Karabasan gibi çöktü ayrılık üstüme
Bir türlü nefes aldırmıyor
Daralıyor ruhum biten bu aşkın son demlerinde
Ve sana dair vedalar dilimin ucunda bekliyor
Gitgellerle yaşanmıyor bu aşk sevgilim
İkimizde sustuk
Ve sustukça birikiyor içimizdeki cümleler
Yetim kalan kelimelerin hep boynu bükük
Cesaretten uzak yürekler kaldı bize
Ve korktuğum tek bir şey vardı
Yabancılaşmak bu suskunlukta
Demir kapı ardında, bir sevdamı bıraktım
Sen İstanbul gibiydin, bense hep sana aktım
Hiç bilmezdin kimdi ne, bende ruhu taşıyan
Sen giderken ben senin, arkandan doldum taştım
Sana yolladım benden, senle olan ruhumu
Çok seviyorum inan baba
Artık buna da son veriyorum!
Her geleni sen gibi bildim
Öylede çok sevdim
Kendimden çok şey kaybetmeye
Ahlat gibi kök saldın yüreğime...
Hep eksik yasadı bu can sana hasret...
Kelimeler salıncak kurdu boğazıma
Senden yana gece küs gece dargın
Tüm iliklerime hasretin değdiğinde
Gölgeme uzattım elimi
Canı boğazda kelimelerin
susmaya takati kalmamış
çığlık çığlığa bağırsam da
hep eksik kalıyor cümlelerim
Bu sevdada yolun sonu göründü
Günaha yenik düşmüş ve hiç,
Paklanmayacak bir sevda bendeki
Hayallerde kapalı kalmış güzellik sin sen
Gerçekleşmesi imkansız
Kovsan bütün kötü düşünceleri beyninden
Bir kereliğine gelsen hiç düşünmeden
Her şeyi bütün güzellikleri yaşasak birlikte
Ve zamana inat yaşatsak
Bir gün bile olsa yeter
Sonra yine git gideceksen
Hayatıma ışık olan o gözlerini, benden çevirdiğinden beri
ne güneşin aydınlığı, ne gecede ayın parlaklığı
Gözlerini unutturabildi, zindanlardan çıkamadım
O günden beri, zifiri karanlıklar-dayım...
Gidişinle birlikte; götürdüğün baharımın yerine gelen,
Kızgınlık geçer de kırgınlık nasıl biter bilmiyorum
seni öyle çok sevdim ki hiçbir şeyin önemi yoktu
aslında mecburiyetlerden ibaret olan hayatımın
tek sahip olduğum, kadın gibi kadınsın sen
ama buna rağmen gitmedin mi gittin sende
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!