Annemi ölmüş gördüm rüyamda
Ağlayarak uyanışımı hatırlattı bana,
Bir bayram sabahı
Gökyüzüne kaçırdığım balonuma bakarak
Ağlayışımı...
Sensin bu gönlümün yönü mekanı
Bende ar olmazdı sen olmasaydın
Ak nergizler sana aksın dağlarda
Balda sır olmazdı sen olmasaydın
Dağlardaki güneş doğmaz aleme
Devamını Oku
Bende ar olmazdı sen olmasaydın
Ak nergizler sana aksın dağlarda
Balda sır olmazdı sen olmasaydın
Dağlardaki güneş doğmaz aleme
Hayallerimizi, mevcut gidişattan kaynaklanan endişelerimizi, bizi biz yapan değerlerden uzaklaştıkça kimliğimizin lime lime oluşuna isyanımızı herkesin anlamasını beklemiyoruz.
Ve diyorum ki; mutlaka ağdaş çarların postallarına yüz sürenleri örnek almak istiyorsanız tercihinizdir ve bana karışmak düşmez.
Ben Tarihin tanıklık yaptığı büyük Türk yiğitlerini, Mustafa Kemal'i, Fatih'i, Yavuz'u, Bilge Kağan'ı örnek alacağım, onların idealleri, ülkülerini benimsedim ve benimsemeye devam edeceğim.
Çok muhterem Cemela,
Ütopya ile gerçek arasında gidip gelenlerin (samimi olduğunu varsayıyorum bu arada senin) bir çıkmazından geliyor sesin: Koyun sürüsüne kurtlar saldırmakta iken bilge bir koyunun kuzuları etrafına toplayıp barış ve kardeşlik nutku atmasını andırıyor (ne kadar güzel olursa olsun) söylediklerin. Savaşma seviş sözlerini hatırlıyorum. İyi de, emin ol, kendini savunacak tedbirleri almamışsan bunun için sığınacak yer bile bulamazsın ayılar saldırdığında (ki ayı değil mi, ne kadar eğitirsen eğit saldırıveriyor işte) . Haklısın tabii: Hepimiz insanız. Ama şu meşhur deli fıkrasını bilirsin. Hani kendini tavuk yemi sanan delinin hikayesi. Taburcu olurken bir tavuk görüp geriye, kliniğe kaçtığında doktora, 'Tamam ben anladım tavuk yemi olmadığımı da, ya tavuk? ' diye sormuş :)
Neyse. Benden bugün bu kadar. Zaten Trabzonspor yenildi:(
E. Kurul, evlat;
Buraya isme hitaben yazmak hiç hoşuma gitmiyor.
Sen bana tavsiye edecek ne yaştasın ne de birikimdesin. Kabul ya da redlerinle benimle kulvarın da farklı. Bu anlamda ben Orhan Veli ile de örtüşmüyorum. Senin kabul ve redlerinle örtüşen insanlara Kamil Durmuşoğlu'nu örnek olarak dayatmak ne kadar doğru ise Orhan Veli'nin dayatılması da o kadar doğrudur.
Orhan Veli'nin edebi birikimini de abartmaya gerek yok. Orhan Veli'yi sizin kadar değil belki ama ben de epey biliyorum.
Ben hiç kimsenin ismini zikrederek ve özellikle birilerini kastederek fikir beyan etmedim. Kimin için ne yapıyorsan yap ama benim ismimi zikrederek bir şeyler yazma. Rica ederim
Doğrusu yazarı kim olursa olsun; hiçbir şiir özelliği taşımıyor.Sadece anlatımda sözcüklerin yerleri değiştirilmiş kuralsız bir cümle.Hepsi o kadar.Orha Veli adı bu şiiriyle buraya yakışmadı....
Enver Özçağlayan
Orhan Veli şiirde tedâhüle taraftar değilim demiş...Şiir sâde ve yalın olmalı,demiş...O öyle demiş diye bu doğru mu...? Ne kadar doğruya yakın...? Ben de dâhil olmak üzere birçokları da der ki : Bir şiirin içinden hem engin nağmeler yükselir gibi olmalı , hem görkemli yerlerin tasvir edildiği resim sanatı gibi olmalı ve hem de her türlü hazzı ve zevki tattırıcı heyecan verici nitelikte olmalı...Hâsılı şiirden ne kadar çok sanatın izleri aksederse o derece iyidir...Bu seçim tarzı her kişiye göre değişebilir...Orhan Veli'nin yazdığını referans kabul edip Orhan Veli'yi savunmak hatâlıdır...O öyle söylemiş ve o tarzda yazmış...Başkaları da bir şiirin içinde çok sayıda zenginlik olmalı diyor...ALINTIDA bir kelime geçiyor ki onu anlamadım MUFAKKİYET mi ne...? bunun anlamı ne...? Yoksa bu kelime MUVAFFAKİYET midir...?Tanınmış bir şâir yazdı diye keramet aramak,yanlış...Bu şiir orta derecede...
Şiirin tam metnini göremesek de bu satırlar, şiirde işlenen duyguların güzelliğini anlatmaya yetiyor. Tam puan tabi ki Saygıdeğer Orhan Veli üstadımıza.
Ustadır, ne yazsa güzeldir...
Şairin kimliğine, siyasi düşüncesine, geçmişinde benimsedikleri ile reddettiklerine bakarak şiirlere yorum yapılmaz.
Kimi, kendi düşüncesinden birinin şiiri buraya asılmışsa o şiire derhal en uçuk methiyeleri düzüyor.
Kendi düşüncesinden biri değilse (örneğin burada Necip Fazıl’a ait bir şiir varsa (Necip Fazıl çok büyük bir usta olduğu için ‘’tu kaka’’ cümleleri sıralayamıyor) neden eski şairlerin şiirleri konuyor, neden yeni şairlere yer verilmiyor diye veryansın etmeye başlarlar. Fakat Orhan Veli de eski şair olmasına karşın onunla ilgili bu tür cümleler sarf etme şöyle dursun, rahmetlinin şiire bile benzemeyen (muhtemelen kendisi bunu şiir niyetiyle yazmamıştır, Orhan Veli’nin dilinden, kaleminden diye birileri bunu şiir diye yutturmaya çalışmıştır) bu sıradan sözlerine ‘’muhteşem, harika…’’ gibi sıfatlarla olmadık methiyeler dizerler.
Ben de bazı şairleri sevmem. Sevmediklerim, sevemeyeceklerim beni bilen ve tanıyanların malumudur. Ama sevmediklerimin şiirlerine söz etmem. Ben, geçmişlerinde benimsedikleri veya reddettiklerine göre sevmediklerimin şimdiki nesle ‘’idol (put)’’ olarak dayatılmasını eleştiririm.
Orhan Veli de kendine has tarzıyla şairdir. Ama öyle büyük şair falan değildir. Birkaç iyi şiiri de vardır, ama bu sıradan ifadeleri asla iyi şiir değildir ve şiir de değildir. Hayat tarzıyla, benimsedikleriyle, reddettikleriyle bana göre örnek alınması gereken kişi olarak dayatılması ise yukarıdan aşağıya yanlıştır.
Olan biteni umursamayan, milli his ve heyecanı sıfırlanmış olan şimdiki nesle milli değerlerimiz ve kutsallarımızı benimsemiş ve bunun yanında devletin ve milletin geleceğini tehlikeye atan icraat ve düzenlemelere baş kaldıran her şeyiyle biz olan nice aydınlar varken ömrü değerlerimizi küçük görmekle tükenmiş kişilerin örnek diye sunulması yanlıştır.
Kalbi selamlarımla.
Güç anlaşıyoruz :) Ama anlaşacağız eminim. Sayfayı diyaloga boğduğumuz için birileri bizi buradan kovmadan önce (inşallah) .
Tezime uygun şiirler gönderdim. Böyle olmasa ve kendime kızsaydım o zaman da yeni bir şey öğrenmiş olurdum, maksat yine hasıl olmuş olurdu. Ne var ki kızamıyorum, çünkü tam anlamıyla anlatmaya çalıştığıma uygun şiirler gönderdim. Bilirsin biz Karadenizliler önemli şeylerin altını çizeriz. Demem o ki; ben Orhan Veli'nin kalıp ve kafiyeye karşı olması konusunda onunla hemfikir değilim ki...
Bakınız: İnsan bir duygu yoğunluğuna girer. Bir değirmen taşı içinde döner durur gür gür... Öğüttüğü kendidir nihayet, ve elinde olmadan taşar, akar kendinden dışarı. Velakin içinde akacağı yatağı kendisi seçemez. Gün olur iki dağ arası bir vadide akarsınız, yazdığınız hece olur, aruz olur, gün olur bir ovada akarsınız serbest serbest. Nihayet, bunların ikisi de, eğer gerçekten akıyorsanız siz, şiirdir...
Burayı kendi şiir teşhirhaneme çevirmek istemiyorum. Böyle pek çok serbest şiirimin de bulunduğunu söylemekle yetineceğim.
Şimdi bana, öyleyse siz şiirden ne anlıyorsunuz? Sizin kendinize has bir tarzınız yok mu diyebilirsiniz. Ve bu, gerçekten güzel bir soru da olur. Siyasete soyunmuş bir dinbilimcinin (bakın, kelime türettim) tv şovlarda kitaplarını havada sallayıp; 'yazıyoruz, okumuyorsunuz ki' dediği gibi: Şiir Söylemek ve Röportaj başlıklı iki yazıda bu görüşlerim açıkça yer alıyor. İnhisarımda olduğunu düşündüğüm şiir anlayışının örneklerinden sadece birkaçını zikretmek istersem... Mesela, 'Alkış' diyebilirim, 'Bu O' diyebilirim, 'Keşke yazılmasaydı' diyebilirim.
RÜYALAR ŞAİRLERİN KALEMLERİNDEKİ VE YÜREKLERİNDEKİ PERİLERİN KANATLARININ RENKLERİNDEN BİR TANESİDİR...
GÜZELDİ BU ŞİİR ...
ŞAİRİN, ÜSTADIN EN GÜZEL ŞİİRLERİNDEN BİRİ SANIRIM ANLATAMADIĞI ANDAKİ EN GÜZEL ANLATIMI İSE ANLATAMIYORUM ADLI ŞİRİDİR....
ANLATAMIYORUM
Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Göz yaşlarıma, ellerinizle?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.
Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum
ORHAN VELİ KANIK
Bu şiir ile ilgili 34 tane yorum bulunmakta