Kurşun gibi çöktü aklıma sensizliğin
Mil çektim seni, bak gözlerimdesin
İki aydınlık gün gibi gecede
Henüz sırlı bir hecede
Unutulmuş, cevapsız bir bilmecedesin
Vesikalık romanlarda resmedildi yer yer
Platonik seller bastı aşkımızı
Tefrikalarla yer buldu günbegün
Leyli vü mecnun-ferhatlı şirin faslı…
Kansızar bilekler yazılsa en incesi
divan kurup karar kılmış avşar illeri
ağıt yakar, feryat döker dilleri
yaylalardan ovaya akan sel gibi
kararına afyon düştü alinin
gurbet ele sökün etti boyları
Mantar ve solucanlarla beraber
Fırlarız mahmuzlarımızla toprağa
Zaptedilmez kaldırım taşları da
Ne zaman yağsa yağmur
Yağmur bulutu sevdalarla düşeriz
Yeni açan her tomurcuğa
Yıldızlar kuşkuda kuşluktadır
Gün geceye, gece siyaha yakın
Gözleri kimi görse telaşlanır
Kadın günaha yakın
Karkurdu kutuplar kraliçesi
Önce lodosumuz vardı
Sonra yağmur, sonra kar
Ve ufukta kaybolan toz bulutu adamlar…
Sırtımızda mintanımız
Yaşamak ve ölmek imkanımız
Cepkenimiz
gerçek mi rüya mı bilemiyorum
gözlerimde bir duman
seni artık göremiyorum.
seni neden sevdim?
neden sevdiğimi hala bilemiyorum.
Geceyi ışıtan körkurşun gibi nemli
Issı şakaklarda zonkluyor başım, elemli
Yamyassı ezilmiş kurttüyü ellerimle
Tuzlanmış tabutlarda naaşım, gizemli
Gövdemin surlarından ne fışkırıyor; kan
Mektubunda yazanlara bakılırsa
Yaz tatilini Erdek'te geçirdin
Hoş! Mutlaka Bandırma Vapuruyla gittin
Sen iskelede otobüs beklerken
Bana tam yirmi buçuk kilometre ötedeydin
hapsedilmiş katmerli bir maviyle
engin sularında akdenizin
yeşile tutkun bütün tonlarıyla
sevdim gözlerinde maviyi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!