körfeze doluşan yakamozlar misali
güne doymuş parıltısıyla martıların
bir yıldız kümesi kayar şimdi
buğulanmış tebessümüyle dudaklarının
hiç sönmeyen ateşin korları gibi
Alnımda biriken kırışıklara inat
Birirktirdim içimde yokluğunun sancısını
Çiziktirdim ormanların kayın ağaçlarına
Baykuşların canhıraş haykırışını
Kanımdan besleniyor yokluğunda nilüfer
O
Yokluğunu biriktiriyor
En fazla ağlayarak
Gözyaşı damlası olduğunu
Biliyor.
O
o
yokluğunu biriktiriyor albümünde
suç işlediğini bilmeden
öğütüyor değirmeni
altetmiş koleksiyonerleri
kendi fikrince
Bana bir psikolog bulun
Şiirin büyüsünden mahzun
Yokluğun sorusunu soruyorum
Bilmeden
Cevap bekliyorum
Bakırköyden Elazığa uzanan
hakim sorgusu çınlıyor kulaklarında
zonkluyor şakakları düşünceli
keder kurdu kemiriyor beynini;
-hey gidi romalı
hani insandır insanın kurdu?
Hani olmasaydı yüreğimde bu hicran
Olsaydı dizlerimde sana koşacak derman
İnan sana koşardım, sonsuza kadar
İçimde son ümit tükenene kadar
Gelirdim bir tanem, sana gelirdim.......
Hani bir yol ayrımında olsaydık
Yağdı yağmur, çaktı kar
İflas etti gökte şimşek
Kim bilir şimşek gökte kim gürleyecek
İşçi çıkaracak fabrikalar
Kayıp kentler kurulacak gök yüzüne
Gökkuşağı rengine bürünmüş sermaye
nihayet öğrendin bende de kaybetmeyi.
gözlerimde nemi, mezarımda dikili taşı
çocukluğumdan emanet
sapanımı, mantar tabancasını..
şimdilerde marketlerde kapış kapış ayçiçek yağını..
benim kayıplarım acılarıma dair
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!