Asırlardır ve yiğitler kayırdın,
Tetim öksüz kurdu, kuşu doyırdun,
Gündüzleri gecelere çevirdin,
Yörük dağı zalimlara geçit verme ne olur.
Derde düşen gelir çalar kapını,
Seller akıyordu dün;
Gündüz gece “ANITKABİİR”de,
Aralıksız, durmadan.
Sade, duru,
Etrafını kirletmeden,
Benim delim;,
Hem deli, hem velidir.
Bir kavak gibi dik.
salkım söğüt gibi. alçak gönlüdür.
Gülenle Gülen,
Ağlayanla ağlayan yufka yüreklidir.
İlkbahar günleri bulutlar ağlar,
Gözyaşlarını içer susamış toprak.
Altın kemer gökkuşağı,
Rengarenk hayallerimizi süsler.
Topraktan gürül- gürül pınarlar çağlar,
Yeşerir içimizde güçlü umutlar.
Buralarda devran düzen bozuldu,
Yüreklere kötü tohum döküldü,
Mertlik yere düştü garip ezildi,
gidelim bizim köye ne dersin.
Bizim köyde koyun kuzu meleşir, Arı balla, At tayı ile oynaşır. Yavuklular bağ. Bahçede koklaşır, Gel gidelim bizim köye ne dersin.
Ey şaşkın!
görmez mısın,
Kafanı kaldır bak.
Cemşit ağa köyden gelmiş gördün mü?
Pınar gibi saf, yüreği ak pak,
Çıkınında dolu- dolu, kucak-kucak sevgi var,
Yüreğime;
İki tohum düştü tanrıdan,
Biri al, biri ak,
Biri kaymak biri bal.
Sevinç;
Aslanlar;
Üşüşmüşler sofra başına,
Sırtlanlar; sırada bekler.
Tilkiler; pusuda Tam siper.
Akbabalar; fırsat kollar.
Ya çakallar;
Gel ili kadeh içelim,
İki güzel kelam ile,
Eski dostları analım,
dua ile, selam ile.
Nerede o eski günler,
Dünyaya hükümran bir ülke iken,
Elimizde kaldı tek Anadolu,
Onuda satıyorlar haraç mezata,
İçim kan ağlıyor, yüreğim dolu.
Atamın emanetleri nerede hani?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!