir intihar denemesi, her sabah bir yıkım,
Dizlerim peşinden sürüklenir, yollara küsmüş, bitap.
Ben aslında sana çok şey derim de,
Gerek yok yormaya hiç kimseyi.
Varsın bütün veballer boynuma kalsın,
Herkes de beni kabahatli sansın.
Gerçeğin eninde sonunda ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır.
Hoşça Kal
Peşinden koşmaktan yoruldum, bıktım,
Bu sevda uğruna kaç gönül yıktım.
Konuşsam olmuyor, sussam olmuyor,
Odamdaki asılı resmini yırttım.
Hoşça kal demek ayrılığın belirtisi,
Görüşürüz demek geleceğin fısıltısı.
Uzak ufuklarda solarken bir yaz akşamı,
Bir elveda düşer sessizce dudaklardan.
Anılar birer birer çekilirken perdeden,
Gözlerde yaşlar, kalpte ince bir sızı.
Hünkar'a Hasret
Ey Hünkar Hacı Bektaş, yoluna düşüp varamadım,
Bir garip ozanım ben, dergahına yüz süremedim.
Menziline gözüm düşer, gönlüm tutuşur her an,
Kapından içeri girmek, ne büyük bir arzu, ne yaman!
Uzaklardan seslenirim, yanar içimde bir köz,
Yedi yıl eşiğinde hikmet bekledim
Gül yüzünü bir kez görürüm diye
Çaresiz derdime dertler ekledim
Hünkarım dergahında ölürüm diye
Uğruna yoluna başımı koydum
İki Cihanın Güneşi
Öyle bir canım kızım deyişim olsun ki, çınlasın gökyüzü,
Sesimde ne bir keder kalsın ne de geçmişten bir iz.
Siz, bu ömrün en büyük müjdesi, en derin hakikati,
İlk Hatıranın İzleri
Her şey o meyveyle başladı bir gün,
O olmasaydı ne olurdu hiç düşün?
Âdem bahtiyar kalır mıydı hep pek,
Havva kanatlı bir peri mi olurdu tek?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!