Zaman ne garip bir şey
Aldığını geri vermeyecek kadar cimri
Kısacık ömre bir rüya sığdırarak kadar cömert
Son durakta son treni bekleyen
Gidip dönmeyen yolcularıyız
Hesap etmeden ölçüp biçmeden
Hıçkırmadan ağlamanın
İncitmeden sevmenin
Gözlerinde Kaybolup
Yüreğinde yaşlanmanın bir yolu olmalıydı
Ne yana dönsem
Senden kalma bir anı
Herkes bir şeylere yorgun
Dil suskun, kelimeler kifayetsiz
Yol uzun, yolcu bitkin.
Bitse diyorum bu kısır döngü
Çözülse bu anlamsız bilmece
Kırk kör düğüm
Kurtulsak esaretten
Sen gittiğin yolda
Ben bıraktığın yerde
Aşka duyarsız ve tutarsız olduğumdan dem vuruyorlar
Bilmiyorlar kalbimi seninle mühürlediğimi.
Kalbin diyorum
Kanadı kırık bir kuş çırpınışı avuçlarımda
Hissediyorum ama anlatamıyorum
Biz seninle gece ve gündüz gibiyiz
Duygusu kalbime işleyen ne varsa,
Bedenime bol geliyor bu aralar
Sevgiye hürmetim var lakin
Vakit o vakit değil.
Bülbülü güle, gülü dikene
Seni hakettiğin yere,
Sen bana bir hayat borçlusun
Islanmadığım yağmurları
Gülümsemeyi unutan aynaları
Isıtan Güneşi, karanlıkta mehtabı
Umutla büyüyen sebatı
Yaşanmamış Baharı
Tam herşey normale döndü diyorum
Ansızın bir şarkıyla titrer yüreğim
Halının altına süpürülmül toz gibiyim
Ayaklarının altında
Görünürde olmayan, ama hep aynı yerde duran
Hayat işte gözleri hüzün yumağım
Asırlık maziden kalma yükle
Yüklü çocuklar kurtaracak Dünyayı.
Gülümsemeleri güneşi aydınlatacak çocuklar
Öfkeleri şimşekten bir kırbaç zalimin başında
Yeniden inandıracaklar bizi
Yaşanası bir dünyaya
Kelimeler boğazıma düğümlenir
Sen gönlüme
Çöz çözebilirsen.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!