Silinip gideceğini bilirim
Vuran bir dalgayla ayak izlerimin,
Vazgeçmem yürümekten
Bir sahilde.
Ben dalgaya değil
Denize aşığım.
Sessizliğime sağır kulaklarına hasretten dizeler sıralıyorum
Kulaklarının duymadığını görse kara gözlerin
Bendeki seni...
Ben hep sizi aldattım
Bu yalnızca benim suçum değildi
Benim kadar sizinde suçunuz.
Hiç biriniz için ilk aşk değildim,
Bu yüzdendi ilk aşkım olamayışınız
İlk öpüşü dudaklarımda kaçınızın alevlendi
Hayat,
Olmadık bir zamanda güzel bir şarkı fısıldarsa kulağına
Beni hatırla
Hatırla, seni nasıl koşulsuzca sevdiğimi onca derdin arasında
Gözlerinde yitip gittiğim uzun geceleri anımsa
Ve unutma
Ben seni bilirim
Her halin gözümde canlanır
Gönlümü ısıtır
Yürüdüğün yollar menzilim
Sokak başlarında yürüyüşünü bilirim
Yorgun, dalgın
Ben senin yalnızca gülüşünü sevmedim
Gözlerinin gözlerime değişindeki telaşı
Mahçubiyetle kızaran yüzünü
Görmediğinde özlemindeki öfkeyi sevdim
Ben Yalnızca seni sevmedim
Sana benzeyen
İki dudak arasında kalmış bir karar
söylemesi zor, anlatması imkansız bir duygu aşk
Kimi diler kimi dilenir,
Bazıları susar, izler uzaktan.
İzi yüzde değil sırtta bıçak yarası
Seni
Devrim şarkıları gibiyim
Yanık yanık dağlarda yankılanan
Zamanından sonra anlaşılan
Korkusuz vicdanlara miras kalan
Yüklü kervan gibi yüreğim
Issız bucaksız çöle düzülen
Seni sevmenin ne anlama geldiğini bilirdim
Sonu belli Hazin bir hikayenin yenik, yorgun tarafıydım
Kalbim sorumluluk ve zorunluluklarım arasında ezilirken
Aklıma mukayyet olamamanın
Deliliğine teslim olmam
Hiçbir yere ait olamadan
Yangın yerine düşen bir damla suydu sana hasretim
İçimdeki koru söndürmeye elbet yetmezdi
Ama bilirdim bir damlanın neye kadir olduğunu
Beklerdim
Tavanı delik bir dam altında
Büyütürdüm içimdeki körpe fidanı..




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!