Ömürlük çabadan sonra anlıyor insan
Hayatında bir kez olsun Aynaya dönüp bakmayan birine yapacak bir şeyin olmadığını.
Yol verin gitsin varacağı menzile ulaşsın ve görsün vefasızlığın nasıl bir ruh hali olduğunu.
Sen gittin gideli
Dilim lal kesildi
Kurudu yapraklarım
Döküldüler gölge veren dalından
Sevdam günah sayıldı
Günahıma ateşten bir gömlek kaldı
Gölgende çiçek açmış
Zamansız bir fidanım
Rüzgar vurup savurmuş
Kurumuş bir yaprağım
Zaman Ruhumu yutmuş
Ruhum zamana esir
Gözlerin,
Varlığın yoklukla sınandığı
Bir uçurum kenarı
Düşüp kaybolmak benim kaderimdi.
Şimdi enkazına ulaşılamayan bir yitiğim
Gözlerinin hüzün karasında
Gönül közüm,
Herşeyin bir zamanı var
Sevmeninde, kavuşmanında
Her karanlık sonsuza dek sürmez
Güneş yalnızca çölde kavurmaz
Her bulutun bağrında tohuma yağmur var
Katıksız Aşklar yaşandı bitti
Bize işin goy goy kaldı
Gidersen yıkılır bu Kent demiş şair
Yalanını seveyim
Bırak yıkılan kenti bir taş oynadı mı yerinden
Sokaklar kuşlarla dolu cıvıl cıvıl
Hangi ormanın yeşiliydin sen ruhuma dinginlik veren hangi Issız sahil kasabasında dalga
Gözlerin hangi denizi yutarcasına aldı benliğimi elimden
Savurdu bir kuş kafesine
Engin, ulaşılmaz bir dağın tepesinde gizlenen
Şimdi
Sarhoş bir meyhanede Derdimi anlatma telaşındayım
Lanetlenmiş bir vebal gibi
Boynumuza asılı kalmış
Bu kadar zayıfken güçlü görünmek
Gülüşlerimiz acı, bakışlarımız donuk
Bir yanımız hep hüzne dönük
Anlatamamanın verdiği suskunluk
Gülüşü güzel olanın yüreğide güzel olur diye öğütlediler
Bunca yıl onca hüznü ve kederi
Hasretle karılmış katıksız acıyı
Hangi güzel gülüşün ardına gizledinde
Kanadı kırık kuş gibi kaldım
Uçurum kenarında çaresiz
Bir günaha ilişip doğdu günahsız çocuklar
Kimi şehvetin, kimi servetin
Kimi çaresizliğin,kimi kudretin çocuklarıydı
Yaraları derin, birbirine eş
İsimleri farklıydı
Sevilmemiş çocuklukları boy verdi, büyüdüler




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!