Osman Öcal Şiirleri - Şair Osman Öcal

Ölesiye Sevdalar

Bağrıma bastığım taş gardaş oldu acıya
Bırakıp gittin beni vuslatına koşarken
Uyuşmuyor sol yanım dayanır mı sancıya
Bulut yağmura dargın yıldız ayla coşarken

Düğünümüz Olacak

Bu yazı nasıl yazı bu kader nasıl kader?
Hasret gönlümde sızı kaderim oyun eder!

Gönlümüz sarı teldi sen de oğul balısın,

Necaset Ehli

Bilmedi kadrini bilmedi kıymet
Bozulan dengesi dönsün uymasın
Gül gibi mesleği yapmadı ziynet
Bir ömür boyunca karnı doymasın

Yar Belli Değil (Musammat Ayaklı Koşma)

Karalıdır ferman olmuyor derman
Kul yandığı zaman kor belli değil sardık sedaya
Ortalık sis duman tozuyor harman
Şıpsevdiler kirman zor belli değil kıydık sevdaya

Üşüyor Her Gecem (HÜSN-İ TA'LİL)

Kan revan yüreğim dinmiyor sızı,
Delindi şu bağır kılıçtan taştan.
Eser deli poyraz kesmiyor hızı,
Üşüyor her gecem bitmeyen kıştan.

Hicran Düştü Sevdama (ÇAPRAZLAMA-Yeni Nazım önerisi)

HUZME inmiş yüzüne gamzeler kadeh kadeh,
Damladı yüreğime közünde açtı GONCA.
Yanaklar nar sureti dudağı baldan SÜZME,
YONCA rengi gözleri serap oldu düşüme.

Bu Gemi de Kalır Hür Seferinden(TEZAT -KARŞITLIK)

Siyah saçlarından aklar yürümüş,
Yaşlanmış gençliğin sevinir hazan.
Elma yanakları efkâr bürümüş,
Neşenin altından kederdir sızan.

Divan

Ham demiri bükmek kolay, ama çelik burulmaz;
Tel dolaşık, mızrap küskün, divan harcı karılmaz;
Ne yırtılsın, ne sökülsün, sağlam olsun kispetin;
Taş yerinde ağır olur, ozan gönül darılmaz.

Aşkı Ben mi Yarattım (SHAKESPEARE SONNET)

Aşk bir sefa sultanı oturursa tahtına,
Âlemi değer tacı her gönülde padişah.
Ömre bedel hayaller razı gelir bahtına,
Ancak ölüm ayırır sararsa zülfü siyah.

İki Örnek (TERDİD/ŞAŞIRTMA)

-I-

Bülbülyuvasına tünemiş baykuş,
Gülleri hazanda virandır bağlar.