Hiç bir telaş kaygı etmedi, benim seni ettiğim kadar.
Ve hiç bir hayat yüze tükürmedi, ben seni tanıyana dek.
Sevgili! Yüzümemi gelmedin.
Senden kalan tüm kırıntıları ve yüreğimdeki senli sesleri, dipsiz kuyulara salıyorum artık. Evet bu kez oldu işte, gözümün feri olan seni, karanlıklara kardeş ediyorum. Ne kadar senli olan hatıralarım gözümün önüne gelsede, bu kez bitti diyorum.
Mayıs gelir, kudurur sular,
Hazan eksik olmaz göğümden,
Sıksan bol gelir yular,
Ah Türkistan, bak ağlar Kerkük...!
Nerde yeni Oğuzlar, kapkara yer gök...!
Yakarış dolu bir feryat,
Dua olup sarıldı gökyüzüne.
Gör laneti ayaklarına serdiğim kahrımın bekçisi.
Yüreğimden bir karanlık soluk geçti.
Yirmi dokuz harf,
Yirmi dokuz sevdalaşmış destan bıraktı.
Ruhumun kıyımına sebep olan eşkal;
Duanın çocukları avuçlarımın ta derininden buram buram karışıyor semaya. Yer gök dua kokuyor, mescid dolduruyor.
İsmimin her harfinde seni anlatan romanlar var ve her ismimin zikrinde yüreğime oturan ağır sancın var. Dur gitme, dayanamam. İhtilaller olur ruhumda, idam sehpasında hayaller Dur gitme her mevsimde sen varsın, her saatte, her adımda… İmanımı yarıda koyupta koygitme.
Satırlarımın boynu bükük hallerine bakma sen, yıkılmışlığımın keşkeleri onlar. Sen bir söz et, ateşe koşan atlılar onlar. Dur gitme, son bir kez kokunu çekeyim, dayanamam. Dur gitme, gideceksen al benide götür fethi bekleyen meçhullere, dayanırım kahretsin.
Gözyaşımı tutarmısın, düşmesin yere ne olur. Hayat vereyim sana bir çiçeğe değil. Kalınca yolda korkuların içinde, gözünde iki damla ben olayım. Gözyaşımı tutarmısın. Yağmurlardan korurum seni, sarı eylül sabahlarına uyandırmam. Düş olurum nisanda, haziranda lal. Gözyaşımı tutarmısın, savaş büyüten topraklardan aşk getiririm sana, açlık memleketlerinden aş. Tutarmısın gözyaşımı, sıcaklığına ortak edermisin. Avuçlarının derin dehlizlerinde kaybolsam bir kere. Sonra… Sonrası yok işte. Ağla ve gör sonra gözyaşlarını. Ağla avuçlarıma...
Bir sana gem vuramadım.
Anlayamazsın.
İsmini şal gibi geceye örttüm.
Heryer gülizar, heryerde yar,
Olsa ne yazar.
Vaktin eşiğini dağlarken can.
GÜLÜMSE
Mandalina kokulu düşlerle geldim.
Güneş düştü gözüme bir oradan bir buradan.
Üzülme ey hoşçakal!
Bir selam verdim alevden.
Birden sen geldin aklıma
Kokun geldi, ben geldi
Oysa düşlerime sığdıramadığımdın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!