Portreler - 27 - Taptuk Emre

Recep Akıl
1004

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Portreler - 27 - Taptuk Emre

Kesin olmamakla beraber 1200 ila 1300’lü yıllar arasında İçanadolu Bölgesi’nde Aksaray İli civarında yaşamış olan Taptuk Emre, Hacı Bektaş Veli ve Mevlâna ile aynı çağda yaşamış bir Allah dostu, Anadolu erenidir.

Aslen Horasanlı olup Cengiz Han’ın istilası sırasında Anadolu’ya gelip yerleşmiş irşad görevini burada sürdürmüştür. Horasan İran'ın doğusunda ve kuzeydoğusunda yer alan bölgeye verilen isimdir. Farsça bir kelime olan Horasan "Güneşin yükseldiği yer" anlamına gelmektedir.

Taptuk Emre ile ilgili olarak çok fazla bilgi bulunmamakla beraber Hacı Bektaş Veli’nin müridi ve halifesi, daha çok da Yunus Emre’nin hocası olarak bilinmektedir. Yunus Emre kadar ünlü olmasa da pek çok talebe yetiştirmiştir.

13. yüzyılda Anadolu’da yaşamış ve vefat etmiş olan Taptuk Emre topluma önderlik etmiş yıldız şahsiyetlerdendir. Kabri kesin olmamakla beraber Ankara’nın ilçesi Nallıhan'ın Emre Sultan köyünde bulunmaktadır. Bununla birlikte Karaman ilinin şehir merkezinde bulunan Yunus Emre Camii’nin bahçesinde de Taptuk Emre’ye ait olduğu söylenen bir kabir bulunmaktadır. Allah Rahmet eylesin. Âmin!
_________/

YUNUS VE HACI BEKTAŞ VELİ

Çiftçilikle geçinen Yunus bir yıl kıtlık olunca iyice yoksullaşır ve çok zor duruma düşer. Ne yapması gerektiği konusunda kararsızdır. Kendisine verilen tavsiye üzerine çevrede birçok iyilik ve inayeti ile bilinen Hacı Bektaş Veli’den yardım istemeye karar verir ve sığırının üzerine bir miktar alıç koyup Hacı Bektaş Veli’nin dergâhına gider.

Pirin ayağına yüz sürerek hediyesini verir ve bir miktar buğday ister. Hacı Bektaş Veli de Yunus’a lütufla muamele ederek onu birkaç gün dergâhta misafir eder. Ama Yunus huzursuzdur ve bir an önce köyüne dönmek istemektedir. Onun acele ettiğini gören dervişler bu sabırsızlığını Hacı Bektaş Veli’ye anlatırlar. Bunun üzerine Koca Sultan Yunus’u huzuruna çağırıp

- Buğday mı istersin yoksa erenler himmeti mi? Diye sorar.

- Buğday isterim, diye cevap verir Yunus

- Buğday yerine nefes versek olmaz mı?

- Olmaz.

- İstersen bana getirmiş olduğun alıcın her tanesine bir nefes edeyim.

- Olmaz.

- İstersen her çekirdek sayısına bir nefes edeyim.

Yoksul Yunus Hacı Bektaş Veli ne dese kabul etmez. Bütün derdi buğdaydır onun, varsa yoksa buğday…

- İstersen her çekirdek başına on nefes edeyim.

Yunus yine buğdayda ısrar edince Hacı Bektaş Veli’de dervişlerine Yunus’un götürebileceği kadar buğdayı kendisine vermelerini söyler.

Bir çuval buğdayı alıp sevine sevine köyüne doğru yola koyulan yoksul Yunus yolda giderken düşünmeye başlar ve kendi kendine der ki “Bu insan, büyük insan olmasa bana bir çuval buğday vermezdi. Bir çuval buğday böyle bir insandan daha mı değerli?”

Yaptığı kusurun büyüklüğünü anlayıp pişman olan Yunus, hemen geri dönerek kusurunu itiraf eder. “Pirim, ben çok büyük bir kusur işledim. Sizden çok özür diliyorum. Bu buğdayı geri verip, sizden nefes istiyorum,” der.

Bunun üzerine Hacı Bektaş Veli “ Evladım senin nasibin Taptuk Emre’nin yanındadır. Senin kilidini ona verdik sen var onun dergâhına git,” diyerek Yunus’u Taptuk Emre’ye gönderir.

Bu cevabı alır almaz, hemen Taptuk Emre dergâhına giden yoksul köylü, kendisini Yunus Emre yapacak manevi eğitimine burada başlar. Derleme: Recep Akıl 13.09.2012

Recep Akıl
Kayıt Tarihi : 2.4.2021 18:55:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Recep Akıl