Yorulmanın ötesinde bir şeydi benimkisi.
Vaz geçme...
Neden ve kimden geçtiğimi bilmeden.
Sanırım kendimden geçme...
bu kez acı çekme sırası bizde.
acıyı kaldıramıyor minik yürekler.
ve karanlığın emzirdiği,
geleceğin hüzünlü çocukları,
lütfen,
her ölümün ardından,
yeniden doğuyorum.
kendi içinden doğuruyor varlığım beni.
Nefes alırken içime dolan havaya teşekkür ediyorum...
İçtiğim suya...
Yoldan geçerken başını okşatan kediye.
Kendini sevdirmek için binlerce sevimlilik yapan köpeğe...
Birden irkildim!
baktım, her yer normal görünüyor.
Her şey olması gereken yerde ve
gün yine aynı gün.
Ben aşka uykudayken yakalandım.
Etrafımı saran ateş beni uykudayken içine aldı.
Tam düşüyorum derken tutunu verdim kollarından..
Etrafıma ördüğüm duvar yalnızlığımın inleyen sesiyle yıkılıverdi ansızın.
Ve kendime söylediğim yalanlar...
ah benim şu yabancı hallerim.
değişik, huysuz, uyumsuz hallerim...
olduramamışlıklarım...
bundandır sofrada çayın,
bardakta rakının yarım kalışı.
Var mıydım ki yok olayım.
Yaşasın o ilahi kudrette yokluğumun varlığı.
Yazgısını anlattı kadın
Hayat denilen bu zengin sofrada
Hiçbir şeye el uzatamayışını
Günahlarını anlattı adama
Bekçilerini yüreğinin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!