Yürü oğul yürü şu dağların tepesine
Geç Hakkın divanından dayan gök kubbesine
De ki heyhat yitirdik manasını maddenin
Hatırlat sözlerini ilahi kaidenin
Daha şehzade iken mahirdi komutada
Tahtı mübarek olsun büyük Sultan Murad’a
Kasteyledi Haçlılar al yeşil sancaklara
Hayasızca tecavüz, batıda ocaklara
Filizlendi tohumun alimler kaleminde,
Arabi müjdeledi iki asır ötende.
Dedi Al-i Osman ki olur aleme şifa,
Şiirler azametini izaha etmez ifa.
Cülus etti şehzadem oldu cihan sultanı
Giydi keskin kılıcı, ateşlerden mintanı.
Divanları topladı başlattı hazırlığı
Fethe seferber kıldı bil cümle nazırlığı
Nebinin şanı ile hisarlar inşa etti
Miras etti adalet, ahlak, alime hürmet,
Her biri baş üstünde Osman’da buldu izzet.
Gündüz, Savcı itaat kıldı gardaşlarına,
Avam külahı taktı mücahit başlarına.
İlk nasibi fethiydi cennet şehit Bursa’yı
Türbe imar ettirdi, şenlendirdi arsayı.
Gayrı belde-i islam, alimlerin diyarı,
Küfr iken cihad oldu yeşil Bursa şiarı.
Mevla, Murad kuluna serdi taç, taht postunu,
Evvel muvaffak kıldı, fethe sultan dostunu.
Rahmet pınarı ile Edirne sebil oldu,
Payitaht-ı diniyye şanı munfasıl oldu.
Rüştünü ispat daha şehzade iken oldu.
İslam’ın sancağını Balkan’da diken oldu.
Kosova’da bir arslan kükredi avaz avaz,
Atıyla destan yazdı, yıldırım namlı icaz.
Hercümerc içinde koydu vatanı gitti zalim.
Ağlıyor Anadolu: Vah bana ne bu halim.
Süleyman benim dedi sultan hutbe, parayla,
Hemhal olmadı halkla, gariban, fukarayla.
Susuz kalsan ukbânın bucaksız çöllerinde
Katre nasip olmasa nimetin sellerinde
Akmasa da teselli bedbînat göllerinde
Lütuf dolu sebili isteyene O yeter.
Sırla nakkaş zembili isteyene O yeter.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!