Adın ne?
Sabahattin.
Kimin oğlusun?
Annemin.
Başka kimin?
Babaannemin.
tünel çıkışındasın
paltonu çıkar
ıslaklığında
üşümediğine inansın
maviye açılan martılar
Sen alo diyorsun
Bitiyor dağbaşı kederleri
Yerimde duramaz oluyorum
Enerji bulutu boynuzu geyiklerin
İştahım suluyor pınarını ormanların
Dağbaşı geyikleri gibi
bu rüya şehridir doğduğum yer
bir mehtaplı gecenin ardından
tan vakti şafak ortasında
yine ortasındayım bu şehrin
trafik ışıkların altında yapayalnız
ezginliğimle hayatın tam ortasındayım
Ayrılık kolay değil sen de bilirsin
Gözlerinin feri içime kor gibi daldı
Hasretinle geçip gitti günlerim
Senden hatıra gönlüme bir mezar kaldı
Ah gitti dersin belki kimbilir
Kadın;
Dalından henüz koparılmış gül
Terütaze pespembe
Su çiçeği damlatıyor gözleri
Pencerenin önünde perçemini süzüyor
Boğazın ışıltısı gözlerinde şavkıyor
Sus deyince
Süphan dağının lavları fışkırsın
Sos verince
Gemilerin güverteleri çatırdasın
Koz deyince
Bütün papazlar açılsın
Bilsem ki ansızın başlamaz bir yağmur
Şakır şakır ağlardım
Bilsem ki arada bir gürlemez gök
Hüngür hüngür ağlardım
Bir romanı besleyecek
Kısa metrajlı filmler oynasaydım
Bir soğuk hava dalgasının ablukası altındayız
Buz gibi bir hava, yaşanmışlara dair
Gözlerin yerde, renk vermeden yürüyorsun
Aklından neler geçiyor bir sen biliyorsun.
Sen,
Bütün denizleri aşmak
Kurşun gibi çöktü aklıma sensizliğin
Mil çektim seni, bak gözlerimdesin
İki aydınlık gün gibi gecede
Henüz sırlı bir hecede
Unutulmuş, cevapsız bir bilmecedesin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!